Ne Mutlu Türküm Diyene

29 Nisan 2011 Cuma


Muallak

7 Yorumgaçlı Okurcan
Ne olur sorma geleceğimi,
Söyleyemem.
Hangi ağaca el atsam kurudu,
Bırakalım,
Ümitlerim yeşil kalsın.

29.04.2011
Cemo

27 Nisan 2011 Çarşamba


Ondan bundan birazda şundan bölüm 21

0 Yorumgaçlı Okurcan

*Sonunda başbakanımız über çılgın projesini Kanalİstanbul'u açıkladı bende dört gözle bu projeyi bekliyordum.Bildiğiniz üzere İstanbul'a ikinci bir boğaz açılacakmış.Gerçi ortada bir fizibilite çalışması bile yok ama olsun açıklandıya bir şekilde yapılır nasıl olsa eni 140 mt derinliği 25 mt olacakmış bi dudağı yerde bi dudağı gökte mübarek breh breh breh :) Şimdi merak ettiğim şeyler var Böylesi büyük bir proje nasıl finanse edilecek acaba sadece kanalın açılması için tahminen 20 milyar lira civarında bir rakamdan bahsediliyor ama bu Türkiye şartlarında mutlaka maliyet olarak 30 milyar liraya yaklaşır.Kanalı özel sektör yapacakmış devasa maliyeti özel sektör nasıl karşılar hangi aklı başında firma ya da konsorsiyum getirisi net olmayan projeye böylesi bir parayı bağlar.Proje yapıldı diyelim kanalı ücretli yaptınız hangi salak beleş boğazdan geçmek varken kanalı'ı kullanır? Boğazdan 1-2 gün bekleyerek geçmeyi para verip ekstra maliyet yaratmaya tercih edeceklerdir.Kanalın etrafına yerleşim yapılacakmış böylece yeni bir İstanbul oluşacakmış iyide varolan istanbulun sorunlarını çözdünüz de yeni İstanbul'mu kaldı geriye.Üstelik İstanbul'un içme su havzaları ada olarak düşünülen mevkide yeralmakta zamanla bu içme suyu havzaları ister istemez yoğun yapılaşma nedeniyle kullanılamaz hale gelecektir.Yarımadayken halledemediğiniz kanalizasyon,çevre,su,altyapı sorunlarını istanbul merkezi ada haline gelince nasıl çözeceksiniz.

İşkembe-i kübradan sallamak kolay ucunu bucağını düşünmeden.Bende sallıyayım birkaç tane bakalım beğenen çıkacak mı :)

-Ankara ve Konya ovası boş duruyor burayı karadeniz ve akdenizle kanal açarak birleştirip iç deniz haline getirelim adı da anadolu içdenizi olsun.Böylece sahil kenarlarına yapılacak otellerle Ankara hem Türkiye'nin hemde Türkiye'nin Turizminin yeni başkenti olur.İstanbul'a kanal açmaya da gerek kalmaz.

-Karadenizde atıl duran ormanları söküp doğu ve güneydoğuda boş arazilere taşıyalım oralarıda yurdumuzun yeşil yöreleri haline getirelim.

-İstanbul'da trafiği rahatlatmak için bütün yolları özelleştirelim her yoldan geçerken 5 lira geçiş bedeli ödesin araç sahipleri bu sayede yükselen maliyetler neticesinde kimse araba kullanamaz ve trafik sorunu ortadan kalkar :)

-Türkiyeyi yekten ekvatoral iklime taşıyalım vatandaşın ısınma problemi kalmasın.

-Nüfusun yarısını ülkeden kovalım milli gelirimiz 2 katına çıksın.

-Fakirleri sürelim açlık,yoksulluk problemi hallolur.

*Gözünüz aydın ucube diye nitelendirilen İnsanlık Anıtı'nın kafası "Allahuekber" nidalarıyla kesilmek suretiyle yıkımına başlandı.Tüm dünyaya rezil ve kepaze olduk.Heykelleri bombalayan taliban'dan ne farkımız kaldı ?

*BTK'nın yeni kararına göre içinde "Adrianne, animal, baldiz, ciplak, erotic, escort, fire, firikik, free, gerdek, girl, gizli, haydar, hayvan, hikaye, homemade, hot, itiraf, kalca, nefes, olgun, sarisin, sicak, turbanli" ve buna benzer kelimeler bulunan siteler artık Türk serverlerinde barındırma hizmeti alamayacaklar örneğin : "Degisikmezeler.com – herkesokusundiye.com – sokmarket.com – bayramcikolotasi.com – bilgisayarakademisi.com – sanaldestekunitesi.com – tiklayarak.com – donanimalani.org – bakireklam.com – citirkurabiyem.com – kredikartiborcunubitir.com – burcunubil.com – globaldizayn.org – casperminishop.net – anlayarakokuma.com" içlerinde sakıncalı kelimelerden bulundurdukları için türk serverlerinde barındırılamayacak :) BTK sağolsun domain alırken de çok dikkatli olmak lazım yoksa böyle sıkıntılar yaşayabilirsiniz.Daha başımıza neler gelecek acaba merakla bekliyorum :)

26 Nisan 2011 Salı


Kaybedenler Kulübü - My Woman

6 Yorumgaçlı Okurcan
Kaybedenler Kulübü'nü izlerken kulağıma takılan My Woman kısa ama oldukça etkileyici bir parça Gülce Duru ve Can Gox'un derinlere dokunan buğulu sesiyle hayat bulmuş.İki gündür sürekli dinliyorum.Sözleride gerçekten çok anlamlı baştan belirteyim dinledikçe bağımlılık yapan türden :)



Kaybedenler Kulübü - My Woman Şarkı Sözleri

Touch my heart and veil my soul
Feel the woman hiding beyond

Oh woman my woman
never forever
be my woman my woman

Heal my heart heal my soul
Kiss my wounds
Till I hurt no more

Oh woman my woman
never forever
be my woman my woman

24 Nisan 2011 Pazar


Yumurtaya can veren Allahım şu kullarına da biraz akıl bahşetseydin

0 Yorumgaçlı Okurcan
yumurtaEy okurcan eğer üniversite öğrencisiysen ve aklın varsa yumurtadan uzak dur.Bundan sonra böyle işine gelirse.Neden,çünki devlet büyüklerimiz yumurtayı tutmanın ve havaya kaldırmanın "milli birlik ve bütünlük duygularını zedeleyici" bir unsur olduğuna dair hüküm vermişler,ferman salmışlar.Dil Tarih Coğrafya Fakültesi öğrencisi Tayfun Yıldırım yumurta yüzünden yurdundan çıkartıldı ve bursu kesildi.Üniversitelerine gelmesi planlanan Bakanı protesto amaçlı yapılan gösteride elinde yumurta bulundurmak suçundan savunması istenen gencin başına bunlar geldi haberiniz olsun.Sonra vay ben duymadım, vay ben bilmiyodum, vay efendim elektirikler kesilmişti çalışamadım demeyin.Aman dikkat eğer yurtta kalıyorsanız yumurta yiyecekseniz kesinlikle gazete kağıdına sarıp öyle götürün gideceğiniz yere kimselere göstermeden hatta mümkünse gece vakti mazallah YURTKUR'da çalışan birileri elinizde yumurtayı görürse hele birde elinizdeyse protesto eylemine hazırlandığınızı zanneder sizden de savunma isteyebilirler sonra bir bakarsınız yumurta bulundurmaktan yurdunuzdan atılmış ve burssuz kalmışsınız :)

Demedi deme ayağını denk al onbin kişiyi karşında bulursun sonra :)

23 Nisan 2011 Cumartesi


Üçlemeli mim - Mim Vol.23

7 Yorumgaçlı Okurcan
Negzel yine rahat durmamış mimlemiş beni :) Gayet güzel ve anlamlı bir mim olmuş açıkçası seçenekler arasında karar vermekte epey zorlandığımı itiraf etmem lazım.Gelelim mim'imizi yanıtlamaya

En sevdiğin 3 görsel: Mısır Piramitleri,Ay'dan dünyanın görünüşü,Deniz üzerinde güneşin batışında ortaya çıkan o muhteşem manzara

En sevdiğin 3 ses: Gitar sesi,Arp sesi,Keman sesi

En sevdiğin 3 tat: Kokoreç,Midye Dolma,Bira

En sevdiğin 3 koku: Sevdiğim yemeklerin kokusu,Yağmurdan Sonraki Toprak kokusu,Gül Kokusu

En sevdiğin 3 his: Güven,Mutluluk,Huzur

Negzel kusura bakma bazı cevaplarımız benzer oldu ama idare et artık demek ki ortak zevklerimiz varmış :)

20 Nisan 2011 Çarşamba


İtiraf ediyorum Vücut Geliştirme yapan kadınlardan korkuyorum

9 Yorumgaçlı Okurcan
vücut_geliştirme
İnsanın fit olmak istemesini anlayışla karşılıyorum ama işi abartıp kendini kas yığınına çevirenlere inanamıyorum.Kolları bacakları kavuşmayan yürüyen herkülleri görünce insan ister istemez irkiliyor.Hadi erkekleri bir nebze olsun tolore edebilirsin kadınların büyük bir kısmı cidden kaslı erkeklerden hoşlanır sanırım yaradılıştan gelen "Bedensel Güç" sahibi olanla üreme içgüdüsü de kadınlara ne demeli peki ? Abicim kendinizden geçip kas yapıyosunuz asker arkadaşım ramazan'a dönüyosunuz zerre çekicilik kalmıyor hatta çok itici oluyorsunuz aman diyim yapmayın bunu.Yolda belde erkek bedenine photoshopla monte edilmiş kadın kafaları görmek istemiyorum.Cidden çok ürkütücü bir manzara.Tabi bide bunun Vücut Geliştirme yapan bayanların erkek arkadaşları kısmı var onlara allah sabır versin diyorum eğer onlarda kız arkadaşları gibi vücut geliştirme yapmıyorsa vay ki ne vay :) Hatun kızdı mı amele sümüğü gibi yapıştırır karşısındakini duvara,ümüğünü sıksa elinde kalırsın.Hayat onlar için çok zor olmalı :)

18 Nisan 2011 Pazartesi


Ondan bundan birazda şundan bölüm 20

0 Yorumgaçlı Okurcan
*İstanbul'da otobüste kız arkadaşına sarılan gencin başına gelenler çok enteresan.Sıradan insanlar böyle bir manzara karşısında herhengi bir tepki vermezler çünkü yaşananlar normaldir iki sevgili birbirlerine her ortamda sarılabilirler aşırıya kaçmadan ama burası Türkiye eğer böyle bir gaflet içine düşerseniz başınıza ne gelir tabi ki gençlerin başına geldiği üzere birileri ahlak zabıtası kesilir ve itina ile otobüsten atılırsınız neden çünkü otobüs "Seks yapma yeri değil" demek ki neymiş eğer sevgilinize otobüste sarılırsanız bu dokuz kusurlu hareketten birini yapmış sayılıyor ve cinsi münasebette bulunan insan evladı sınıfına giriyorsunuz.Bindiğiniz otobüste otomatik olarak "seks otobüsü" statüsü kazanıyor.Size düşen de otobüsten indikten sonra bir orgazm sigarası yakmak oluyor.Gariptir bu ahlak zabıtaları senelerdir başörtüsüne özgürlük nidasıyla demokrasi havariliği yapanlardan başkalarıda değiller e bilader madem demokrasi istiyorsun bırak herkes özgür olsun, yok olmaz rabbena hep bana sadece bize özgürlük, ya bize size nah var,sopa var, dayak var üstüne acık pul biber dökem yermisin? Aman diyim böyle bir durumda polise falan da gitmeyin büyük ihtimalle bu gençlerle ilgilenmedikleri gibi sizinle de ilgilenmezler tartışmayı uzatmayın kavga çıkarsa büyük ihtimalle ahlak zabıtasının cesaret aldığı arka planda sessizce duran arkadaşları da olaya müdahale edeceğinden dayak yersiniz en iyisi telefona sarılıp eş dost akraba ne kadar insan varsa toplayın mümkün mertebe kalabalık olun ve gerekeni yapın.Çünkü bu "kendine demokrat" kesimle artık başka türlü mücadele edilemeyeceği açıkça ortada.

*Saygıdeğer "Demokrasinin Yıldızı" Başbakanımız ygs'deki şaibe yüzünden protesto eylemi yapan gençlerden rahatsız olmuş ve bir toplantıda şöyle buyurmuş "Taksim'de bin kişiyi, iki bin kişiyi yürütmek, iki bin genci yürütmek problem değil. Onlar YGS sınavının karşısında tavır ortaya koyduklarını açıklarken, biz de kalkarız onların karşısına 5 bin, 10 bin tane genci koyarız" Şu sözlerdeki demokratik enginliğe, şu hoşgörüye bakarmısınız dimağım şaştı bundan daha demokrat ve hoşgörü dolu fikirler ancak ve ancak hitler ve mussolini'de olabilirdi.Tarihe bir not düşmek gerek.Demokrasinin yolu kötekten geçiyormuş bunu öğrenmiş olduk.İstemediğimiz bir görüşü seslendirenlerin olduğu bir protestoyu daha kalabalık şekilde basmak,dağıtmak demokrasinin en temel unsurlarından biriymiş.Aklıma birden 6.filoyu protesto ederken yurdumun "demokratlarının" gadrine uğrayan eski "goministler" geldi.Ne güzel etmişti eski "demokratlarımız" gelen misafirleri taşlayan "goministleri" sopalayarak,öldürerek,tarumar ederek en demokratik tepkilerini ortaya koymuşlardı hey gidi eskiler heyy ne varsa eski topraklarda var mirim.Şu kadar demokrat olamadık ne yazık, daha demokrat olsaydık seçime girsek %50 alırdık heralde :)

*Bedri Baykam'da başka bir "demokratın" gadrine uğradı Mehmet Aksoy'a ait ucube heykelin yıkılmasına karşılık yürüş yapılmasına dair yapılan toplantının ardından çok "demokratik" bir şekilde asistanıyla birlikte bıçaklandı.Başbakanın yıkılmasını istediği heykele muhalefet edersen tabi doğal olarak böyle "demokratik" bir tepki alırsın bre densiz sen kimsin koskoca "demokrasi yıldızına" muhalefet edersin.Haddini bilsen zaten muhalefet olmazdın muhalif olacaksan git muhalefete muhalif ol.

Ne kadar "demokratik" tesadüf bir araya geldi farkındamısınız.Durmak yok uyumaya devam Nohut Kömür kıyak vesselam.

Not:Yüksek miktarda ironi içerir lütfen bu şekilde değerlendiriniz.

17 Nisan 2011 Pazar


Halet-i Ruhiye mimi - Mim Vol.22

4 Yorumgaçlı Okurcan
negzel ve yeşiL tarafından ani bir baskınla mimlendim :) Üzerimize mim farz olunca yapmamazlık olmazdı konumuz "Şuan kendi ruh halinizi, bir ezginin melodisiyle ya da bir şiirin satırlarıyla ya da bir veciz sözle ya da bir resimle aktarınız. Seçim sizin, hangisini istiyorsanız".Severim böyle enteresan mimleri bende bir şiir ve resimle yanıtlayayım.

sessiz_gemi
Sessiz Gemi

Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

Yahya Kemal Beyatlı

15 Nisan 2011 Cuma


Ah mirim ah şu vatandaşlar olmasa devleti ne güzel yönetirdik

3 Yorumgaçlı Okurcan
Bizim muhteremler pek bir alem yahu geçen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay şöyle buyurmuş Devlet Tiyatroları büyük yükmüş oraya harcanan paranın yarısını özel tiyatrolara verse Türkiye'nin her tarafı tiyatro sahnesi olurmuş duy da inanma :) Tabi Sümeyye Bacı'nın tiyatroda yaşadığı "magduriyet" yaratma girişiminden sonra bakanın bu konuda bir önlem alması şarttı.Ellerinden gelse herşeyi kapatıp özel sektöre devredecekler.Böylece sorumluluk üzerlerinden de kalkacak rahatlayacaklar bir zamanlar Maarif Nazırı HAŞİM PAŞA'nın da dediği gibi "Şu mektepler olmasa maarif nezaretini ne güzel yönetirdim" anlayışının günümüzdeki yansımasıdır bu.Tiyatroları kapatmakla yetinmeyelim müzeleride kapatalım o kadar çanak, çömlek,daş,gaya beklemek için bi dünya elemana maaş ödüyoruz boş yere, verelim taşeron bir şirkete 600 lira maaşla çalışan işçiler beklesinler başını hatta hiç gereği yok atalım boş bir araziye üzerini kumla örtelim ve baraj yapalım 100 sene sonra paramız olursa çıkartır sergileriz Allioni'ye yaptığımız gibi.Boşta kalan müzeleri de tanıdıklara 49 yıllığına kiraya verelim gitsin atıl durmasın.

Hastalarda çok masraflı kapatalım devlet hastanelerini oraya vereceğimizin yarısıyla özel sektör yapar bu işi, boş yere doktor hemşire teknisyen beslemeye ne gerek var.Mahkemeleri de devredelim işler uzun sürüyo özelleşirse hemencik biter davalar bide hakimlere performansa göre prim verirsek ohoo gün aşırı dava dayanmaz adaletin yükü azalır.Hatta cezaevlerinide kapatalım gardiyan müdür vs haybeden masraf özel sektör yarısına bütün ülkeyi cezaeviyle donatır.Polisi de özelleştirelim habire sıkıntı yaratıyo eylemlerde gaz bombası falan almak zorunda kalıyoruz verelim yarısını özel şirkete tutsun 1 polis yerine 3 avare versin eline demir takviyeli sopayı gösteri mösteri kalmaz ohh mis gözaltına da almaz verir odunu beline beline.Askeriyeyi de özelleştirelim çok fazla gideri var yarısına bütün asyayı koruruz be hem tank top almaya da gerek kalmaz bakımı var modernizasyonu var var oğlu var boş yere masraf.

Hatta Türkiye'yi de özelleştirelim herşeyi masraf kardeşim bu vatana harcadığımız parayla koca gezegen memleket olur, abad olurdu da birileri hiç bir zaman adam olmaz olamayacağı da ortada.

14 Nisan 2011 Perşembe


İnsanın neresi acıyorsa canı oradadır sözüne hak vermemek mümkün değil

7 Yorumgaçlı Okurcan
bandajİki gündür fenalardayım yahu bir parmak bu kadar acır mı? Acıyabiliyormuş demek ki.Sağ elimin işaret parmağını nasıl olduysa incitmişim.Yazı yazmak,çay bardağı kaldırmak hatta çeneye destek olmak bile eziyet haline geldi.Ne yapayım bende elimi bandajladım bakalım ne kadar daha devam edecek ağrımaya.Hani bandajlamakta da mesele yokta bir süre sonra çok sıkıntı yaratıyor.Elin terliyor,hareket kabiliyetin sınırlanıyor vs vs.Şu yazıyı yazmak bile inanın ömür törpüsü oldu bana, sol el yine iyide sağ el tek parmağa düşünce fena hele mouse kullanamamak insanı çok zorluyor.Böyle devam ederse mecburen doktor yoluna düşücez tez bir vakit.Aman diyim siz kendinize dikkat edin şuursuzca hareket eden parmaklarınıza sahip çıkın :)

12 Nisan 2011 Salı


On the Rocks - Lady Gaga - Bad Romance

10 Yorumgaçlı Okurcan
Sosyal Medya Tv'yi izlerken keşfettim On the Rocks grubunu. Adamlar Lady Gaga'nın Bad Romance şarkısını akapella olarak o kadar güzel seslendirmişler ki hayran olmamak elde değil hele birde video klibe yapılan espirili göndermeler ve eğlenceli koreografileriyle gülmekten kendinizi alamıyorsunuz.Günde 2-3 sefer izlemezsem rahat edemiyorum bağımlılık yaptı yahu :) Diğer parçalarını da izlemenizi tavsiye ederim gerçekten gayet başarılılar.

11 Nisan 2011 Pazartesi


Masterchef'te para için ezilenlere çok kızıyorum

4 Yorumgaçlı Okurcan
Masterchef
Arada bir denk geldikçe izliyorum Masterchef yarışmasını.İlk gördüğümde dehşete kapıldım insanlar üç kuruş için ezilip büzülüyor haysiyetlerini ayaklar altına aldırıyorlardı.Tamam mutfak dünyası serttir jüri üyeleri gerçeği yansıtmak için katı davranıyor olabilir catering sektöründe bir süre çalıştığımdan biliyorum ama bu kadarda hayvani değil yahu herşeyin bir sınırı var.Hakaretlerin kötü muamelelerin bini bir para katlanılacak gibi değil.Başlarda ters davranıyorlar diye düşünüyordum ancak program ilerledikçe sanırım olay ana bacı sövmeye kadar varacak gibi duruyor. Yarışmacılar evliya sabrına sahip olmalı,eğer orada ben olsam şimdiye jüriden (Erol Kaynar, Murat Bozok, Batuhan Piatti) en az 2 kişiyi harcamıştım :) Hele Batuhan Piatti'nin yarışmacılara yaptıkları kolay kolay kaldırılabilecek şeyler değil allah muhafaza biri bana öyle davranışlarda bulunsa yarışmaymış programmış dinlemem kafasına ekleştiriveririm tavayı,akıtırım pekmezini.Jüri üyesi olarak yarışmacının yemeklerini beğenmeyebilirsin, yemeği yapışından hazzetmeyebilirsin ama böyle karşındakini rencide edecek şekilde davranamazsın,hakaret edemezsin.Yarışma değil bildiğin reyting uğruna rezillik,pespayelik.

10 Nisan 2011 Pazar


Uzungöl'de çevre katliamı olmuş falan filan boşverin uyuyun siz

5 Yorumgaçlı Okurcan
Uzungöl
Birkaç yıl öncesi dünyanın sayılı harikalarından olan bozulmamış tabiatı ve muhteşem görünüşüyle insanın içini ferahlatan Trabzon - Uzungöl artık sizlere ömür.1.derece doğal sit alanına her ne hikmetse yapılan yürüyüş yolları ve tesislerle tarumar edilen uzungöl adeta süs havuzu görünümüne bürünmüş.Nerde o eski doğa harikası nerde şimdiki garabet.Betonlaşma neticesinde o bölgenin ekolojik dengesi geri döndürülmesi çok zor bir darbe almış gibi görünüyor.Göstere göstere çevre katliamı yapmış muhteremler ama ses soluk çıkmamış pek.Ne vardı bıraksanız eski güzel dokunulmamış halinde kalsaydı uzungöl, binlerce yeni turist gelecek cebiniz dolacak diye yoketmeseydiniz bu doğa harikasını.Ama nerde bizde o bilinç seviyesi.

Bıkmadılar üç kuruşluk rant uğruna doğayı tahrip etmekten.Bu gün için geleceği yoketmekten.İleride çocuklarımız torunlarımız fotoğraflara bakarak bize inceden sövmeyecek mi? Tabi para hırsı gözlerini bürümüş insanların böyle şeyleri düşünmesini beklemek biraz saflık oluyor.

Umarım bir gün birileri uyanıp bu işlemlerin hesabını sorar ve yaşanan tahribatı düzeltmek amacıyla önlemler alır da yıllar sonra uzun göl eski ihtişamına ve güzelliğine geri kavuşur.

Yazık ne diyeyim yazık...Kendi ellerimizle yokediyoruz zenginliklerimizi.

Not:Fotoğrafa tıklayın daha ayrıntılı görün rezilliği

7 Nisan 2011 Perşembe


Rüyamda yeti gördüm Hayırdır İnşallah

9 Yorumgaçlı Okurcan
yeti yeti

Enteresan rüyalar görmekte üzerime yoktur uyandığımda hepsini hatırlayabilsem ve kağıda döksem çok tutacak filmlerin senaryo yazarı olabilirim :) Dün yine böyle rüyalardan birini gördüm ben diyeyim iki saatlik sen de üç saatlik film senaryosu çıkar.Dünya buzul çağına benzer bir ortamda insanoğlu yeraltına çekilmiş acayip kaotik bir ortam var.Kalan azıcık insanda öbek öbek dünyaya yayılmış.Yüzeyde yapılacak işleri labratuarda yaratılmış yetilerler hallediyorlar bir nevi evcil hayvan yapmışlar.Anlayacağınız teknolojinin dibine vurmuşuz lakin dünyanın haline bir çare bulamamışız bu hususta cebelleşip duruyoruz.Olaya uzaylılar falanda karışıyo yani çok garip :) Bende bu üretim işini yapan bilimadamlarından biri olmuşum.Ama ortada bi tuhaflık var milletin yarattığı yetilerle benimkiler arasında çok fark var.Başkaları canavar gibi şeyler yaratırken benim ürettiklerim 4 metre boyunda oyuncak ayı kıvamında bir sevimlilikte al kucağına mıncır.Sabah kalkınca birilerine anlatayım diye düşündüm açıkçası ne anlama geliyor merak ettim sonra gülmekten yerlere yattım anlamı nedir acaba rüyada yeti görmenin bilen var mı ?

6 Nisan 2011 Çarşamba


Battle:Los Angeles nasıl bir film?

0 Yorumgaçlı Okurcan
Battle Los AngelesBeni takip edenlerin bildiği gibi bilim kurgu fanatiğiyim.Son olarak yaşadığım hayal kırıklığı Battle:Los Angeles oldu.Oysa fragmanını izlediğim ilk anda ne kadar umutlanmıştım ancak filmi izledikten sonra sıkıntıdan afakanlar bastı.Aksiyon bol ancak yeni birşey getirmiyor sıradanlıktan öteye bir adım atamıyor.Ayrıca pek çok mantık hatasıda mevcut kainatın ötesinden savaş kuvvetlerini dünyaya intikal ettirebilen bu savaşçı uzaylılar hernedense retro sayılabilecek bir teknolojiye sahipler uzay gemilerinin motorlarından çıkan pancar motoru edalı egzos oldukça komik.Savaşçıları ise içler acısı garibanların karada kullanabilecekleri doğru düzgün bir savaş araçları bile yok yürüyen masa kılıklı toplarından başka, prens namor edasıyla denizden çıkıyorlar daha ne olsun garibanlar yaratıcı bir işgal şekli bulamamışlar :) Yani bizimkiler biraz daha ıkınsa teknolojide uzaylıları geçecekler.Galaksiler arası yolculuk yapabilen bir ırk hernedense telsiz sinyalleriyle hedef bulmaya çalışıyor.Ayrıca dünyayı neden istila ettikleri neyin peşinde oldukları muallakta filmin ortalarında bir tüyo veriliyor ama nedense verilen tüyonun devamı gelmiyor destekleyici görüntülerle.Mantık hatalarının getirdiği sıkıntı atmosfer konusunda da problem yaratıyor bir türlü filmin yansıtmaya çalıştığı ortama giremiyorsunuz uzaylılar uzaylıya benzemiyor çatışmalar ve diyaloglar sıradanlıktan öteye geçemiyor vs vs.Oyunculuk ,senaryo ,sahne seçimleri nereden tutsan elinde kalıyor.Michelle Rodriguez ve Aaron Eckhart'ın vasatın ötesine geçemeyen rol kesme çalışmalarından bahsetmeyeceğim bile.Yönetmen Jonathan Liebesman,senaryo yazarı Christopher Bertolini ve görüntü yönetmeni Lukas Ettlin'i tebrik etmek lazım güzel bir fikri gayet iyi harcamışlar.

İzlediğime pişmanmıyım değilim sonuçta bilim kurgu olsun çamurdan olsun diyenlerdenim ama çok şey beklememenizi tavsiye ederim.

Filmin konusu:Astronomların uzayda gördükleri garip görüntülerin ardından dünyada meteor yağmuru olacağı beklenirken gelenlerin aslında uzaylılar olduğu acı bir şekilde anlaşılacaktır.Uzaylılar merhametsizce önlerine gelen herşeyi yıkıp yokederken insanlar çaresizce kaçışmaktadır.Artık emekliliğini isteyen Başçavuş kendini atandığı yeni ekibiyle beraber amansız uzaylılara karşı ön cephede bulacaktır.

Battle Los Angeles Battle Los Angeles Battle Los Angeles

Battle:Los Angeles Fragmanı

5 Nisan 2011 Salı


2011 LYS sonuçları belli oldu

7 Yorumgaçlı Okurcan
lys-sampiyonlari
Ösym LYS sonuçlarını açıkladı ve LYS şampiyonları belli oldu :) İşte Türkiye'nin İftihar tablosu

4 Nisan 2011 Pazartesi


Fark

2 Yorumgaçlı Okurcan
mevlana-ve-sems
Aşık olmakla sevmek arasındaki farkı sormuşlar ?
Cevaplamış Şems:
"Senin baktığına... herkes bakar; ama senin onda görebildiğini herkes göremez.
Herkes aşık olabilir; ama hiçkimse senin gibi sevemez.
Tek fark sensin..
"Seni özel kılan; sevdiğin değil, sevgin" .


şems-i tebrizi.

3 Nisan 2011 Pazar


Anatoly Burnashev - Suollar - Yollar

0 Yorumgaçlı Okurcan
İlk defa Azerbaycan dışında Türk coğrafyasından çıkan bir şarkıyı bu kadar beğendim.Anatoly Burnashev bir Saka - Yakut Türkü gerçekten takdire şayan dinlenesi ve etkileyici bir esere imza atmış.Ses tonu çok enteresan.Tek kelimesini de anlamasamda şarkıda yansıtılmak istenen duyguyu hissedebildim sanırım.Benden tavsiye :)



Anatoly Burnashev - Suollar - Yollar Şarkı Sözleri

Min üyä munnu xoruq
Tımırdara buolan
Aygıstallar aaran aartıqtar
Ol xoruq tımır biir
Kıhıl tammağa buolan
Min küja daa taxsabın
Ayan suolugar

Aygıstııta suox mantan
Sağalanallar äbit
Aan doydu aarıgırar aartıqtara
Manna kälän sämäydik
Tümüktänällär äbit
Aan doydu suon suraxtaax suollara

Arıt bıtıllıbıt bııra ox buolammın
Axsım ayannarı ayannııbın
Arıt tumarağa munnuqtubut qurduq
Tuora don ıırdarıgar munçaarabın

Aygıstııta suox mantan
Sağalanallar äbit
Aan doydu aarıgırar aartıqtara
Manna kälän sämäydik
Tümüktänällär äbit
Aan doydu suon suraxtaax suollara
Aan doydu suon suraxtaax suollara

Ooo, ol ärääri xayan da
Ötöxpör tönnöbün
Iırbıt ayannaatıı inärsiyän
Oduuluu töbälärtän käläät mınaa soğuya
Köröbün törööbüt alaaspın

Aygıstııta suox mantan
Sağalanallar äbit
Aan doydu aarıgırar aartıqtara
Manna kälän sämäydik
Tümüktänällär äbit
Aan doydu suon suraxtaax suollara
Aan doydu suon suraxtaax suollara

2 Nisan 2011 Cumartesi


Aynı bardaktan içmeyeceğiz

8 Yorumgaçlı Okurcan
Aynı bardaktan içmeyeceğiz
Ne sıcak şarabı, ne suyu,
Kuşluk vakti öpüşmeyeceğiz,
Pencereden bakmayacağız akşama doğru.
Sen güneşle soluklanıyorsun, ben ayla,
Ama düştüğümüz aynı sevda.

Sadık ve sevecen dost, benim yanımda,
Senin yanındaysa neşeli bir sevgili.
Gri gözlerindeki korkuyu anlıyorum sanma,
Ve bu çektiklerimizin sensin sebebi.
Sıklaştırmıyoruz ayaküstü buluşmalarımızı.
Ne çare ancak böyle koruyabiliriz huzurumuzu.

Şiirlerimde yalnızca senin sesinin ezgisi duyulur
Senin şiirlerinde benim soluğum eser.
Bir ateş ki, ona kim dokunur,
Buna ne korku, ne unutuş cesaret eder
Ve bilsen nasıl hoşlandığımı
Seyretmekten senin kuru, pembe dudaklarını.

Anna Ahmatova

1 Nisan 2011 Cuma


Yükseldeki seyyar satıcı tezgahın kadar başına taş düşsün

5 Yorumgaçlı Okurcan
Dün bir arkadaşla yolumuz Kızılay'a düştü işimizi hallettikten sonra gezelim vakit geçirelim istedik.Kahvelerimizi içtikten sonra doğal olarak Yüksel ve Konur'daki ufak dükkanları tavafa başladık (not:Bu bir arkadaş lollacığım oluyor)ama ne mümkün sanki gökten seyyar satıcı yağmış anasını satayım.Yolu sağlı sollu yaklaşık %60 civarında kapatmışlar bu yüzden yol hepten daramış o daracık yerde yürümek akan insan seliyle birikte ne mümkün.Neyse efenim tavafın ardından soluklanalım diye yükseldeki banklardan birine oturmaya karar verdik yaktık sigaralarımızı 2 dakka geçmedi hoop seyyarlar peyda oldu dibimize tezgahı açıverdiler bizde mecburen kalktık.Feci uyuz oldum elemanlara.

Eskiden ne güzel o banklarda rahat rahat oturabiliyorduk bu kadar çok seyyar satıcı yoktu.Biliyorum benimki buralar eskiden hep dutluktu tarzında bi serzeniş oldu ama napalım elden serzeniş ve hayıflanmadan başka bişey gelmiyor.Tamam her bireyin kendini geçindirebilmek için hür teşebbüs olarak ticari faaliyette bulunma hakkı var ama o bölgeden yararlanan insanlarıda düşünmek lazım.Bu kadar saygısızca ve hoyratça bu hak kullanlımaz ki...
Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa