Ne Mutlu Türküm Diyene

31 Temmuz 2011 Pazar


iddia edildi-öne sürüldü gazeteciliğinden ikrah ettim

0 Yorumgaçlı Okurcan
Spor medyasına hiç bir zaman güvenim olmadı nedeni oldukça basitti asla gerçekleri yazmadılar ısrarla bundan imtina ettiler hep çıkar menfaat ilişkisi üzerinden hareket ettiler masa başlarında uydurma transferler yaptılar vs vs.

Artık maalesef spor medyamıza da tetikçi gazetecilik faaliyetleri sirayet etti yaşanan şike davasından sonra.Uydurma-türetme haberler yerini doğrudan hedef alan hiç bir kaynağa dayanmayan kişileri rencide edip toplum içinde küçük düşürmeye yönelik iftiralar aldı.

En son örneğini bu gün hürriyet gazetesindeki köşesinden Erman Toroğlu yaptı.Güya Bülent Uygun adliye koridorunda karşılaştığı Şekip Mosturoğlu'na "Ulan Şekip, öyle bir Şiddet Yasası çıkardınız ki, eskiden olsa belki hiç yatmadan yırtacaktık. Şimdi kanıtlanırsa yıllarca içeride sürüneceğiz." demiş kimden duymuş bunu Erman Hoca? belli değil ne zaman söylemiş bu sözleri peki Bülent Uygun belli değil şahit var mı yok ee bu cümleyi yazmanın amacı ne peki?

Tabiki Aziz Yıldırım ve Fenerbahçeye duyulan nefret.

Digitürkteki ballı kaymaklı işinden olduya şimdi Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe sıkıntıda birde ben sallıyayım diye şikayetçi olduğu yetmemiş şimdide köşesinden sağdan soldan duyduğu kanıtsız desteksiz sadece insanları kamu vicdanı önünde mahkum etmek amaçlı dezenformasyona başlamış.Tebrikler Erman Hocam sizden beklenen de buydu zaten.Kendisi bizatihi kirli dümanlerin içinde olanlar mı futbolu temizleyecek.R.O.Kütahyalı ve M.Baransu stili gazeteciliğe mi başladınız artık köşenizde? Size yapıldığını öne sürdüğünüz kelle alma operasyonuna şimdi de siz mi başladınız.

Önceden arada sırada okurdum köşe yazılarını demekki bundan sonra okumamak lazımmış.Kişisel bir protesto olarak bayiden hürriyet almaktan da vazgeçtim Erman Toroğlu hürriyette yazmayı bırakana kadarda almayacağım.Tüm fenerbahçelilere de tavsiye ederim.

30 Temmuz 2011 Cumartesi


Ben Bu Kadar Değilim

0 Yorumgaçlı Okurcan
Ben bu kadar değilim
Kışlada ölü bir zaman
Bir güzel at durdukça gider
Gittikçe döner bir bir güzel at durdukça
Askerim, benim ağzım kuşlardan.

Güneşi sormuyorum lekelenmiş dallardan
Dalları sormuyorum dallardan daha iyi
Yüzümü istiyorum bir süvari alayından
Ne yapsam istiyorum, ama istiyorum
Bir kişi bile değilim yalnızlıktan.

Bir kişi bile değilim yalnızlıktan
Gözlerim ormanlara asılı
Ağaçlar, kırlar ve şehirler geçiyor kaputumdan
O kadar geçiyorlar ki, sadece duruyorum
Bir an bir yerde ölümü tanımazlığımdan.

Ben bu kadar değilim
Kışlada ölü bir zaman.

Edip Cansever

29 Temmuz 2011 Cuma


Nereye gidiyor bu memleket?

0 Yorumgaçlı Okurcan
"Feminist kadın kaybedilmiş kadındır" başlıklı köşe yazısını okuyordum bir kadının elinden nasıl çıkar bu makale dedim kendi kendime.Yazara göre kadın hakları olmamalıymış aslında, hakkını arayan kadın maraza çıkartırmış.Evliliğinde ve hayatında muhabbet arayan hatun kişi olabildiğince alttan almalıymış ki sıkıntı yaşamasın muhabbetin ilk adımı ise kadın haklarını unutmakla başlarmış.Kadının hakkı olmamalıymış vazifeleri ve sorumlulukları olmalıymış.

Bir kadın kadın haklarından rahatsız olur mu hiç olabiliyor muş demekki :) Enteresan!!!

Köşe Yazar hatun kişi eşiyle sorun yaşamakta olan bir kadına alttan almasını salık vermiş kadın ise cumhuriyet kurulduğundan bu yana biz bu hakları boşuna kazanmadık demiş bak şu terbiyesize.Şimdilerde eşinden boşanmış evinde yalnız yaşamaktaymış kedi sesinden bile korkar olmuş ve o meşhur kadın hakları onu korumamaktaymış.E be güzel ablacım zaten kimseyi haklar korumaz ki haklar uyarınca hazıranmış yasalar ve kolluk kuvvetleri korur.

Meğerse kadın hakları onların kadın olma haklarını engellermiş bunca zaman :)

E ablacım zaten senin zihniyetinin tezahürü yüzünden yaşanmıyor mu bu ülkede kadın cinayetlerinin pek çoğu.Kadın boşanamaz kadın hak arayamaz diyen çarpık zihniyetin ürünü değil mi mezarda yatan analar ve anasız kalan çocuklar?

Ne yapsın kadın yediği dayağı işittiği hakareti sineye mi çeksin evde huzursuzluk çıkmasın diye? Yesin dayağı işitsin hakareti ve sussun dayak yedikçe daha da yesin ses çıkarmayınca birdaha yesin e bu kısır döngü ne zaman kırılacak hiç anca ölünce hesap günü zihniyete bakarmısın.

Ezilmelerinde etkenlerden biride kocalarıyla hak yarışına girmeleriymiş bu kadınların.Hak aramazsan ezilmezsin doğal olarak :)

Dizilerde karılarına iyi davranan erkekler yüzünden bizim dizileri izleyen arap ülkelerinde de boşanma oranları artmış.Kocalarından bir gün olsun güler yüz görmeyen, tatlı söz işitmeyen,cinsel hayat olarak tecavüzümsü birleşmelerden başka birşey bilmeyen kadınlar dizilerden gördükleri romantik evlilikleri ister olmuşlar besbelli.Yazarken inceden hayıflanıyor köşe yazar hatunkişi.

Allahtan hala yaşadığımız güzel vatanı tamamiyle esir alamadı bu zihniyet.Bunlara kalsa kadın hakkını geçtim en tabi hakkını yaşama hürriyetini elinden alırlar ilk fırsatta.Görüyoruz okuyoruz isteği dışında evlendirilen berdel vs yöntemlerle takasa girilen kadınların yaşadıkları dramları,namus ve töre cinayetlerini.

Bu zihniyetin elindeki kadın kişiliksizleşir silikleşir anasının babasının yanıa gitmeyi bırak bakkala bile eşinden izin almadan çıkamaz."Günah" diye kadını çarşafa sokarlar yetmez mazallah göz zinası olur gerekçesiyle peçe de şart olur.Bunlara göre kadın kenafir canlıdır o yüzden hayattan mümkün oldukça soyutlanmalıdır.Evinde saksı gibi otursun :)

Erken yaşta çocuklara din eğitimi istemelerinin bir gerekçesi de budur çocuklarını 9.yy zihniyetiyle yetiştirmek.Hacıların hocaların softaların tornasından geçen çocuk anlamaz kadın haklarından onun için anlamsızdır zira dini yaşamda kadın her zaman 3.tekil şahıstır hakkı yoktur.Sütre gerisinde durmalı sesini çıkartmamalı dayak yese bile kocasına mutlak itaat erdeminin sahibi olmalıdır.Böylesi bir tornadan geçen çocuk ileride şeyhi benim tenasül organım nur çeşmesidir dediğinde inanır ama darvinin evrim teorisine inanmaz.Şeyhinin koynuna kuzu gibi girerken huzurla dolar ama biraz samimi olmaya başlamış genç sevgililerden rahatsız olur.

İşte bu yazıyı yazdığım sırada televizyonlarda ordudaki istifa depremi yankılandı bir anda.Bende değinmeden edemedim.

Kuvvet komutanlarının istifası ardından normalleşme başlıyormuş Türkiye avrupa standartlarında özgürlükler gelecekmiş öyle dedi mealen kır saçlı dinci yazar. Mehmet Altan gibi liboşlarda sevinçlerinden ağızları enselerinde ekranlarda boy göstermeye başladılar.Demokrasinin geldiğini muştulamaktalar demokrasiye, özgürlüğe, hakka aç vatandaşlara.Tabi hiçbirinin aklına şah döneminin sonunda irana gelen "demokrasi,insan hakları ve özgürlüklerin" iranlılara ne kadar fayda sağladığı gelmiyor.Sahiya iranda da liboşlar ve çakma solcular humeyniye destek verdikten sonra humeyninin ilk işi sokaklarda darağaçlarında sallandırmak olmamış mıydı bu gibi zerzevatı:) Tek particiler polise güvenmezmiş de orduya güvenirmiş oo analize bak analizdeki zekaya bak.Siyasetin orduya karışması normalmiş de anormal olan ordunun siyasete karışmasıymış vay hele vay vay.Bir kurumun işleyişiyle bu kadar oynanırsa sonuçta o kurumdan kimseye hayır gelmez..

Dinci ve yalaka basının yere göğe sığdıramadığı Jandarma Komutanı önce kara kuvvetleri komutanı yapıldı ardından genelkurmay başkanı.Lakin unutmasınlar orduyla ordunun işleyişiyle oynayanların siyasi ömrü uzun olmaz bunu akıllarının bir köşesine yazsınlar.

Yargı zaten bitik şimdi ele geçirilen yargı sayesinde rahatlıkla tarumar edilen ordu'da engel olmaktan çıktı.Artık altbenliklerde itina ile saklanmış olan karşı devrim son sürat uygulamaya konulabilir.

Hiç umutsuzluğa kapılmayın Karanlığın en yoğun olduğu vakit şafak sökmeden az öncesidir.Şafak yeniden sökecek aydınlığın güneşi yeniden vatanseverleri ve bu vatanı ısıtacaktır.

26 Temmuz 2011 Salı


Alem gider mersine biz gideriz tersine

0 Yorumgaçlı Okurcan
barış paksoyTürkiye'de neden bilim adamı yetişmez sorusunun çok basit bir cevabı var aslında biz birbirini çekemeyen insanlar topluluğu olduğumuzdan içimizden birisi eğer sıradışı bir başarı elde ederse,buluşa falan imza atarsa ilk yaptığımız iş hemen ona çamur atmak olur.

Hafızalarda yeri olduğu için örnek olarak veriyorum mesela "erke dönergeci" .İlk çıktığında sınırsız enerji vaadeden (kabul ütopik ama) bu proje haftalarca televizyonlarda yerden yere vuruldu ne oldu adamlar piyasaya çıktıklarına pişman oldular şimdi ortalıktan kayboldular çıt yok.


Başka bir örnek Yıllar önce zakkumdan kanser'e çare buldum diyen bilim adamı Dr. Ziya Özel'i yaşı müsait olanlar hemen hatırlayacaktır.Adamcağız buluşunu açıkladığına pişman oldu demediklerini bırakmadılar adı dolandırıcıya bile çıktı ne oldu geçtiğimiz günlerde adamcağızın ilacı Amerika'da FDA tarafından onaylandı eli kulağında piyasaya çıkacak.

Şimdi diyeceksiniz ki bu herif niye böyle saçmalıyor diye en son örnek Tübitak'ın yarışmasına matematik dalında başvuran lise öğrencisi Barış Paksoy'un projesi “Seviye üstü çalışma olduğundan projeniz reddedildi” denilerek seçmelerden elendi.Çocukcağız birde jüri önünde projemi savunayım dediği halde kaale alınmamış.Şimdi söyleyin bu ülkeden neden ve nasıl bir matematikçi çıksın? Yahu madem inanmıyorsun yaptığına bırak çocuk çıksın jüri önünde ispat etsin kendi yaptığına neden hayır diyorsun gencecik bir çocuğun hevesini kırıyorsun?
Çok mu kıymetli ona ayıracağın yarım saat? Eğer çalıntıysa zaten jüri önünde anında ortaya çıkacaktır.

Eğer Barış Paksoy "Nesin Matematik Köyü" kaynaklı değil de "F Tipi" bir okul çıkışlı olsaydı "abilerin" referansıyla katılsaydı yarışmaya elenirmiydi hiç zannetmiyorum.Kafadan birinci olurdu hatta.

25 Temmuz 2011 Pazartesi


Ömer Hayyam - Ecel Şarabı

0 Yorumgaçlı Okurcan
Sonsuz çemberinde bu dipsiz evrenin
Gönül hoşluğuyla iç, geçmeden devrin
Ecel şarabın sunulunca da ah etme:
Sıran gelince içmezlik edemezsin

Ömer Hayyam

24 Temmuz 2011 Pazar


Dağdan geliyor bir cinnet döne döne

0 Yorumgaçlı Okurcan
Bizim gennçlik cidden acayip boş beleş (İstisnalar kadeyi bozmaz) abicim insan yaşadığı toprakların derdiyle sıkıntısıyla bu kadar uzak olur mu ? Olur itinayla apolitize edilmişlerse eğer.

Devletin açıkça kanunları ihlal ederek yapımına başladığı HES'leri durduran mahkemenin üyelerinin tamamı değiştirildi.Tabi netice bu sefer büyük ihtimalle yeni gelen üyelerle beraber değişecek ve devletin istediği şekilde olacak.(KAYNAK) Gelişmiş bir ülkede şu işlem yapılsa yer yerinden oynar gösteriler birbirini izler ama nerdeee.Avrupadakiler piç ettikleri doğalarını geri kazanmaya çalışıyor yeniden kırsalda vahşi yaşam oluşturmaya çalışıyorlarken biz kendi ellerimizle doğamızı geri dönüşü imkansıza yakın süreçlere sokuyoruz.Gönüllü olarak vahşi kapitalizmin kölesi oluyoruz.

Referandum sürecinde bu günlerin geleceğini söylediğimizde bize etmediği hakareti bırakmayan arkadaşlar neredeler acaba merak ediyorum ? O zamanlar hakaretleride göze alarak yargıyı hükumetin güdümüne sokacak değişikliklere hayır demeleri çağrıları yapmıştık ve karşılığında "solcu" olduklarını söyleyen arkadaşlardan bol küfürlü ve yetmez ama evetli yanıtlar almıştık.Acaba şimdi yaşananları gördükçe vicdanları bir nebze olsun sızlıyormudur acaba?

Bakıyorum da sosyal medyada bu konu hakkında kalem oynatan kişi sayısı %1 bile değil.Varsa yoksa Amy Winehose'nin ölümü yok o ne giymiş yok öbürü berikine ne demiş.Allah rahmet eylesin genç yaşta yitirilen başka bir müzisyen ama kardeşim insan birazda kendi memleketinin sorunlarıyla ilgilenir.Hangi ara ülkenize yabancıladınız bu kadar?

Kimseye oturup bu konularda kafa patlatın demiyorum ama insan biraz olsun ilgilenmez mi ya bu memleket batarken vurdumduymaz arkadaşlar kaçıp başka ülkelerde mi yaşamayı düşünüyorlar acaba?

Neyse yazdıkça sinirlerim zıplıyor en iyisi daha fazla kendimi harab etmeden burada noktalıyayım.Umarım çok geç olmadan tepkisiz vatandaşlarda uyanırlar duruma...

22 Temmuz 2011 Cuma


Dünya fani

2 Yorumgaçlı Okurcan
Frontosa

Dün sabah uyandığımda karşılaştığım süprizle oldukça büyük bir şoka uğradım.Yataktan doğruldum daha afyonum bile patlamadan ayaklarım yere değer değmez zeminde bir ıslaklık hissettim.Endişeyle eğilip odanın zeminine baktım ancak görünürde bişey yoktu o sırada yatağın altından bir balığın çırpınma seslerini duyar gibi oldum aceleyle yatağın aşşağı yukarı 4 parmak yükseklikte olan altına baktım benim tosun frontosa boylu boyunca uzanmış son çırpınışlarını vermekte.Hemen alel acele kaptığım gibi akvaryumun içine geri postaladım kendisini.Akvaryuma atmadan önce garibanın derisinin oldukça kuru olduğunu hissetmiştim sanırım bir iki dakika kadar suyun dışında kalmış.Suya girer girmez hızla dibe çöktü 3-5 yüzgeç darbesi ya attı ya atmadı kumların üzerine bırakıverdi kendini boylu boyunca.Zannımca dışarda oksijensiz kaldığı süreçte büyük bir beyin hasarına uğradı belki düzelir diye umut ettim ama aradan geçen yarım saatte diğer balıklarında ilgisini çekmesi nedeniyle hemen yavruluğa naklettim bu akşam yemeğine kadar soluk alıp veriyordu yemekten sonra geldiğimde maalesef tosunum yüzgeçleri dikmiş imamın kayığına tek gidiş bileti kestirmişti.

İnsan ister istemez üzülüyor kolay değil aylarca emek vermiştim her gün sektirmedien yemini ver, hastalanınca ilacını dök,her hafta dip temizliğini yap bir dünya uğraş dur sonra sabah yatağının altından çıksın.Zibidi o kadar uğraşıp akvaryumun üstünü kapattığım halde hangi aradan atladı nerlerden sekti de benim yatağın altına kadar girdi hayretler içerisindeyim napalım birlikte olan yolculuğumuz buraya kadarmış.Artık haftaya gidip jr frontosalardan alırım bir tane daha, ölenle ölünmüyor.

21 Temmuz 2011 Perşembe


Millet cidden coşmuş

0 Yorumgaçlı Okurcan
ali-taran_ayşe-özyılmazelBizim millet yaradılış itibariyle tuhaf olduğunda sanat camiamız onlardan da tuhaf.Ali Taran'la aralarındaki devasa yaş farkına rağmen yakın zaman önce evlenen Ayşe Özyılmazel hamilemisiniz sorusuna Hamileyiz diye cevap vermiş :) Tabi cevap böyle olunca insanın aklında bazı soru işaretleri oluşuyor.Abicim hamileyiz ne demek çocuğu 4.5 aydan iki devre ortaklaşa mı karnınızda taşıyorsunuz yoksa 3. bir kişi mi var ikinizi birden hamile bıraktı anlamadım ki ?

En kısa zamanda bu soruların cevabını öğrenmek lazım :)


19 Temmuz 2011 Salı


Tüm renkdaşlarımın Fenerbahçeliler Günü kutlu olsun

0 Yorumgaçlı Okurcan
dunya-fenerbahceliler-gunu
Yine bir 19.07'de geldi çattı.Maalesef başımız malum çevrelerle hemde üzerimize atılı çirkin bir ithamla dertte olmasına rağmen hep beraber bu zor günleri de atlatacağımız kanaatindeyim.Yeter ki Fenerbahçe'mize sahip çıkalım her şartta destek olalım.

Diğer takımların maytap geçmelerine takılmayın garibanların böyle özel ve güzel bir günü olmadığından kıskançlıklarından çatlıyorlar :)

18 Temmuz 2011 Pazartesi


Ondan bundan birazda şundan bölüm 22

0 Yorumgaçlı Okurcan
*Rabıta medyası (yandaş medya) sonunda adil yargılanma ilkesi ve masumiyet karinesinin ne kadar önemli birer olgu olduğunun farkına varmaya başladı ee nasıl olmasın malum Deniz Feneri davasının ucu kendilerine de (Nihayet 3 yıl sonra) ulaşınca mecburiyetten bu güzide ilkelerin varlığından haberdar oldular.Ergenekon,balyoz vs davalarda hiç akıllarının ucundan bile geçmezken şimdi birer masumiyet karinesi havarisi kesilmeleri "Gülme komşuna gelir başına" atasözünün en güzel örneğini teşkil ediyor.Umarım bundan sonra haber yaparlarken kendilerine servis edilenleri değil akıl mantık süzgecinden geçirdikten ve masumiyet karinesi akıllarına geldikten sonra yayınlarlar.Vur abalıya misali insanları infaz etmekten vazgeçsinler benim için yeterli.Deniz Feneri davasından gereken mahkumiyetler çıkmasa bile en azından bazı insanlara adaletin bir gün hepimiz için gerekli olduğunun farkına varmaları bile güzel.

*Biz zamanında bazı davalarda adaletin hata yaptığını söylerken birtakım arkadaşlar bizi faşitlikle, ordu yandaşlığıyla ,postal yalayıcılığıyla itham ettiler.Önemli değil ben doğru bildiğimdan şaşmam o zaman söylemiştim zamanla bizim haklılığımız yavaş yavaş ortaya çıkacak diye Askeri Casusluk davasında Üsteğmen Emrah Küçükakça'nın "sehven" tutanaklara işlenmiş delillerle tutuklandığı ortaya çıkınca alel acele tahliye edildi neden biliyormusunuz? Polisin evinde yaptığı aramada bulunduğu öne sürülen suç delili (içinde gizli bilgilerin varolduğu) harici diskler meğer Üsteğmen Emrah Küçükakça'nın evinde bulunmamış her nasıl olduysa tutanaklara "sehven" işlenmiş.Şimdi bu Üsteğmenin haybeden yattığı 9 ay hapsin vebali nasıl ve kim tarafından ödenecek merak ediyorum.Hadi diyelim maddi kayıplarını telefi ettiniz ya manevi yönden kaybettiklerini kim telafi edecek?

çayda çıra

*İkinci ucube vakamız hayırlı uğurlu olsun Elazığda bulunan çayda çıra heykeli halktan gelen tepkilere rağmen yıkıldı.Ben anlamıyorum bu akp'deki heykel nefretini kardeşim çıkıp biz değiştik geliştik diyorsunuz ustalık dönemindeyiz diyorsunuz hala heykel yıkıyorsunuz ne istiyorsunuz bu heykellerden sorması ayıp? Hani ilk heykel görsel olarak belki sizi tatmin etmedi ya bu çayda çıra heykelinin neyi var şahane bir yapıt hem anlaşılmayacak derin bir manasıda yok yörenin folklörünü yansıtıyor.Ayıptır günahtır heykeli yapmak için yapılan emeğe yazıktır.Gerçi ben burdan yazsamda halk tepki koysada anlamsız arkalarında necip milletimizin %50 ye yakın desteği varken bir gün sıra Atatürk heykellerine de gelecek diye endişeliyim.

*Harry Potter ve Ölüm Yadigarları - 2.Bölüm'ü izledim ne yalan söyliyeyim biraz içim buruk ayrıldım ekranın karşısından bir sonraki bölümde harry ile voldemort arasında neler yaşanacağını merak edemeyeceğim artık.Nihayet harry'nin voldemortla ortak enteresan güçlerinin sebebi ortaya çıkıyor, severus snape'in acıklı öyküsüde izlemeyenleri çok şaşırtacağına eminim.Kitabını okumadım ancak yapılan incelemeleri okuyunca filmin sonunun kitabın sonundan oldukça farklı olduğunun yazıldığını gördüm eğer öyleyse serinin okurlarına büyük haksızlık yapılmış.Beklediğim kadar güzelmiydi kesinlikle hayır ama izlenmez demek büyük haksızlık olur 10 üzerinden 7 veririm.Aslında bu güzel final filmi için daha detaylı bir inceleme yazısı yazmak isterdim lakin filmden beklediğim lezzeti alamamanın etkisi olsa gerek pek yazmakta gelmedi içimden.Harry Potter hayranları kesinlikle kaçırmasın...

16 Temmuz 2011 Cumartesi


Hadi gençler oturmaya mı geldik bari owling yapalım

2 Yorumgaçlı Okurcan
owling
Gözün aydın Türkiyem yepyeni bir modayla başbaşayız nurtopu gibi aniden peyda olan eylemimizin adı "owling" yeni nesil gençler planking'den sıkılmış olacak ki yerine owling'i geliştirerek oluşan boşluğu doldurmak, ikame etmek istemişler.Fena da olmamış beğendim eylemcilerinide destekliyorum.Durmak yok owling'e devam :)

Owling nedir nasıl yapılır?

Owling'i tünemek - baykuş gibi durmak olarak çevirsek hatalı olmaz.Amacının ne olduğunu henüz keşfedemedim lakin birşeye karşı tepki olduğu aşikar,gerçi amaç olsada olur olmasa da olur hoşuma gitti sevdim kerataları gerisi beni bağlamaz :) Peki efenim owling yapmaya niyetli er kişi ya da hatun kişi ne yapmalı pek tabi öncelikle normal zamanlarda insanların üzerinde durmadığı,bulunmadığı bir yer bulmalı,kafamızı gözümüzü yarmadan tepesine çıkmalı ve gururlu bir baykuş edasıyla tünemeliyiz geriye kalan son farz ise fotoğraf çektirmek ardından sanal alemde yayınlamak.Şimdi en güzel yere çıkıp owling yapsan fotoğraf çektirip yayınlamadan kimin haberi olabilir ki öyle değil mi :)

Peki biz ne yapalım?

Ben sizin yerinizde olsam owling yapmak yerine daha yerli hareketlerden evrensele ulaşmayı denerdim bunun için inci sözlük'ün planking yerine ölü taklidi yapmayı planlamasını örnek gösterebilirim sizde owling yerine çömmek-çökmek gibi tamamen yerli malı yeni eylemler bulup gerçekleştirebilirsiniz.

14 Temmuz 2011 Perşembe


Hiç keyfim yok

1 Yorumgaçlı Okurcan
terörAslında akşam üstü güzel şeyler yazmaya niyetli olarak oturdum bilgisayarın başına tam birkaç satır yazmıştım ki malum haberi aldım 13 askerimiz şehit olmuştu.Haliyle bende de yazacak bir keyif kalmamıştı boşver dedim kendi kendime gece yazarsın şimdi klavye başındayım ancak yazacaklarımı bir türlü kafamda oluşturamıyorum zira arka planda hayatını kaybeden 13 askerimizin ailelerinin ne halde olduğunu düşünmekle meşgulüm.13 ailenin ocağına ateş düştü 13 can uçmağa vardı arkalarından yapılacak hiçbirşey onları geri getirmeyecek.Hiç bir teselli ailelerini teskin etmeye yetmeyecek...

Acaba ne hayalleri vardı? Kimi operasyondan döneceği zaman arayacağı yavuklusunun gül yüzünü düşlemekteydi, kimi tezkeresinin ardından kavuşacağı anasının kokusunu hissediyordu burnunda,kimi memleketini özlemişti en derinden belki biriside arkadaşlarıyla kahvede okey oynadığında taş çalan arkadaşına küfretmekle meşguldü ama kuşkusuz hepsi ama hepsi sorgusuz sualsiz bu vatan uğruna canlarını feda etmeye hazırdılar ve kahpe bir pusu da ettiler çekinmeden.

Sanal alemin bazı mecralarında şimdiden kazanlar kaynamaya başladı bile utanmasalar askerlerin orada ne işi vardı demeye kadar getireceklerde henüz o kadar yüzsüz olamadılar.Belki de oldular ama henüz dillendirecek kadar cesaretleri yok kim bilir? Tuhaf insanın kendi canıyla vatanını savunmaya çalışan kahraman askerine böyle kuşkuyla bakması,gelen şehitlerin ardında Terör Örgütü yerine başka yasal kurumları araması.

İçlerindeki bu kini ve anlaşılması imkansız önyargıları anlamak mümkün değil zannedersin karşılarındaki başka bir devletin ordusu öylesine dolmuşlar ona karşı

Üzülüyorum içim kan ağlıyor

Zira bizim nisyanla malül insanımız bu vahim olayın ardından 1 ay bile geçmeden unutacak dönecek günlük hayatında verdiği yaşam mücadelesine,kısa zaman sonra hafızalarında yeri olmayacak bu meşhum günün en ufak bir zerresi, belki hayal meyal hatırlayacaklar şehit sayısını o da bir umut.

Lakin şehitlerin anaları, kardeşleri, babaları unutmayacak.Her bayramda ve şehitleri anma gününde gururla şehitlikte olacaklar o nur gibi beyaz ay yıldızlı mermeri temizleyecekler içtenlikle ama yürekleri yana yana, üzerinde biten otları yolacaklar, belki kabrinin üzerine diktikleri çiçekleri sulayacaklar her sene defalarca yeniden kanayacak yüreklerinde açılan bu onulmaz yara ta ki onlarda öbür dünyada şehitleriyle kavuşacakları güne değin.

Ana yüregi bu dayanmaz şehidinin sevdiği yemeği yaptığında onu arayacak masada gözleri,
gittiği her düğünde mürüvetini göremediği yavrusunu damatlıklar içinde kolunda geliniyle düşleyecek,çalan her kapı zilinde pırpır edecek kelebekler karnında oğlum,yavrum, kınalı kuzum olaydı şu kapıdan giren diyecek evladına hasreti kabaracak ve dolacak gözleri içine akıtacak dolu dolu derya olan gözyaşlarını kimseyi üzmemek için.

Onurları olan bayrak ve madalyalarını evlerinin baş köşesinde taşıyacaklar bazılarına inat ve yine o bazılarına inat yüreklerinin en derininden gelen sevgileriyle sevecekler evlatlarının mensubu olduğu onurlu kurumu,o üniformayı giyen her askerde kendi evlatlarını görecekler,gurur duyacaklar.Herkese herşeye inat sonuna değin güvenecekler.

Şehitleri sorulduğunda içleri yanacak belki ama ağızlarından sadece iki kelime dökülecek

-Vatan sağolsun...

13 Temmuz 2011 Çarşamba


De - da avcılarına illet oluyorum

5 Yorumgaçlı Okurcan
de ayrıBir konu hakkında iyi kötü fikir sahibi olan insanlar blog ya da diğer sosyal paylaşım mekanlarında fikirlerini beyan ederlerken birilerinin kalkıp dahi anlamında "de - da" ve bağlaç olan "ki" ayrı yazılır soru eki "mi"yi neden bitişik yazdın yorumlarıyla ukalalık yapanlara illet oluyorum.Bilader TDK başkanı mısın yoksa gönüllü Türkçe düzeltme timinden misin? Bırak dilediğince yazsın sen adam ne diyor ona baksana.Yok olmaz illa bi yerden bişeyler sokuşturcak yoksa içinde patlar.Sözkonusu çıkıntıların kendi yazdıkları makaleler vs incelense seksendörtbinüçyüzotuzüç hata bulunur amaç kıllık olduktan sonra :)

Bu tipler genellikle çok fesattır (istisnalar hariç)oturup baştan aşşağıya herşeyi inceler mutlaka bi bokluk çıkartırlar.Rahat duramazlar,insanların şevklerini kırmaya,moral bozmaya bire birdirler.Gerçek hayatta oturup iki satır ağız tadıyla sohbet edemezsiniz siz bişeyler anlatırken onlar sizin anlattıklarınızdan kendi işlerine yarayacak bir açık yakalamakla meşgul olurlar.Bulduklarında ilerde yüzünüze vurmak ve sizi bozmak üzere bu açığınızı bir kenara kaydeder.Ekseriyetle insanların arkalarından konuşmayı dedikodularını yapmayı da pek severler.Aman bu tiplere güvenip 2 kişiden fazlaysanız topluluk içinde başkasına bişey anlatmayın anında sen şöyle dedin ama geçen bana öyle demiyodun bik bik bik diyerek sizi muhattabınızın yanında yalancı konumuna düşürmeyeye pek hevesli olurlar.Sizi bozmadan duramamalarının başka bir sebebide haset olmalarındandır etrafındakileri bozamadıkları zaman hasetlerinden çatlarlar.Sağda solda eğilip bükülmüş, yüzleri kızarmış hatta morarmaya yakın zorlukla nefes alan tipler görürseniz bilin ki bunlardandır ve o sırada hasetlerinden çatlamak üzeredirler.Kurtarmak isterseniz yanlarına gidip ilk yardım niyetine yazım bozukluklarından müteşekkil bir yazı uzatıp bir süre sizi eleştirmelerine ve küçük düşürmelerine izin verirseniz takriben 5 ila 10 dakika içerisinde normale döneceklerdir tabi bu sırada siz sinirinizden onları boğmazsanız.Boğmazsınız değil mi? :)

Aman diyeyim okurcanlar siz siz olun dahi anlamında "de - da" ve bağlaç olan "ki" ile soru eki "mi"yi ayrı yazın mazallah dillerine düşmeyin :)

11 Temmuz 2011 Pazartesi


Unutma Srebrenitsa'da insanlık öleli sadece 16 yıl oldu

2 Yorumgaçlı Okurcan
Srebrenitsa Katliamı
Bu gün Srebrenitsa Katliamı'nın 16.yıldönümü acılar hala taze ama insanlarımız unutkan unutma unutturma...

Fotoğrafa tıklarsanız geçen yıl Srebrenitsa Katliamı hakkında yazdığım yazıya ulaşabilirsiniz.

10 Temmuz 2011 Pazar


Aziz Yıldırım tutuklandı kına yakarsınız artık.

2 Yorumgaçlı Okurcan
Fenerbahçe
"Türkiye’de, Fenerbahçe Cumhuriyeti sağlıklı, başarılı ve ilkse bu ülkede her şey mutlu ve huzurludur. Esnafın yüzü güler, perakendeci ve toptancıların tezgahında mal kalmaz. Tiyatrolar, sinemalar, sazlar, barlar, meyhaneler fuldur. Statlar Türkiye’nin her vilayetinde lebalebtir. Fenerbahçe gittiği her kente kendi ile birlikte büyük bereketini götürür. Kötü (!) uğurlanmasına rağmen, Fenerbahçe Cumhuriyeti ortalıkta yoksa Türkiye yoktur, futbol yoktur, bolluk yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke kısa süre sonra yaşanan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte.Adı konamaz."



Aziz Yıldırım gözaltına alındığında rahatsızlandı bazı insancıklar onun bu rahatsızlığını bile zaman kazanmak amaçlı kulandığını söylecek kadar insanlıktan uzaktılar.Aynı "insanlar" Allah muhafaza Aziz Yıldırım ölse zaman kazanmak hapis cezasından yırtmak için öldü diyeceklerdi eminim.Zira fanatik olunca insan hiç birşeyi görmez gözü, ne vicdanı olur ne de izanı.

Gözünüz aydın kendisi şu anda tutuklu umarım içinizin yağları erimiştir kına yakacak olanlara beleş kına servisimiz başlamıştır...

9 Temmuz 2011 Cumartesi


Koptu Kervan - kalbumi atacağum derenin ortasına

2 Yorumgaçlı Okurcan
Müziğin aslında sokaklara ait olduğunu düşünen biri olarak sokak müzisyenlerine ayrı bir saygım var.Koptu Kervan'da sokak müziği yapan bir grup hemde laf aramızda oldukça iyiler ve en enteresan özellikleri pek çok dilde şarkı söylemeleri "müzik yasak" adlı albümlerinde yunanca, farsça, lazca, hintçe, ibranice,kürtçe şarkılarda mevcut.Uzun zamandır dinlememiştim kendilerini bundan birkaç gün önce bir arkadaşın bana yolladığı link ile yeniden dinleme fırsatı buldum.Bakalım benim beğendiğim kadar sizde beğenecekmisiniz.Birkaç sefer dinlediğinizde daha çok içselleştireceğinize eminim.



Koptu Kervan - kalbumi atacağum derenin ortasına Sözleri

kalbimi atacağum
derenin ortasına
yarim balık tutarken takılsın oltasuna

gel çıkalım dağlara
dağlar olsun evimuz
her komardan bir yaprak olsun kiremidimiz

7 Temmuz 2011 Perşembe


İnsanların mizaha bile tahammülü kalmamış.

0 Yorumgaçlı Okurcan
harakiri
Bir zamanlar Harakiri adında bir mizah dergisi yayınlanırdı bu topraklarda.Mizahın doğası gereği birazda bel altı karikatürleri vardı doğal olarak.Sizler uyurken sessizce yayın hayatına son vermek zorunda kaldı güya "demokratik" bir ülkede biraz sert mizaha yöneticilerin tahammülü ancak bu kadardı.Anında yüksek yerlerde rahatsızlık yarattı ve hüküm verildi dergi “Türk halkını tembelliğe ve maceraperestliğe yönlendirmek” ve “Evlilik dışı ilişkiye özendirmek”ten suçluydu "tiz kellesi vurula".Daha yayına başlayalı ne kadar olmuştu ki insanlar hemen özenmişlerdi ve hangi verilere dayanarak bu tespit edilmişti belli değildi amaaan neyse "Sen Türkiyesin çok düşünme bunları" tepkisiz kal otur oturduğun yerde ve çobanına itaat et.

Neyine gerek senin mizah önüne atılan bir kilo bulgur,nohuta talim et.

Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu toplandı 150 bin lira gibi daha yayın hayatına yeni başlamış bir mizah dergisi için altından kalkılması neredeyse imkansız cezayı kestiler.Harakiri mecbur kaldı ikinci sayısında işi noktaladı.

Okuduğuma göre artık Leman dergisi bünyesinde çalışmalarına devam edeceklermiş.Allah kolaylık versin ne diyeyim insanlar böyle derin uyurken uyanık gezerseniz başınıza daha çok iş açılır.Umarım bir gün bu halk uyanır da Harakiri gibi dergilere destek olabilecek bir zihinsel alt yapıya kavuşur çok düşük bir ihtimal ama çıkmayan candan da umut kesilmez.

6 Temmuz 2011 Çarşamba


Ben böyle alt yapının taaa....

2 Yorumgaçlı Okurcan
Akşam yemekten sonra birkaç gök gürlemesinin ardından zart diye gitti elektirik.Nasıl bir altyapı yapıyorlar anlamıyorum.Antalya'da çok sık kesiliyo diye hayıflanıyordum Başkent Ankara'nın da pek farkı yok.Vergi almaya gelince çatır çatır almayı biliyolar iş hizmet yapmaya gelince yok.Avrupada elektirik kesintisi görmeden yaşayıp ölen insanlar varken yıl olmuş 2011 biz hala elektirik kesintileriyle cebelleşiyoruz.Lafa gelince dünyanın en büyük 17.ekonomisiyiz uçuyoruz kaçıyoruz gel gelelim hizmette dökülüyoruz.Tabi hizmeti yandaşım kazansın diye en ucuza en çok kazıklayan adama yaptırırsan olacağı bu.Neyseki onarım yapanların büyük başarısıyla elektirik takriben 1.5-2 saat sonra geri geldi de hayatımıza geri dönebildik :)

Elektirik kesintisi ne kadar boktan hiçbirşey çalışmıyor.Ne televizyon, ne internet,ne telefon doğrudan sıçış evde mal mal oturuyosun.Vakit geçmiyor bide alışmadığından insan sessiz bir ortamda oturdukça fenalık geçirmeye başlıyor.Yapacak birşeyler arıyosun ama nafile en fazla yapabileceğin duvara yansıyan mum ışığında ellerinle gölge oyunları yapmak :)yaptığın oyunlara deli gibi kendi kendine gülmek. Gölge oyunu deyince aklıma Cemal Süreya'nın şiiri geldi

Gölge Oyunu

Gölgeme bak gölgeme
Amma aşık, amma divane
Oturmuş kanepesinde gurbet elin
Kendini seyreder gözlerimde
Amma aşık, amma divane.

Gölgene bak senin gölgene
Amma fakir, amma biçare
Ceplerini elleriyle doldurmuş
Aynı kanepesinde gurbet elin
Amma fakir, amma biçare.

Ya öbür adamın gölgesi, öbür
Amma hinoğlu hin, amma hergele
Ayıp fiiller kuruyor belli
Kulakları toprağın üstünde kocaman
Amma hinoğlu hin, amma hergele.

Gölgelere bak gölgelere
Amma işsiz güçsüz, amma avare
Şarkılara inanıyorlar bütün gün
Hepsi de aynı şarkının insanları
Amma işsiz güçsüz, amma avare...

Cemal Süreya


masamın üstü


Japon fenerinin içine mum koyup yakınca odam pek bi romantik oldu.Allahtan Fotoğraf makinasında şarj varmış 3-5 kare bişeyler çektim pek kafamda tasarladığım gibi olmadı ama napalım elden gelen bu sonuçta elimizde profesyonel bir makina yok :)İlk defa kendi dünyamdan balıklarım dışında bişey paylaşıcam bakalım beğenecek misiniz.

4 Temmuz 2011 Pazartesi


Twitter'ı dağıtan kadın Hilal Cebeci

1 Yorumgaçlı Okurcan
Daha birkaç gün önce Erol Köse'nin Twitter'da ki başarısından söz ediyorken yeni bir bomba patladı ve Erol Köse'nin başarısını tarihin tozlu tweetlerinin arasına gömdü.Hilal Cebeci yalnızca bir gün içinde 13.000 civarındaki takipçi sayısını şu yazıyı yazmaya başladığım sırada 38.000 civarına çıkartarak (2.günde 47.000 oldu ve büyümeye devam ediyor) ortalığı birbirine kattı.Peki bunu nasıl başardı diyecek olursanız kendisi internet'in en eski ve artık klasik haline gelmiş yöntemini seks satar'ı kullandı tabiki :) Gittiği tatil beldesinde çektiği ve veya çektirdiği birbirinden şuh fotoğrafları pampişleri ile paylaştı.Fotoğrafları görenlerde kendi takipçileriyle paylaşarak kartopunu çığ kıvamına getirdi.(Not:Şu sıralar meşhur fotoğrafın tıklanma sayısı 424.539 olmuş :)) Tabiki bu büyümeye Hilal Cebeci'yi eleştirenler de dalga geçenler de etki ettiler onlar her eleştirdiğinde ve dalga geçtiğinde kendi takipçileri de meraklandı onlar da eğlencesine takip etmeye başladılar.Bu gidişat Hilal Cebeci yeni fotoğraflar paylaştığı müddetçe devam eder.

Kendisine gıpta ettiğim başka bir konuysa takipçilerine pampişlerim diye seslenmesi ulen ben senelerdir blog yazıyorum takipçilerime pampişlerim diyebilecek kadar aramızda bir bağ oluşturamadım bu nasıl bir samimiyettir bu nasıl bir içtenliktir :)

Aman diyim genç hanımlar sizde nolcak bende böyle 3-5 fotoğraf çektireyim patlayayım takipçiye takipçi demiyeyim diye düşünmeyin olsa olsa amatör porno sitelere malzeme olursunuz :) Malum fotoğrafları paylaşmayacağım siz twitter'den hesabına girip bakabilirsiniz (hilalcebeciii)

pampişlerim
Bende modaya uydum ve kendi fotomu paylaştım :)Yatağa girmeden önceki fotom biraz kötü çıktım ama idare edin panpişlerim:))

3 Temmuz 2011 Pazar


Şike mevzusunda burnuma pis kokular geliyor

0 Yorumgaçlı Okurcan
FenerbahçeSabahın kör vaktinden bu yana televizyonlarda son dakika ya da şok haber başlığı altında polisin düzenlediği şike operasyonuyla ilgili ipe sapa gelmez tutarsız bilgiler yayınlanıyor. At izi it izine karışmış durumda ancak gözaltına alınanlardan da anlaşılacağı üzere operasyon Fenerbahçe'ye karşı yapılmakta.Ayrıca Aziz Yıldırım'la Tayip Erdoğan'ın arası bozulduktan bir hafta sonra operasyona başlanması da oldukça manidar.Neyse komplo teorilerini geçelim eğer gerçekten şike varsa ortada tabiki karışanlar cezalandırılsın ancak neredeyse tüm futbolseverlerin bildiği üzere lig hiçbir zaman temiz olmadı.Operasyonun sadece Fenerbahçe'ye yapılıyor gibi durması açıkçası bende büyük bir rahatsızlık yarattı.Bununla beraber aslında yaşananların güzel tarafı spor medyasında ne kadar çok Fenerbahçe düşmanı olduğu ve içimizdeki irlandalıların kimliğinin de bu olayla beraber ortaya çıkıyor olması.Allahım meğer ne kadar çok Fenerbahçe'nin tökezlemesini bekleyen aç çakal varmış televizyonda boy boy görünüp Fenerbahçe hakkında atıp tutmak ne kadar da cazipmiş daha kesinleşmemiş bilgiler üzerinden Fenerbahçe'yi infaz etmeye meraklı ne çok tetikçi "spor yazarı" varmış.

Kesinlikle emin olduğum bişey var Fenerbahçe şike yapmaz yani yapacak olsa da iddaa edildiği gibi futbolcular takımlarında oynamasın diye para vermez ufak işlerle uğraşmaz ligi baştan aşşağı satın alır.Fenerbahçe'ye şikeci diyen bir Galatasaraylı arkadaşıma facebookta verdiğim cevap üzerine hala gıkı çıkmadı 10 senedir galatasarayı takır takır yeniyoruz öyleyse 10 yıldır galatasaray'ı satın mı alıyoruz? Benim bildiğim Fenerbahçe'nin tek şikesi var ona da ne kadar şike denirse Galatasaray'ın küme düşmemeye oynadığı 79-80 sezonunda iki takım arasında oynanan normalde Fenerbahçe'nin rahat kazanabileceği maçta doğru düzgün oynamayıp berabere kalması ve Galatasaray'ın küme düşmesine mani olduğu maçtır.

İşin iç yüzü ilerleyen günlerde ortaya çıkacak elbette peki bu gün Fenerbahçe aleyhine atıp tutanlar iddaalar kof çıktığında bir Fenerbahçelinin yüzüne nasıl bakacaklar? Hadi onu geçtim insan içine nasıl çıkacaklar.Bu kadar basitmi ya bir camiayı böyle töhmet altında bırakmak.Bildiğim Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe Kulübü davanın sonucunda oldukça yüklü tazminat davaları açacaktır ileri geri konuşanlara duyrulur ödeyeceğiniz tazminatları hazırlamaya başlayın.

*** *** *** *** ***

Kemal Sunal

Aslıda şike operasyonu olmayıp ortalık karışmasaydı rahmetli Kemal Sunal'ın ölüm yıldönümüyle ilgili bişeyler yazmaya niyetim vardı.İnsanda moral bırakmıyorlar. Rahmetli sağ iken bir gülüşüyle kalplerimize bir nebze olsun ferahlık verirdi.Nur içinde yatsın mekanı cennet olsun...

2 Temmuz 2011 Cumartesi


Yıl oldu 2011 utanç müzesi nerede?

0 Yorumgaçlı Okurcan
Sivas KatliamıYine geldi çattı Türkiye cumhuriyeti tarihinin en kara günlerinden 2 temmuz ve biz hala sivasta madımak otelinde yakılarak katledilen canların anısına bir müze olmadı bir abide yapamadıysak yazıklar olsun hepimize.Yıllar boyu müze yapılması için söz verildiği halde lokantalıktan daha yeni kurtulan madımak oteli'nde Bilim ve Kültür Merkezi açıldı işin acı tarafı kültür merkezinin lobisinde bulunan panoda madımak'ta hayatını kaybeden masumların yanında göstericilerin adları da mevcut.Güler misin ağlar mısın nasıl bir vurdumduymazlık aymazlıktır bu? Olayın en vahim tarafı madımak oteli önünde anma programı bile yapmak yasak.Neresinden tutsan elinde kalıyor.Sanıklar nerede diye soracak olursanız bir kısmı içerde firarda olanlardan hala haber yok kimliği tespit edilemeyen yüzlercesi hatta binlercesiyle beraber aramızdalar zaten arayanda yok...

Ne desen boş en iyisi susmak bazen susmak en güzel tepkidir.(Geçen yıl sivas katliamı ile ilgili yazdığım yazı burada hayatını kaybedenlerin adları da mevcut.)

Boşverin siz Sivas Katliamını-madımağı "Millet uyusun Türkiye büyüsün..."

Dünya ufo gününüz kutlu olsun.
Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa