30 Nisan 2010 Cuma
Tekel Wars
Haberleri takip ediyorsanız hatırlarsınız geçenlerde eskişehirde bir gurup alkollü genç tekel bayiine gelip ellerindeki votkalarla bira takas etmek istemişler bayii olumsuz yanıt verince olay çıkarmışlardı.Tekel Bayiinin yardımına gelen yan komşusu geçlerle kavgaya tutuşmuş bu sırada bacağından bıçakla yaralanmıştı fakat çetin ceviz olan komşu dükkandaki içki şişelerini kendini savunmak için kullanmış gençleri perişan etmişti.İşte bu olayı bir vatandaş espirili bir şekilde ele almış Tekel Wars adını verip fragman haline getirmiş.
1 Mayıs İşçi Bayramı Kutlu olsun

Her yıl Taksime çıkılacak çıkılmayacak konusunda yaşanan kısır çekişmelerin aşılmasıyla yarın güzel bir işçi bayramı yaşanacak kanısındayım .1977 yılında yaşanan elim olaylardan yıllar sonra işçilerimiz yeniden Taksim meydanında inşallah bu sefer standart hale gelen polis işçi kapışması olmaz.
Tüm Emekçilerimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı Kutlu olsun.
Tüm Emekçilerimizin 1 Mayıs İşçi Bayramı Kutlu olsun.
29 Nisan 2010 Perşembe
Nuh'un Gemisini bulduk bütün dertlerden kurtulduk

İnşallah gerçekten gemiyi bulmuşlardırda yüzyıllardır süren arayışlar sona erer yoksa daha çok duyarız Nuhun gemisi bulundu haberlerini.



28 Nisan 2010 Çarşamba
Kısa Dönem Askerlik bitiyor mu?

Askere gitmekte nazlanan arkadaşlar bir an önce işlerini tamamlarlarsa iyi olur kanısındayım ne olur ne olmaz.Bir bakarsınız kim beş ayını ezecek diye hayıflanırken kendinizi oniki ay askerlik yapmak zorunda kalmış bulabilirsiniz.Hiçbişey olmasa bile en azından önünüzdeki askerlik mevhumu ortadan kalkmış olur.Yedek subay olmak isteyenlerin hali daha fena hem para alıp hemde subaylık yaparlarken şimdi kısa dönemler gibi erat statüsüne inecekler ve para turada yok haftasonu tatilleride gitti.Yandı gülüm keten helva.
Dua edin yasa çalışmasından vazgeçsinler yoksa hem kısa dönemler hem yedek subaylar her anlamda ayvalara gelecekler.Gerçi bu haberlere ne kadar itibar edilir orası tartışılır daha öncede iki yıllık meslek yüksekokulu mezunlarıda kısa dönem askerlik yapabilsinler diye "yasal düzenleme" yapılacaktı yalan oldu.Bu düzenlemede laf olsun poşet dolsun diye ortaya atılmış bir zarf olabilir.
27 Nisan 2010 Salı
Pitbull ve Köpek Dövüşleri Sorunsalı

Bence devletin yapması gereken pitbull ve benzeri (arjantin dogo, rottweiler, bull terrier) köpeklerin öncelikle satışını hepten yasaklamalı (tezgah altı dahil) varolanları kısırlaştırılmalı kalanların sahiplerine de ruhsat zorunluluğu getirmeli.Bu cinslerden besleyecek insanlara kurs şartı koymalı ve hayvanlarının yol açacağı yaralanmalardan doğrudan sorumlu tutulmalıdırlar.Yoksa daha çok pitbull dehşeti,rottweiler çocuğu parçaladı gibi haberleri duyarız.
26 Nisan 2010 Pazartesi
Aşk Yarası - Doktor Sefa Topsakal
Aşk Yarası tek kelimeyle muhteşem bir parça mutlaka dinleyin hele Sefa Topsakal öyle bir söylüyorki insan kendini zor tutuyor akan duygu seline kaptırmamak için.Müzikle ilgilenenler dinlemiştir ama dinlemeyenler için bloğumda yer vermek istedim.Sesteki nağmeler fazla söze gerek bırakmıyor.
Aşk Yarası - Doktor Şarkı Sözleri
Çaresiz derdimin sebebi belli
Dermanı yaramda arama doktor
Şifa bulmaz gönlüm senin elinden
Boşuna benimle uğraşma doktor
Aşk yarasıdır bu ilaç kapatmaz
Verdigin teselli beni avutmaz
Dermanı yardadır sende bulunmaz
Boşuna benimle uğraşma doktor
Dokunma, dokunma…
Benim Gönül Yarama
Dokunma Doktor…
Bedenimde değil kalbimde derdim
Tek alışkanlığım bir zalim sevdim
Sen çekil yanımdan sevdigim gelsin
Boşuna zamanı tüketme doktor
Söz:Murat Şenpınar
25 Nisan 2010 Pazar
Rıdvan Dilmen Temize Çıktı.

Konuyla ilgili detaylı bilgi burada
Pepsi - Kenan İmirzalıoğlu Reklam Fecaati

Kız:Kenan bey nerden çıktınız siz
Kenan:ee annenizi gördüm sonrada sizi gördüm.
Böylemi olur yahu insan daha özenir şuraya biraz afilli sözler falan koyar ama nerde..Daha önce Seda Sayan'la batıran pepsi şimdi de Kenan İmirzalıoğluyla batırmış.İnşallah daha sonraki reklamlar böyle abidik gubidik olmaz.Yoksa hayatta pazar paylarını arttıramazlar.
24 Nisan 2010 Cumartesi
Gölgesiyle Kapışan Köpek
24 Nisan Klasik Ermeni Teraneleri ve İçimizdeki İrlandalılar
24 nisan geldi böyle oldu Ermeni muhteremler yine büyük bir coşkuyla bayrağımızı yaktılar içim elvermediği için resimleri yayınlamıyorum isteyenler çeşitli gazetelerde bayrak yakacak kadar aşşağılık pozisyonlara gelmiş insanların fotoğraflarını bulabilirler.Ben ne kadar nefret etsemde başka bir ülkenin bayrağını yakmam ya da üzerine çıkıp tepinmem zira ne olursa olsun bayrak bir ulusun timsalidir ve saygıyı hakeder.Bu kadarcık bile medeni olamayanlar utansın ne diyim.
Ermenileri bir nebze olsun anlayabiliyorum çocukluktan itibaren hayatlarını Türk düşmanlığına adayan bu zavallı insancıklardan her türlü tepki gelmesi normaldir ya bizim içimizdeki hainlere ne demeli?
Mustafa Denizli zamanında söylediğinde pek umursamamıştım "İçimizdeki İrlandalılar" sözünü ama bu gün için söylenmiş olduğuna kanaat getirdim artık.Nasıl bir insan türü kendi soyuna soykırım yaftasını yakıştırabilir? Bu gün Türkiyede iki ayrı grubun basbaya hemde gösteri yapacak kadar cüretle bu savı desteklerine şahit oldum asabım bozuldu.Taksimde ve Haydarpaşada yapılan açıklamaları ve gösterileri görünce yüreğim cız etti.Kendilerine "aydın" sıfatı ekleyen ve İHD gibi büyük bir ada sahip olup tek marifeti teröristleri desteklemek olan canlıları görünce insanlığımdan utandım.Hani haklı olsalar neyse ama bu zerzevatlara gerçeği gözüne sokarca anlatsanda anlamazlar ne desen boş zaten.
Geçtiğimiz yüzyıl anadolu toprakları pek çok acıya evsahipliği yaptı ermeniler,rumlar hatta araplar tarafından zulme uğrayan bizlerdik.Buna karşılık olarak verdiğimiz cevaplar soykırım olarak nitelendirilmekte ve geniş destek bulmakta nedendir bilinmez bu soykırım iddaalarını savunan zatlara hayatını kaybeden türkleri sorduğunuzda apışıp kalmaktalar.Konu hakkında o kadar bilgisizlerki bunlara dikte edilenden başka hiç bir şeyden de haberleri yok...
Boşverin her insan layık oldupu gibi yaşarlar içimizdeki irlandalılar kendi atalarını soykırımcı olarak nitelemekte,Ermeni Soykırımı yapmakla yaftalamakta ve özür dileme salaklığında bulunmakta özgürdürler ama kesinlikle benim atalarım onların ataları gibi soykırımcı yaftasını haketmiyor.Hatta eminim adlarına özür diledikleri ataları,büyükleri hayatta olsa yaptıklarından dolayı bu muhteremlerin yüzlerine aynı benim gibi büyük bir kıvançla tükürürlerdi.
Ermenileri bir nebze olsun anlayabiliyorum çocukluktan itibaren hayatlarını Türk düşmanlığına adayan bu zavallı insancıklardan her türlü tepki gelmesi normaldir ya bizim içimizdeki hainlere ne demeli?
Mustafa Denizli zamanında söylediğinde pek umursamamıştım "İçimizdeki İrlandalılar" sözünü ama bu gün için söylenmiş olduğuna kanaat getirdim artık.Nasıl bir insan türü kendi soyuna soykırım yaftasını yakıştırabilir? Bu gün Türkiyede iki ayrı grubun basbaya hemde gösteri yapacak kadar cüretle bu savı desteklerine şahit oldum asabım bozuldu.Taksimde ve Haydarpaşada yapılan açıklamaları ve gösterileri görünce yüreğim cız etti.Kendilerine "aydın" sıfatı ekleyen ve İHD gibi büyük bir ada sahip olup tek marifeti teröristleri desteklemek olan canlıları görünce insanlığımdan utandım.Hani haklı olsalar neyse ama bu zerzevatlara gerçeği gözüne sokarca anlatsanda anlamazlar ne desen boş zaten.
Geçtiğimiz yüzyıl anadolu toprakları pek çok acıya evsahipliği yaptı ermeniler,rumlar hatta araplar tarafından zulme uğrayan bizlerdik.Buna karşılık olarak verdiğimiz cevaplar soykırım olarak nitelendirilmekte ve geniş destek bulmakta nedendir bilinmez bu soykırım iddaalarını savunan zatlara hayatını kaybeden türkleri sorduğunuzda apışıp kalmaktalar.Konu hakkında o kadar bilgisizlerki bunlara dikte edilenden başka hiç bir şeyden de haberleri yok...
Boşverin her insan layık oldupu gibi yaşarlar içimizdeki irlandalılar kendi atalarını soykırımcı olarak nitelemekte,Ermeni Soykırımı yapmakla yaftalamakta ve özür dileme salaklığında bulunmakta özgürdürler ama kesinlikle benim atalarım onların ataları gibi soykırımcı yaftasını haketmiyor.Hatta eminim adlarına özür diledikleri ataları,büyükleri hayatta olsa yaptıklarından dolayı bu muhteremlerin yüzlerine aynı benim gibi büyük bir kıvançla tükürürlerdi.
23 Nisan 2010 Cuma
Siirt Tecavüz skandalı

Hani bazı anlar olur kelimeler boğazınızda düğümlenir kendinizi üsturuplu bir küfürden alıkoymakta zorlanırsınızya işte öyle bir haldeyim.Yazmıyayım yazmıyayım diye kendimi zorladım ama yazmasam içimde ukde kalacaktı.Malumunuz Siirtte 7 ilköğretim öğrencisi kızcağıza 100'ün üzerindeki kişi tarafından taciz ve tecavüz eylemi gerçekleştirilmiş.Eylemi gerçekleştirenlerin yaşlarıda 14-70 yaş arası.Siirt gibi küçük bir şehirde kızları taciz etmeyen kalmamış gibi bişey demektir bu ve hemen hemen herkes biliyor ama ses çıkartmıyor işin en pespaye tarafıda bu.Nasıl bir rezillik, nasıl bir iğrençlik, nasıl bir bayağılık, nerede insanlık, nerede müslümanlık diye haykırasım var nereden tutsan elinde kalıyor.Kendimi ifade edecek kelime bulamıyorum.Allahtan kızlardan birkaçı cesaretlerini toplayıp konuşmuşlar yoksa geldiği gibi giderdi bu eylemler ve sonunda mutlaka kan dökülürdü canlar yanardı bir yerde.
Dünya ilerlerken biz ahlaki değerler ve medeniyet olarak geri gidiyoruz maalesef her geçen gün daha da yozlaşıyoruz...
Böyle canlıları gördükçe insanlığımdan,erkekliğimden utanıyorum.Yüzlerine tükürsen utanmaz rahmet yağıyor diye şükreder bu şeref yoksunları....
Ne hallere geldik.
Survivor - Var mısın Yok musun başladı

Acun Ilıcalı'yı harbiden tebrik etmek lazım bir damar yakaladı mı sonuna kadar sömürmeyi iyi biliyor.Var mısın Yok musun son seferdeki yarışmacılarıyla iyi popüler olduya kaçarmı aynı yarışmacıları bu seferde Survivor'da kullanıyor yazık garbibanlar o sıcağın o yokluğun içinde herder olup duruyolar.Geçen hafta kızlardan biri yarışmayı bırakmak zorunda kaldı yakında birileri fena yamulursa şaşırmam.Survivor gibi yarışmalara katılacak yarışmacıların çok iyi seçilmesi gerektiği kanısındayım.Mekanın panama olması cennet gibi bir adada olmalarına rağmen cehennem gibi her babayiğidin harcı değil oralarda ayakta kalabilmek.Ucunda 500.000 TL var ama o riske değer mi insan sağlığından önemli mi para bence değil.
22 Nisan 2010 Perşembe
Bu gün 23 Nisan neşe doluyor insan
Farkettimde bu güne kadar hiç 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile ilgili bir yazı yazmamışım.Böylesi önemli bir milli bayram hakkında yazmamış olduğumdan kendime sıfır verdim yinede en birinci benim.
Her yıl 2 günlüğünede olsa 23 Nisanda tatil yapmak için yanar tutuşurduk tatillerin bol olduğu ülkemizde. Çocuk aklı işte tatile doyarmı işi gücü dalga dubara.Doğru düzgün ders anlatılmayan,öğretmekten ziyade ezberletmeyi marifet sayan ezberci zihniyetle yetiştirilen bizler siyasetin ucundan geçene kadar kavrayamadık ulusal egemenlik nedir, Yüce Önderimiz M.Kemal Atatürk bu bayramı niçin çocuklara hediye etmiştir.Bizim için oyun vesilesi olmaktan başka bir anlam ifade etmeyen milli bayramların değeri ve önemi ancak belli bir yaştan sonra kavranıyor ne yazık ki.

Binbir emekle kurulan bu cumhuriyeti yaşatacak olan bizlerdik yani çocuklar.Kurmak yetmiyordu yaşatmak ve yüceltmekte gerekliydi devleti.Ancak iyi yetiştirilmiş çocuklarla korunabilirdi ulusal egemenlik ve her alanda bağımsızlık.Farkındaydı Atatürk ancak bu şekilde olabilirdi çocukların eliyle çocuklar sayesinde.İşte bu yüzden Ulusal Egemenliği çocuklara emanet etti.Değer verilmeyen,eğitilemeyen dünyadaki gelişmelerden hep geri kalan bizlerdik en önemli emanetin mirasçıları.Günümüze kadar çocuklara Atatürk kadar değer veren çocukların değerini ve anlamını kavrayabilen başka bir lider gelmedi benim nazarımda.Aksi olsaydı günümüzün toplumsal yapısı ve ülkemizin dünya üzerindeki yeri tamamen farklı olurdu.
Hele bu günkü bazı parti liderleri için gösterilerde polis taşlatmak ve üreyerek daha fazla oy potansiyeli yaratmaktan başka anlamı yok çocukların.Onlar birer vasıta, onlar birer piyon her an harcanmaya müsait seçim otobüslerinden atılan çin malı oyuncakların esiri olan çocuklardır aslında geleceğimiz...
Her yıl 2 günlüğünede olsa 23 Nisanda tatil yapmak için yanar tutuşurduk tatillerin bol olduğu ülkemizde. Çocuk aklı işte tatile doyarmı işi gücü dalga dubara.Doğru düzgün ders anlatılmayan,öğretmekten ziyade ezberletmeyi marifet sayan ezberci zihniyetle yetiştirilen bizler siyasetin ucundan geçene kadar kavrayamadık ulusal egemenlik nedir, Yüce Önderimiz M.Kemal Atatürk bu bayramı niçin çocuklara hediye etmiştir.Bizim için oyun vesilesi olmaktan başka bir anlam ifade etmeyen milli bayramların değeri ve önemi ancak belli bir yaştan sonra kavranıyor ne yazık ki.

Binbir emekle kurulan bu cumhuriyeti yaşatacak olan bizlerdik yani çocuklar.Kurmak yetmiyordu yaşatmak ve yüceltmekte gerekliydi devleti.Ancak iyi yetiştirilmiş çocuklarla korunabilirdi ulusal egemenlik ve her alanda bağımsızlık.Farkındaydı Atatürk ancak bu şekilde olabilirdi çocukların eliyle çocuklar sayesinde.İşte bu yüzden Ulusal Egemenliği çocuklara emanet etti.Değer verilmeyen,eğitilemeyen dünyadaki gelişmelerden hep geri kalan bizlerdik en önemli emanetin mirasçıları.Günümüze kadar çocuklara Atatürk kadar değer veren çocukların değerini ve anlamını kavrayabilen başka bir lider gelmedi benim nazarımda.Aksi olsaydı günümüzün toplumsal yapısı ve ülkemizin dünya üzerindeki yeri tamamen farklı olurdu.
Hele bu günkü bazı parti liderleri için gösterilerde polis taşlatmak ve üreyerek daha fazla oy potansiyeli yaratmaktan başka anlamı yok çocukların.Onlar birer vasıta, onlar birer piyon her an harcanmaya müsait seçim otobüslerinden atılan çin malı oyuncakların esiri olan çocuklardır aslında geleceğimiz...
Hepinizin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk bayramı kutlu olsun
21 Nisan 2010 Çarşamba
Beşiktaş'ın içine düştüğü komik durum

Nerde Süleyman Seba zamanındaki Beşiktaş nerdeee bu günkü..
Güvenparktaki Gökçek Anıtı

Unutmuşlar Melih Gökçek Anıtı diye heykelin altına yazmayı.Onuda ilave etsinler tam olur.
20 Nisan 2010 Salı
39. Dosya – Case 39 nasıl bir film?

Emily (Renée Zellweger)Aile hizmetleri servisinde çalışan görevli bir memurdur sorunlu çocuklarla ve aileleriyle problemlerini çözmek için ilgilenmektir bir gün Lilith'in (Jodelle Ferland)dosyası önüne gelir.Görüşmek için evlerine gittiğinde ortada tuhaf şeylerin döndüğünü sezer, ailesi görünürde Lilith'den nefret etmektedir.Görüşmenin ardından bir süre geçer Lilith emily'i acilen çağırır emily polis arkadaşıyla beraber Lilith'in evine gider gördüğü manzara karşısında dona kalır ailesi Lilith'i öldürmeye çalışmaktadır.Küçük kızı kurtarır ona kanı çok ısınmıştır Lilith yeni ailesine kavuşana kadar onu evine almaya karar verir Lilith geldikten sonra emily'in yakın çevresinde gizeli ölümler gerçekleşmeye başlar emily Lilith'i yanına almakla hayatında kabus'u davet etmiştir
Gerilim sevenler kaçırmasın kalbur üstü bir film bu izlemeye değer.



39. Dosya – Case 39 Fragmanı
Cem Karaca - Tatlı Dillim
Belkide Selda Bağcan'ın o naif sesinden duymaya alıştığımız Tatlı Dillim şarkısını Rahmetli Cem Karaca kendine has üslubuyla öyle güzel yorumluyor ki dinlemeyen varsa kesinlikle kaçırmasın derim.Şarkı zaten muhteşem Cem Karaca ile bir araya gelince iki katlı ekmek kadayıfı oluyor...
Tatlı Dillim Şarkı Sözleri
Şu garip halimden bile işveli nazlım
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Tatlı dillim, güler yüzlüm, ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Ben ağlarsam ağlayan gülersem gülen
Bütün dertlerim anlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
Sinemde gizli yare var kimse bilmiyor
Hiçbir tabip bu yarama melhem olmuyor
Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen?
19 Nisan 2010 Pazartesi
Darwin haklı galiba

Muhteremleri gördüğüm her geçen gün darwin'in evrim teorisine daha çok inanıyorum.İnsan ve maymunun ortak bir atadan evrimleşerek ayrıldığını öne sürer malumunuz darwin amca.Çevremde kimliğini tam anlamıyla tanımlayamadığım yepyeni insan türleri mevcut.Eskiden bu kadar çok ve abuk tip yoktu.Emolar ve Apaçilerin istilası altında değildik.Değişik kıyafet,saç, konuşmaları ve yazım tarzlarıyla bu arkadaşlar kanımca yepyeni iki insan alttürüdür.Resmen insandan evrimleşmiş gibi durmaktalar

Kendini anlam taşıyan bir grubun içinde kimliklendirmek insanoğlunun çok eski çağlardan beri yaptığı bişey zaman zaman abuk sabuk hatta sapıkça pek çok akımın içinde insanlar sırf kendilerini daha rahat ifade edebilmek,rahat hissedebilmek için yeralmışlar günümüzün abidik gubidik akımlarıda bu emo ve apaçi akımı.Sağda solda karşılaştığım ne kadar apaçi ve emo varsa sanki Allahın yaşayan mucizesi konuşan,yürüyen kütükler.Kültürün zerresinden haberleri yok ne okuyorlar ne kendilerini geliştirmek için bir gayretleri var.Allah ailelerine sabır versin ihtiyaçları olduğuna eminim.
18 Nisan 2010 Pazar
Rıdvan'ın başına gelenler

Neyseki rıdvan en güzelini yaptı olaylarla ilgili çok fazla polemiğe girmedi savcılığa başvuracağını söyledi.Bakalım bu iş nasıl sonuçlanacak.İnanıyorum rıdvan yarın öbürgün davadan tertemiz alnı açık bir şekilde çıkacak o zaman ona bu ithamlarda bulunan insanların yüzü kızaracak mı ?
Zannetmiyorum Türkiyede herşey olursunuz bir tek rezil olamazsınız...
17 Nisan 2010 Cumartesi
Abant'ta yaşanan çevre katliamı

Kılıfta hazır hesapta çevre düzenlemesi yapılarak kaçak ve düzensiz yapıların ortadan kaldırılması,kirlilik yaratan araç trafiğinin düzenlenmesi,topografik yapının bozulmasına yol açan faaliyetlerin denetlenmesi yerseniz.Otoyol ebatlarında yol genişletmesi yapıp nasıl trafiği ve bu trafiğin yarattığı tahribatı yokedecekler yapılan bu yeni yollar ve setler topografyayı kalıcı olarak tahrip etmedi mi? Suların altında kalan bitki türleri ve yuvası bozulan hayvanların bundan sonraki yaşamı ne olacak cevap yok...




Katliamın en acı yanı devlet eliyle yapılması.Özel sektör yapsa ekonomik kaygılar vs dersin de devlet neden böyle bir katliama imza atıyor anlaşılır gibi değil.Devletin kendi koyduğu kuralları ve kanunları görmezden gelmesi diğer vatandaşlara örnek teşkil ediyor.Kim takar bundan sonra çevre kanunlarını gerçi takan var mı orası ayrı bir tartışma konusu.
İşin içinde başka dümenler dönüyor gibime geliyor çevre dizenlemesi(katliamı) ardından Abant'a yepyeni cillop gibi kocaman otel ve turizm tesisleri yapılırsa hiç şaşırmayacağım.Çok sürmez unutulur nasıl olsa yapanında yanına kâr kalır...
16 Nisan 2010 Cuma
Hızla bozulan olgular
Zaman ilerledikçe kuşaklar değiştikçe hayatımıza anlam katan çoğu olgu değersizleşip yozlaşıyor.Tabi bu durumda hepimizin katkısı var suçu başkalarına atmadan önce çuvaldızıda kendimize bandırmamız gerektiği kanaatindeyim.Önceliklerimiz, değer yargılarımız zaman ve değişime karşı yenik düşüyor bizi insan yapan vasıflarımız yavaş yavaş siliniyor, robotlaşıyoruz.Antisosyal,çıkarcı,benmerkezci olmaya devam ediyoruz köküne kadar ruhsuz nesnelere dönüşüyoruz farkında değiliz.
Aile:Aranızdan kaç kişi eve geldiğinde ev ahalisiyle sosyalleşiyor? Direk odalarımıza çekilip açıyoruz bilgisayarı yemek yiyip uyumak dışında vasfı kaldımı evlerimizin? Kaç kişi kaldı acaba evden birisi çıkıp giderken kapıda uğurlayan ya da evden çıkarken geride kalan herkese Allahaısmarladık diyen? Eminim pek çoğunuz anne ve babanızın favori yemeklerini renk tercihlerini bile bilmiyordur.Kaçınız son bir hafta içinde tüm ailesiyle beraber aynı sofrada yemek yedi? Bayramların anlamı kaldı mı tatilden gayri ? Yaşıyorsa nine ve dedelerini görmeye ellerini öpmeye giden var mı?
Arkadaşlık:Büyük oranda menfaat ilişkisi, işi düşmeyen karşı tarafı aramaz aylar geçse aramayan tipler var birbirini hesapta arkadaşlar (bende çok var bu tiplerden) Arkadaş arkasından atıp tutmak en son atasporumuz.
Dostluk:Arkadaşlık ilişkisinin üst kademesi bir nevi simbiyotik yaşam ancak karşılıklı.Sırlar paylaşılır (sakın ha koz vermeyin ileride bu deliller arkadaş ortamlarında ardınızdan gülmek için kullanılacaktır)
Sevgi-Aşk:Tamamen anlamsızlaşmış durumda duygusal anlamı nerdeyse bitti şimdilerde tensel temas aşk ve sevgi için kullanılan kılıf oldu.Kız - Erkek farketmiyor hedef yatak...
Evlilik:Laf olsun poşet dolsun diye yapılan evliliklerin sonu her zaman hüsran toplumumuzda her geçen gün boşanma oranı artıyor.Severek evlendiklerini düşünen insanların birkaç sene sonra birbirlerinin yüzünü bile görmeye tahammülü kalmıyor.Bir yatak bir somyayla evlenen gerekirse aylarca soğan ekmek yiyen dirayetli naz çeken eski nesilin yerini en baba düğünleri isteyen, dayalı döşeli ev bekleyen, kocasının dünyaları kazanmasını kazandığı tüm parayı ayaklarına dökmesini niyeaz eden ve o parayı çatır çatır sorumsuzca harcamakta beis görmeyen,kapris canavarı kadınlar ile hayatında hiçkimseye sadakat duymamış parayı gördüğü anda ya da başka bir hatun kuyruk salladığında kollarına koşmayı vazife zanneden erkekler aldı biz kısaca bu tiplere yeni nesil karı koca diyoruz.
Hayatını kazanmak:Para araçtan amaca dönüşmüş halde hayatın tek anlamı para kazanmak ve en hızlı şekilde tüketmek.Tüketilen para mı yoksa ömür mü orası tartışılır yıllarca para kazanmak için uğraşır sonra para kazanmak için kaybettiğimiz sağlığımızı geri kazanmak için para harcarız o zaman kazanmanın anlamı ne ? Dünya kadar paranız olsa bir nefes satınalabilir misiniz? Süprizzzz Kefenin cebi yok kazandıklarınızın hepsi bu dünyada kalacak :)
Yukarıda saydıklarım hemen aklıma gelenlerden dilim döndüğünce anlatmaya çalıştığım birkaçı.Tabi ben bu tanımlamalara uymuyorum diyenler mutlaka çıkacaktır.Yukardaki tanımlamalar size uymuyorsa şanslı insanlardan birisiniz oturun Rabbinize şükredin,hatta fakire fukaraya sadaka verin zira şanssız olanların durumu yukarıdaki gibidir kimseye güvenemezler,kimseyi sevemezler,doğru düzgün bir aile yaşantıları yoktur.Yaşadıkları zaman dilimine hayat derler ancak gerçek hayatı ömür boyu hiç bilmezler.
Ben mi :) iki arada bir deredeyim diyeyim bazıları bana da uyuyor siz kendiniz değerlendirin bakalım ne kadar şanslısınız....
Aile:Aranızdan kaç kişi eve geldiğinde ev ahalisiyle sosyalleşiyor? Direk odalarımıza çekilip açıyoruz bilgisayarı yemek yiyip uyumak dışında vasfı kaldımı evlerimizin? Kaç kişi kaldı acaba evden birisi çıkıp giderken kapıda uğurlayan ya da evden çıkarken geride kalan herkese Allahaısmarladık diyen? Eminim pek çoğunuz anne ve babanızın favori yemeklerini renk tercihlerini bile bilmiyordur.Kaçınız son bir hafta içinde tüm ailesiyle beraber aynı sofrada yemek yedi? Bayramların anlamı kaldı mı tatilden gayri ? Yaşıyorsa nine ve dedelerini görmeye ellerini öpmeye giden var mı?
Arkadaşlık:Büyük oranda menfaat ilişkisi, işi düşmeyen karşı tarafı aramaz aylar geçse aramayan tipler var birbirini hesapta arkadaşlar (bende çok var bu tiplerden) Arkadaş arkasından atıp tutmak en son atasporumuz.
Dostluk:Arkadaşlık ilişkisinin üst kademesi bir nevi simbiyotik yaşam ancak karşılıklı.Sırlar paylaşılır (sakın ha koz vermeyin ileride bu deliller arkadaş ortamlarında ardınızdan gülmek için kullanılacaktır)
Sevgi-Aşk:Tamamen anlamsızlaşmış durumda duygusal anlamı nerdeyse bitti şimdilerde tensel temas aşk ve sevgi için kullanılan kılıf oldu.Kız - Erkek farketmiyor hedef yatak...
Evlilik:Laf olsun poşet dolsun diye yapılan evliliklerin sonu her zaman hüsran toplumumuzda her geçen gün boşanma oranı artıyor.Severek evlendiklerini düşünen insanların birkaç sene sonra birbirlerinin yüzünü bile görmeye tahammülü kalmıyor.Bir yatak bir somyayla evlenen gerekirse aylarca soğan ekmek yiyen dirayetli naz çeken eski nesilin yerini en baba düğünleri isteyen, dayalı döşeli ev bekleyen, kocasının dünyaları kazanmasını kazandığı tüm parayı ayaklarına dökmesini niyeaz eden ve o parayı çatır çatır sorumsuzca harcamakta beis görmeyen,kapris canavarı kadınlar ile hayatında hiçkimseye sadakat duymamış parayı gördüğü anda ya da başka bir hatun kuyruk salladığında kollarına koşmayı vazife zanneden erkekler aldı biz kısaca bu tiplere yeni nesil karı koca diyoruz.
Hayatını kazanmak:Para araçtan amaca dönüşmüş halde hayatın tek anlamı para kazanmak ve en hızlı şekilde tüketmek.Tüketilen para mı yoksa ömür mü orası tartışılır yıllarca para kazanmak için uğraşır sonra para kazanmak için kaybettiğimiz sağlığımızı geri kazanmak için para harcarız o zaman kazanmanın anlamı ne ? Dünya kadar paranız olsa bir nefes satınalabilir misiniz? Süprizzzz Kefenin cebi yok kazandıklarınızın hepsi bu dünyada kalacak :)
Yukarıda saydıklarım hemen aklıma gelenlerden dilim döndüğünce anlatmaya çalıştığım birkaçı.Tabi ben bu tanımlamalara uymuyorum diyenler mutlaka çıkacaktır.Yukardaki tanımlamalar size uymuyorsa şanslı insanlardan birisiniz oturun Rabbinize şükredin,hatta fakire fukaraya sadaka verin zira şanssız olanların durumu yukarıdaki gibidir kimseye güvenemezler,kimseyi sevemezler,doğru düzgün bir aile yaşantıları yoktur.Yaşadıkları zaman dilimine hayat derler ancak gerçek hayatı ömür boyu hiç bilmezler.
Ben mi :) iki arada bir deredeyim diyeyim bazıları bana da uyuyor siz kendiniz değerlendirin bakalım ne kadar şanslısınız....
cemo
17.04.2010
17.04.2010
15 Nisan 2010 Perşembe
Demokratik tepki olarak yumruk

Ancak bu yumruktan dtp ve şürekasının şikayet etmesi abesten öte anlam taşımaz onlar değil mi otobüslere molotof atılıp yakılmasını, ortalığın birbirine katılmasını ve dahi terör eylemlerini demokratik tepki olarak niteleyen alın size demokratik tepki olarak bir adet yumruk.Öyle çarpık demokrasi anlayışına böyle cevap.
Her insanın bir dayanma haddi var toplumumuz artık nerdeyse patlama noktasına geldi.Sebebi yine açılım heveslisi beceriksiz politikacılarımız.Meseleleri çözmeye çalışırken işin içinden çıkılamaz hale getirmekte üstümüze yok nedeni politikacılarımızın doğru düzgün politika üretememesi siyasetimizin lider sultasından kurtulalamasıdır.Özgür düşüncenin alternatifler geliştirmenin "parti disiplini" hikayesi altında ezilip büzülmesidir.Siyasi partiler yasası değişip en başta siyasi partilerimize demokratik anlayış hakim olmadıkça bizim partilerimiz çözüm üretmekten çok problem yaratmaya devam edeceklerdir.
Neyse daha fazla yazmıyayım bu konuda...Değmez değişen ve yakın zamanda değişeceğinide zannetmiyorum.
14 Nisan 2010 Çarşamba
Volkan Konak'tan alınacak ders

Önceki Kayıtlar - Sonraki Kayıtlar yazılarını düzenleyelim
Blogger'de temaların en çirkin yerlerinden biri önceki ve sonraki kayıtlar bağlantısının bulunduğu yerdir.Bir önceki yazımda Önceki Kayıtlar Sonraki Kayıtlar problemine değinmiştim.Şimdi ise bu yazıların yerine nasıl resim ekleyebileceğinizi yada başka yazı yazabileceğinizi anlatacağım mantığı çok basit önce panelimize giriyoruz oradan widget şablonlarını genişlet sekmesine tıklıyoruz (Tabi ilk önce şablonumuzun yedeğini almayı unutmayalım) şimdi sayfamızda arama fonksiyonumuzu kullanarak (İnternet Explorerde Ctrl-F,Mozilla Firefox'ta F3) aşağıdaki kodu buluyoruz..
Yukarıdaki kod önceki kayıtlar bağlantımızı temsil ediyor biz onun yerine aşağıdaki kodu yapıştıracağız.
Örnek Kod:
Yukarıdaki kodda resim dosyasının linki yerine siz isterseniz kendi bulduğunuz resmi yerleştirebilirsiniz.
Biraz aşşağıda bu kodu bulacaksınız Yeni Kayıtlar bağlantısını değiştirmek için bu kodu örnek kodla değiştirin
Kodların bulunduğu yerde en altta ise yukarıdaki kod var Anasayfa bağlantısını değiştirmek için bu kodu örnek kodla değiştirin
Şimdi bağlantılarımızı resimlerle değiştirdik peki yazı koymak istersek ne yapacağız? Değiştirdiğimiz kodlar yerine link ekleyeceğinize kendinize göre yazıda yazabilirsiniz yaratıcılığınızı sınırlamayın.
Sakın korkmayın böylesi ufak tefek değişikliklerle daha güzel bir tema sahibi olabilirsiniz.
Önemli Not: Mümkün mertebe kullanacağınız resim dosyaları 1-2 Kb'ı geçmesin boyut olarakta 24-24 ebatları seçerseniz iyi olur siteniz açılırken yükleme sorunu yaratmaz.Ayriyetten temanıza eklediğiniz resim dosyalarında mutlaka "alt" tagını kullanıp görsellerinizi arama motorlarına tanıtın.
Kolay gelsin...
<data:olderPageTitle/>
Yukarıdaki kod önceki kayıtlar bağlantımızı temsil ediyor biz onun yerine aşağıdaki kodu yapıştıracağız.
Örnek Kod:
<img alt='Yeni kayıtlar' border='0' src='http://i39.tinypic.com/9hj4f9.png' title='Geleceğe Bakalım'/>
Yukarıdaki kodda resim dosyasının linki yerine siz isterseniz kendi bulduğunuz resmi yerleştirebilirsiniz.
<data:newerPageTitle/>
Biraz aşşağıda bu kodu bulacaksınız Yeni Kayıtlar bağlantısını değiştirmek için bu kodu örnek kodla değiştirin
<data:homeMsg/>
Kodların bulunduğu yerde en altta ise yukarıdaki kod var Anasayfa bağlantısını değiştirmek için bu kodu örnek kodla değiştirin
Şimdi bağlantılarımızı resimlerle değiştirdik peki yazı koymak istersek ne yapacağız? Değiştirdiğimiz kodlar yerine link ekleyeceğinize kendinize göre yazıda yazabilirsiniz yaratıcılığınızı sınırlamayın.
Sakın korkmayın böylesi ufak tefek değişikliklerle daha güzel bir tema sahibi olabilirsiniz.
Önemli Not: Mümkün mertebe kullanacağınız resim dosyaları 1-2 Kb'ı geçmesin boyut olarakta 24-24 ebatları seçerseniz iyi olur siteniz açılırken yükleme sorunu yaratmaz.Ayriyetten temanıza eklediğiniz resim dosyalarında mutlaka "alt" tagını kullanıp görsellerinizi arama motorlarına tanıtın.
Kolay gelsin...
13 Nisan 2010 Salı
Duydumki Unutmuşsun Gözlerimin Rengini - İbrahim Şentürker
Kuşkusuz hepiniz Duydumki Unutmuşsun Gözlerimin Rengini adlı TSM eserini biliyorsunuzdur gelin bunu birde İbrahim Şentürker'in Viyolasından enstrümantal olarak dinleyin.Muhteşem Muhayyerkürdî Taksimin ardından müzik ziyafeti yaşayacaksınız sizi temin ederim.Kapatın gözlerinizi sözlerinide kendiniz mırıldanın...Eğer efkarlı ya da melankolikseniz gözlerinizdeki yaşları tutamayabilirsiniz benden söylemesi.
Duydumki Unutmuşsun Gözlerimin Rengini Şarkı Sözleri
Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini
Yazık olmuş o gözlerden sana akan yaşlara
Bir zamanlar sevginle ateşlenen başımı
Dizlerinin yerine dayasaydım taşlara
Hani bendim yedi renk hani tende can idim
Hani gündüz hayalin geceler rüya idim
Demekki senin için aşk değil yalan idim
Acırım heder olan o en güzel yıllara
Usûlü : Semâi
Makamı : Muhayyerkürdî
Güftekârı : Turgut Yusuf YARKENT
Bestekârı : Selahattin ALTINBAŞ
Ejderhanı Nasıl Eğitirsin - How To Train Your Dragon





Ejderhanı Nasıl Eğitirsin - How To Train Your Dragon Fragmanı
12 Nisan 2010 Pazartesi
Pegasus Sırrı'nı okuyup sırra erdik hamdolsun

Gregg Loomis'de sırlara takmış kafayı Pegasus Secret (Pegasus Sırrı),Julian Secret (Julian Sırrı),Sinai Secret (Sina Dağı Sırrı),Coptic Secret (Kıpti Sırrı) yazdığı altı kitaptan dördü sırlar üzerine bizim Özer Uçuran Çiller gibi Sırrının Sırını'da yazıp seriyi tamamlar heralde :)
Macera romanlarını seviyorsanız mutlaka okuyun fakat kesinlikle Dan Brown eserleri ayarında değil bunu belirteyim.Boş vakitleri değerlendirmek için ideal
11 Nisan 2010 Pazar
Acının en saf hali aşk
Ahh ciğerimin köşesi
Söylesem inanır mısın?
En yalın haliyle sevdiğimi
Önüne ekler, koşullar getirmeden
Utanmadan
***
Yağmurların getirdiği keskin kokulu aşk
Nasılda hoyratça sarıyor insanı
Yakıyor canını ulan
Ne içtiğin şarap
Ne de çektiğin ızdırap
Kar etmiyor yangınına
Acının en saf hali aşk
Katıksız
***
Çekip gitmelerdeyim yeniden
Gözlerimde yaş
Boynum bükük
Başka ellerdesin
Hiç benim olmadın ki terkedesin
Haydi git mutlu ol olacaksan
Unut,bilme beni
Durma,
Git.
Söylesem inanır mısın?
En yalın haliyle sevdiğimi
Önüne ekler, koşullar getirmeden
Utanmadan
***
Yağmurların getirdiği keskin kokulu aşk
Nasılda hoyratça sarıyor insanı
Yakıyor canını ulan
Ne içtiğin şarap
Ne de çektiğin ızdırap
Kar etmiyor yangınına
Acının en saf hali aşk
Katıksız
***
Çekip gitmelerdeyim yeniden
Gözlerimde yaş
Boynum bükük
Başka ellerdesin
Hiç benim olmadın ki terkedesin
Haydi git mutlu ol olacaksan
Unut,bilme beni
Durma,
Git.
12.04.2010
cemo
cemo
BO 2010 nedir yenir mi içilir mi?

Ben BÖ 2010'a katılmıyorum sevmem kendimi yarıştırmayı beğenen beğenir, gelir yorumunu yapar takip eder, başım üstüne.Beğenmeyeninde canı sağolsun.
Ayrıca yarışmanın objektifliğine ilkinden bu yana inanmıyorum...
10 Nisan 2010 Cumartesi
Nihat Gençist oldum

9 Nisan 2010 Cuma
Blogger Önceki Kayıtlar, Sonraki Kayıtlar Sorunu
Bu gün temada bir eksiklik var galiba diye düşünürken gözüme çarptı her zaman olması gereken yerde önceki kayıtlar ve sonraki kayıtlar linkleri yok ziyaretçiler daha eski yazılara ulaşabilmek için yan taraftaki arşiv bölümünü kullanmak zorunda kalıyorlar.Bir çözüm bulmam gerekti hemen daldım kodların içine birde ne göreyim
display: none yani "Görünmez" durumda hemen aşşağıdaki gibi ufak bir değişiklik yaptım
Şimdi gayet kanlı canlı olarak görünmekteler.Sorunumu çözmüş oldum.Eğer sizde aynı problemi yaşıyorsanız bu şekilde çözebilirsiniz ya da görünmesini istemiyorsanız benim yaptığım değişikliği ters olarak yapın görünen bağlantılar görünmesin.Gördüğünüz gibi benim gibi bu işin amatörü bile bazı sorunları kolaylıkla çözebiliyor sizde korkmayın boza yapa sonunda başarıyorsunuz.Böyle kodlarda yapacağınız değişikliklerde mutlaka temanızın yedeğini alın.Ne olur ne olmaz :)
Kolay Gelsin....
#blog-pager-newer-link {
display: none;
}
#blog-pager-older-link {
display: none;
}
#blog-pager {
display: none;
}
display: none yani "Görünmez" durumda hemen aşşağıdaki gibi ufak bir değişiklik yaptım
#blog-pager-newer-link {
float: left;
}
#blog-pager-older-link {
float: right;
}
#blog-pager {
text-align: center;
}
Şimdi gayet kanlı canlı olarak görünmekteler.Sorunumu çözmüş oldum.Eğer sizde aynı problemi yaşıyorsanız bu şekilde çözebilirsiniz ya da görünmesini istemiyorsanız benim yaptığım değişikliği ters olarak yapın görünen bağlantılar görünmesin.Gördüğünüz gibi benim gibi bu işin amatörü bile bazı sorunları kolaylıkla çözebiliyor sizde korkmayın boza yapa sonunda başarıyorsunuz.Böyle kodlarda yapacağınız değişikliklerde mutlaka temanızın yedeğini alın.Ne olur ne olmaz :)
Kolay Gelsin....
Pagerank 2 olmuşum
8 Nisan 2010 Perşembe
Bir Caninin Anatomisi
Ne desen boş....
7 Nisan 2010 Çarşamba
Yerli Sinemayı eleştirmenin dayanılmaz hafifliği
Bizim muhterem eleştirmen ve oyuncularımız nedense popüler sinemayı bir türlü beğenmezler.Ne zaman bir yazı yazsalar ya da demek verseler yerden yere vururlar.Cüneyt Arkın bunun son örneği efenim recep ivediği insanların beğenmesine anlam veremiyormuş ayrıca recep ivedik sevenlerin sosyopsikoloji testlerinden geçirilmesi gerektiğini beyan etmiş.Filmi çok abartılı bulduğunu söylemiş e zaten güldürende o be cüneyt abicim.Hatırla seninde malkoçoğlu,karamurat,battalgazi filmlerin recep ivedikten aşşağı kalır değildi saçmalıkların bini bir paraydı.Şimdiki nesiller senin ciddi ciddi çevirdiğin filmlere gülüyor be abicim.Yazık artık köşenize geçin ve yeni insanlara yol açın böyle köstek olmayın ayıptır günahtır.Tamam Şahan Gökbakar'ı ve Recep İvedik'i beğenmeyebilirsin ancak beğenenleri sosyopsikoloji testlerine havale etmen onları aşşağılamak olmuyor mu ? Adamın biri de çıkıp senin filmlerinle dalga geçse ( geçilmeyecek pek filminde yok ama ) ne kadar hoşuna gider acaba?
Bir diğer faciada Çok Film Hareketler Bunlar yüzünden Yılmaz Erdoğan'a süperpoligon editörü tarafından yapılmış haksız eleştiri.Filmi beğenmeyebilirsin eleştirebilirsin ancak Reyting kaygısıyla televizyonda iyi iş yapan bir programı sinema haline getirip milleti dolandırmakla, iş çevirmekle suçlayamazsın arkadaş.Yılmaz Erdoğan takdire şayan işler yapmakta insan biraz vicdanlı davranır yahu oyuncu yetiştirip birde onlara destek olarak film çevirtmek kolaymı kaç kişi Yılmaz Erdoğanın Türk sinemasına yaptığı katkının yüzde birini yaptı yapabildi ? İşiniz gücünüz popüler insanlar üzerinden kendi reytinginizi ve okunurluğunuzu arttırmak, bu kadar kolay ve ucuzmu bir insana kara çalmak terbiyesizlik yapmak yazıklar olsun.Elinizdeki medya gücünü böylesi hoyratça kullanmak sizi yüceltmez arkadaş aksine yerin dibine batırırı ki battınızda...
Asabım bozuldu arkadaş.....
Bir diğer faciada Çok Film Hareketler Bunlar yüzünden Yılmaz Erdoğan'a süperpoligon editörü tarafından yapılmış haksız eleştiri.Filmi beğenmeyebilirsin eleştirebilirsin ancak Reyting kaygısıyla televizyonda iyi iş yapan bir programı sinema haline getirip milleti dolandırmakla, iş çevirmekle suçlayamazsın arkadaş.Yılmaz Erdoğan takdire şayan işler yapmakta insan biraz vicdanlı davranır yahu oyuncu yetiştirip birde onlara destek olarak film çevirtmek kolaymı kaç kişi Yılmaz Erdoğanın Türk sinemasına yaptığı katkının yüzde birini yaptı yapabildi ? İşiniz gücünüz popüler insanlar üzerinden kendi reytinginizi ve okunurluğunuzu arttırmak, bu kadar kolay ve ucuzmu bir insana kara çalmak terbiyesizlik yapmak yazıklar olsun.Elinizdeki medya gücünü böylesi hoyratça kullanmak sizi yüceltmez arkadaş aksine yerin dibine batırırı ki battınızda...
Asabım bozuldu arkadaş.....
Portsmouth'u 2.Abdülhamit mi kurdurdu?

6 Nisan 2010 Salı
Resident Evil: Afterlife Geliyor

Gözünüz aydın Resident Evil camiasının yeni üyesi Resident Evil: Afterlife eylül'de vizyona giriyor.Tabiki başrolünde Milla Jovovich var bol miktarda aksiyon ve kan bizleri bekliyor.Heroes'den hatırladığımız Ali Larter ve Prison Break'dan Wentworth Miller Mila'ya eküri olarak eşlik ediyorlar.Yönetmeniliğini yapan aynı zamanda senaryosunu yazan isim ise Paul W.S. Anderson.Resident Evil: Afterlife 3D furyasından nasibini almış durumda gözlüklerinizi hazırlayın bu görsel şölen kaçmaz.Film bir öncekinin kaldığı yerden devam ediyor Alice'in(Milla Jovovich) insanlardan geriye kalanları kurtarmaya çalışıyor fakat bu sefer ona yardıcı olacak eski iki arkadaşı yanında Chris Redfield (Wenworth Miller) ve kızkardeşi Claire (Ali Larter).Los Angeles şehrinde sağlam bir sığınağın varlığından haberdar oluyorlar burayı keşfe gittiklerinde kendilerini tehlikeli bir ortamda ve öncekilerden çok daha güçlü düşmanlara karşı buluyorlar.
Fragmandan anladığım kadarıyla güzel bir yapım olacağa benziyor ancak beklentileri fazla yüksekte tutmamakta yarar var bununla beraber Resident Evil: Afterlife kesinlikle izlemeye değer.RE oynayanlarada çok hoş bir süpriz var RE5 oynayanlar The Executioner'i bu bölümde görebilecekler.



Resident Evil: Afterlife Fragmanı
5 Nisan 2010 Pazartesi
Ziad Bourji ve Sara El Hani - Ma Byestehou
Sevgili Lollacığım sayesinde tanıştım bu şarkıyla tek kelimeyle muhteşem anlamasanda insanı içine alan yüreğini titreten bam teline dokunan bir eser Sara El Hani'nin sesine diyecek yok hem fiziği hem sesi inanılmaz.Mutlaka dinleyin eminim beğeneceksiniz.
Ziad Bourji ve Sara El Hani - Ma Byestehou
Çeviri birebir tutmayabilir çok aradım ancak sadece bunu bulabildim...
Ziad Bourji ve Sara El Hani - Ma Byestehou - Türkçe Sözleri
Mebyistehu bagdun,amicrahu bagdun,amidbahu bagdun,le iddini mişheyik
helvid dini vuhinni,elbun ale bagdun gavfun ale bagdun heykil ha i heyib
Mebyistehu bagdun,amicrahu bagdun,amidbahu bagdun,le iddini mişheyik
helvid dini vuhinni,elbun ale bagdun gavfun ale bagdun heykil ha i heyib……
Leyşil başar saayir,el bun hajar ya ani,bil mughtasar ye dem aydeyu jayi
beyye demen bi bi auw iştiru bagdun,hik fiy ghizin ya ayni le le idmayi
Leyşil başar saayir,el bun hajar ya ani,bil mughtasar ye dem aydeyu jayi
beyye demen bi bi auw iştiru bagdun,hik fiy ghizin ya dem ye da yu irjayi
Ye iizra ihid,inni kifib biyuhsud ,velid inni kifib ibdar,alem geddi gammid ayunu
u yelli bisrud beled ,illi kifi bi yehmi, arid illi ul emmen u al hak kif edri ghunu
Leyşil başar saayir,el bun hajar ya ani,bil mughtasar ye dem aydeyu jayi
beyye demen bi bi auw iştiru bagdun,hik fiy ghizin ya ayni le le idmayi
Leyşil başar saayir,el bun hajar ya ani,bil mughtasar ye dem aydeyu jayi
beyye demen bi bi auw iştiru bagdun,hik fiy ghizin ya dem ye da yu irjayi
Mebyistehu bagdun,amicrahu bagdun,amidbahu bagdun,le iddini mişheyik
Türkçe Melai:
Utanmıyorlar
Birbirlerini yaralıyorlar
Birbirlerini Kesiyorlar
Dünya neden böyle oldu
Aslında dünya böyle değil
Dünya tatlıdır
Kalpleri birbirlerinin üzerinde
Kendi kendilerinden korkuyorlar
Doğrusu böyle gibi
İnsanlık böyle olmuş
Kalpleri hep taştan ve hasarlı
Ey gözyaşım akma hiç
Güller nasıl hasat ediliyor
Başını yastığa vurup nasıl uyuyacaksın
Memleketi kim taşırıyor
Memleketi soyanları nasıl böylesine korurlar
Neden insanlık böyle olmuş
İnsanlık böyle olmuş
Kalpleri hep taştan ve hasarlı
Ey gözyaşım akma hiç
Utanmıyorlar
Birbirlerini yaralıyorlar
Birbirlerini Kesiyorlar
Dünya neden böyle oldu
Çeviri birebir tutmayabilir çok aradım ancak sadece bunu bulabildim...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)