Ne Mutlu Türküm Diyene

13 Ekim 2011 Perşembe


Ayrı eve çıkmak

Zaman zaman hepimizin aklından en az bir sefer geçmiştir ayrı eve çıkmak.İstediğin saatlerde eve girebilmek,karışanın görüşeninin olmaması kısacasına alabildiğine özgürlük.

Lakin iş gerçekleştiğinde getirileri olduğu gibi götürülerinin olduğu gerçeğiyle yüzyüze gelirsiniz.Kimi hakkını verir dağ gibi tek başına ayakta durur kimi köhne bir duvar gibi ilk darbede yerle yeksan olur.

Evden ayrılmak ayrılabilmek bile başlı başına bir sorundur.Kopamazsınız ailenizden onların siz giderken ki halini görür yüreğiniz parçalanır.Aynı şehirde hatta aynı semtte bile olsanız ayrısınızdır artık ve o hasret hiç bitmeyecektir ne kadar görüşürseniz görüşün gece gelince herkes ayrı damlar altında yatacaktır artık.

Evi tutmak dayamak döşemek mesele değil.

Akşamları işten yorgun argın eve geldiğinizde kapıyı anahtarla açmak zorundasınızdır ve o anahtarı kullanmadan girebilmek inanın hertürlü özgürlükten çok daha âlâ dır.Sizi gülümseyen bir yüzün karşılaması kadar büyük bir nimetin farkına ancak o zaman varırsınız.

İçeri girdiğinizde aç karnınızı doyurmak zorundasınızdır.Dakika bir gol bir tas sıcak yemeğiniz ya da o yorgunlukla mayışmış kalmışken size yemek getirecek birisi yoktur.Kalkar paşa paşa bekar evi yemeğinizi yapmaya başlarsınız hamaratsanız biraz uğraşla ağzınızın tadını bozmadan karnınızı doyurmayı başarırsınız yok yemekten anlamıyorsanız kısıtlı imkanlarınızla yemek getirtirsiniz paranız yoksa evdekilerle allah ne verdiyse işkembeyi doldurup karın gurultunuzu bastırırsınız.

Karnımızı doyurduk şöyle tv'nin karşısında 2 tek atalım diye geçtik salona o da ne yaşadıklarınızı sevinçlerinizi paylaşacak kimseniz yok üzgünseniz başınızı dizine yaslayacağınız teselli bulacağınız.Masanın üzerinde birikmiş faturaları nasıl ödeyeceğinizi düşünürsünüz kara kara.

Yatmaya gidersiniz yatak buz gibi gelir ev ne kadar sıcak olursa olsun.Zira o evi asıl ısıtan sevgi olmaz tek yaşayan insanların barınağında.

Sabahları kalkmak hazırlanmak ayrı zahmettir kimi zaman kabus gibi tabi uyanabilirseniz vakti zamanında.Çok zaman kahvaltı bile yapmadan ayrılırsınız akşam döneceğiniz soğuk ve kasvetli evinizden.

Aslında yazılacak o kadar çok şey varki ben yazdıkça bunalmaya başladım o yüzden kısa kestim.

Kalın sağlıcakla...

2 Yorumgaçlı Okurcan:

Adsız dedi ki...

Yazdıklarınıza katılıyorum, birde evdekiler tarafından bakın derim
Binbir zorlukla çocuk yetiştiriyorsunuz, gece gündüz çalışıyorsunuz, o hastalanınca sabaha kadar uyumuyorsunuz. Ona ufacık bir şey olursa üzüntüden bir kaç yaş yaşlanıyorsunuz.Ve o kocaman oluyor artık ayakları üstünde duruyor ve ben ayrı eve çıkacam diyor.Söylenecek bir şey yok heralde.Sağlıcakla kalınız..
FARKLI BAKIŞ-CAN İSTANBULLU

cemo on 14 Ekim 2011 07:36 dedi ki...

Can bey inanırmısınız geçen gün bu konuda bir arkadaşımla konuşurken aynı şeyleri ona bende söylemiştim :)

Yorum Gönder

Dök içinden geçeni

Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa