Ne Mutlu Türküm Diyene

10 Aralık 2011 Cumartesi


Halil Sezai Paracıkoğlu - Olsun

0 Yorumgaçlı Okurcan
Halil Sezai Paracıkoğlu'nun şarkılarına bayılıyorum hemde o kadar içten kalpten söylüyorki hissetmemek imkansız.Nedense olsun'un Cem Adrian'la söylenmiş versiyonu pek hoşuma gitmedi.Bir kaç gündür dilimden düşmüyor dinleyin bakalım hala dinlemeyen kaldıysa sevabına :)



Halil Sezai Paracıklıoğlu - Olsun Şarkı Sözleri

Çaresiz içimdeki çocuk
Bir günah gibi hep suçlu
Senin hala ellerin soğuk
Ve yağmurlu
İçimde her gün ölen umutlar var
Olsun zaten aşklar hep böyle...

Sana bir söz yazdım bugün
Yolladım rüzgarla
İçinde gözyaşı vardı
Küçükcük bir kadınla

Sana bir söz yazdım bugün
Yolladım rüzgarla
İçinde gözyaşı vardı
Küçücük bir adamla.

Çaresiz bütün kelimeler
Bir yalan gibi hep suçlu
Senin hala gözlerin soğuk
Ve yağmurlu
İçimde her gün büyüyen çığlıklar var
Olsun zaten aşklar hep böyle...

7 Aralık 2011 Çarşamba


Türk gencinin evlilik programıyla imtihanı

4 Yorumgaçlı Okurcan
İnternette dolaşırken insan harbiden çok komik ama gördüğünde içini enteresan bir şekilde acıtan şeylerle karşılaşıyor.Esra Erol'un programına katılmış bir gencin fotoğrafı var kimdir kimlerdendir ne iş yapar en ufak bir fikrim bile yok ama eleman öyle bir stayla yapmış ki kendine gördüğümde ekşiciler misali sandalyeden düşüyordum nerdeyse :) Bu kılıkta evlilik programında ne işin var senin hemşerim rockçımısın,metalcimisin, emomusun, gothicmisin,satanistmisin bilemedim çözemedim aslına bakarsan çözmekte istemedim nasıl bir kısmet bekliyorsun açıkçası o konuda da herhangi bir fikrim yok :) yok okurcan benim beyin durdu mavi ekran veriyorum kelimeler düğümlendi hatta bitti bu ne len :D

satanist genç

Bir diğer gencimiz ise sanırım kısmetsizlik canına tak etmiş "nefes alsın" diyor durum o derece vahim yani tabi bunu bir er kişi söylese komik olabilir lakin söyleyen bir hatun kişi olunca turum traji komedinin alanına giriyor.Bilmem anlatabildim mi ?



Yapmayın kardeşim kendinize yazık ediyorsunuz kendinizle beraber ailenizide bulunduğunuz şehrin eşrafı ve ahalisinin ağzına sakız ediyorsunuz farkındamısınız?

6 Aralık 2011 Salı


Kedi

4 Yorumgaçlı Okurcan

İki kedi arasındaki 7 farkı bulunuz :)

3 Aralık 2011 Cumartesi


Adalet mi o da nesi?

2 Yorumgaçlı Okurcan
Bazen atarım tutar Rahmetli Aziz Nesin'in şu sözü aklıma gelir "Bir gün bu memleketin yanağına öpücük, başucuna da bir not bırakıp gideceğim: “Öyle güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamadım!”" cidden gidesim var buralardan öyle böyle değil ülkeme ve sisteme olan inancım hızla azalıyor.

Eğer herhangi bir nedenden mahkemelere düştüysenizsize sabırlar dilerim.Zira artık ülkemizde adalet mekanizmasıyla ufak bir temasınız varsa bile zulme uğramanız işten bile değil.Hapishanelerinizde yatan 120.000 (yüzyirmibin) kişiden 50.000 küsürü (ellibin) mahkum değil tutukluysa Allah muhafaza eskaza dandik bir gerekçeyle sizde bir gün ellibin kişiden biri olabilirsiniz.Tutuklu yargılanma istisnai bir durum olması gerekirken bizde maalesef tam tersi.

Bu zamana kadar defaatle söyledim ve benim gibi düşünenlerde söyledi hala ayılamadınız.Tutukluluk bu ülkede artık cezalandırma mekanizmasının bir parçası.Ergenekon davasında hakkında hiç bir somut delil bulunmadan içeride olanları gördük bir kısmı 1000 küsür günü devirdiler çoluk çocukları onları göremeden büyüdü,Parasız eğitim pankartı açtıkları için terör örgütü üyesi olmaktan tam 19 ay içeride tutulan Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer daha yeni çıktılar içerden dile kolay tam on dokuz ay.Ömründen haybeye 19 ay çalınan kişinin mağduriyetini nasıl telafi edebilirler?

Sözü nereye getireceğim zamanlama itibariyle aşşağı yukarı anlaşılmıştır herhalde tabiki Adalet Mekanizmasının son kurbanı temmuz ayının ilk günleri onuru lekelenen Fenerbahçe'ye.

Ortada şike varsa mutlaka cezasını çeksin yapanlar eğer ciddi somut deliller varsa amenna boynumuz kıldan içce lakin dosyadan sızanların alayı fos çıktı.Savcıların maç sonuçlarını bildikleri,Emenike'nin para sayma görüntüleri üfürmece, Ümit Karan'ın para aldığı önesürülen poşette saat olduğu ortaya çıktı, hele Korcan'ın ablasına alınan araba tamamen hayal mahsulü zira garibimin ablası bile yok.Kısacası nerden tutsan elinde kalıyor.

Şimdi iddaanamede açıklandı tek suçu Fenerbahçe'yi üst seviyelere çıkarmak tesisleşmede avrupa takımlarını bile geride bırakmak olan sevgili başkanımız Aziz Yıldırım tam tamına 49 yıldan 132 yıla kadar cezalandırma istemi ile yargılanacak sadece insafınız kurusun diyorum yahu vatan haini olsan bu kadar yıl ceza istenmez.Dolandırıcılıkta alt ceza 1 yıl nitelikli dolandırıcılıkta 2 yıl şike olduğu zaman cezada alt sınır 5 yıl kulüp başkanı vs iseniz 7.5 yıl oluyor.Hukuk bilgim maalesef sınırlı bildiğiniz gibi bir hukukçu değilim ama cezalandırmanın ölçülü olması gerekmez mi yahu şike dediğin bir nevi nitelikli dolandırıcılık peki neden alt sınır bakımından bu kadar fark var ikisinin arasında? İzah edebilecek biri varsa beri gelsin.

Bu absürt cezalandırmaya karşı meclis yeni bir yasa yaptı ve cumhurbaşkanına gönderdi.Lakin bu zamana kadar noter edasıyla çalışan cumhurbaşkanı yeni yasayı beğenmedi kendine göre gerekçeler sunarak iade etti.Şimdi 2 yol var ya meclis yeniden aynen geri yollayacak yasayı ki cumhurbaşkanı veto edemesin gerçi yine anayasa mahkemesine götürme hakkı baki ya da meclis yasada ufak değişiklikler yapıp cumhurbaşkanına gönderecek o da yeniden inceleyecek vs vs.Ölme eşşeğim ölme.

İhtimal dışı değil belki yasa yeniden gündeme bile gelmeyecek.Yanan yandığıyla kalacak.

Sayın cumhurbaşkanımız kusura bakmasınlar ama gerekçeleri hiçte mantıklı değil.En azından benim mantığıma yatmadı aptal bir insan sayılmam, iyi kötü mürekkepte yaladık, eh Allahın verdiği azcık aklımızdan kalanlara dayanarak fikir yürütmeye hakkımız var.

İlk gerekçesi yasa değişikliğinden dolayı halkın adalete olan güven duygusunun sarsılacağı :) Cidden komik Türkiyede kim adalete güveniyorum diyebilir ki hangi güven sarsılacakmış insanlar sorgusuz sualsiz suçunu bilmeden aylarca içerde tutulan bir ülkede hangi adaletten bahsediyorsunuz sayın cumhurbaşkanı.Kamuoyuna malolmuş tecavüz davalarından yırtan şerefsizler yüzünden,korunmadığı için kocaları tarafından katledilen kadınlar yüzünden adalete güven sarsılmıyor da bundan mı sarsılacak.

Bir diğer gerekçede ise kişiye özel yasa çıkartılıyor havası doğduğundan bahsetmekte ve kişiye özel yasa yapılmasının doğru olmadığından dem vurmakta lakin kendisi bizzat 2 adet kişiye özel değiştirilmiş yasada imzası bulunduğunu unutuyor sanırım birincisi Tayyip Erdoğan'ın meclise gireilmesi için yapılan anayasa değişikliği bir diğeride merhum Necmettin Erbakan'ın hapis cezasını evinde çekebilmesi için yapılan kanun değişikliği peki bunlar ne kişiye özel değil mi? Ya da önceden kişiye özel yasa yapmak caizdi de şimdi mi caiz değil? Merak ediyorum eğer bu yasa değişikliği Deniz Feneri davasından içerde olanları dışarı çıkartacak olsa aynı gerekçelerle veto edermiydi?

Başka bir gerekçe cezaların caydırıcı ve ölçülü olması gerektiğine dair yukarda belirttim nitelikli dolandırıcılık 2 yıl dolandırıcılığın türevi olan şike 5 ila 7.5 yıl hani nerde ölçü ? Cezaların caydırıcılığı ise ayrı bir komedi bildiğim kadarıyla cezalar insanları sadece caydırmak için değil ıslah etmek için konulur amaç sadece caydırmak olsaydı en ufak kabahatler kanununda bile ceza tek olurdu idam kimse korkusundan evinden çıkamazdı al sana caydırıcılık.

Sayın Cumhurbaşkanı bu hareketiyle koca camiayı derinden yaraladı.İçerde saçma sapan gerekçelerle tutulan insanların yeni kanunla çıkacaklarına dair hayallerinin yıkılmasına halini hele hiç düşünemiyorum.Ne acılar çekiyorlar kim bilir aman o insanlar zengin bilmemne triplerine girmeyin sadece garibanın canı yanmıyor onlarda insan.

İddaanamedeki en son bomba ergenekon davasından bir gizli tanığın şike davasında da gizli tanıklık yapacak olması.Gidişata bakılırsa 3 vakte kadar şike davasını ergenekon'un futbol ayağı olarak davayla birleştirecekler.Asıl korkum o zaten öyle olursa küllim içerden çıkamazlar nasıl bir sistemse her bulduğunu aynı çuvala atıyor.

Fenerbahçe düşmanlarına ise gün doğdu zil takıp oynuyorlar haliyle ama anlamadığım bir mevzu var tabi bu mevzu şike davasında bir çapanoğlu var diye düşünmemde en büyük etkenlerden biri de o.Hayatlarında futbolla yakından uzaktan alakası olmamış çim sahaya girse inek gibi otlamaya çalışacak, futbol topunu görse bomba zannedecek kimi tetikçi yazarların televizyonda şike ve futbol konusunda ahkam kesmeleri.Hepsinin aynı anda aynı yönde hareket etmeleri aşşağı yukarı aynı sözlerle ellerini ovuşturmaları çok enteresan ve kuşku uyanıracak cinste.İsimlerini zikretmeye gerek yok kim olduklarını tahmin edebiliyorsunuzdur yolda görsen adam yerine koyup suratına tükürmezsin gel görki herifçioğulları her gün görsel medyada boy göstermekte.Bilmedikleri konularda atıp tutmakta insanların günahına girmekte.

Eskiden şimdiki kadar fanatik değildim ama gördüğüm haksızlıklar beni takımıma daha da yaklaştırdı önceleri gülüp geçtiğim espirilere artık gülemiyorum ister istemez sinirleniyorum.

"Darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe" işte şu anki ruh halimi yansıtan cümledir bu.

Kısacası Fenerbahçe'ye yapılanlar ayıptır,günahtır,zulümdür...

1 Aralık 2011 Perşembe


Nasıl rezil olunur

4 Yorumgaçlı Okurcan
Kerâmeti kendinden menkul ünlü magazin figürlerimizden esra ceyda ersoy kardeşler nam-ı diğer cicişler sonunda rezilliğin dibine vurmuşlar.Bundan ötesi ne olur bilemem ama ilgi çekmek için neden bu kadar uğraşılır anlamadım anlayamayacağımda ömrümün sonuna kadar.Açık saçık fotoğrafların ardından şimdide erotik sayılabilecek video çekmişler yılbaşı için noel anne kıyafetleri ve kırmızı iç çamaşırlarıyla dans edip hoplayıp zıplıyorlar.



"Evinizde çocuklar youtube'un karşısına dizilmiş oturuyorlar. Karşınızda videolara çıkan esralar , ceydalar, hilal cebeciler... Birbirlerine ikram ediyorlar, birbirleriyle yiyorlar, şakalaşıyorlar. O çocuk aklından geçiriyor: Benim de bir esram,ceydam olsa. Benim de bir Hilal Cebecim olsa diyor. Anne bana niye almıyorsunuz diyor. Biz de niye yok diyor."


Önce Hilal Cebeci zıvanadan çıktı birbirinden erotik saçma sapan fotoğraflarla takipçi sayısını ve konuşulurluğunu arttırdı basında daha çok yeraldı.Haliyle piyasası genişledi ekstralardan falan güzel para kırdı.Bu açıdan bakarsan "sex sells" stratejisi işe yaradı.

Peki bu cicişler ne iş yapıyor arkadaş hala çözemedim.Şarkıcı desen değiller dansçı desen değiller ekstralara gidemeyeceklerine göre çektikleri onca ilgi neye yarayacak? Twitter'de kazandıkları takipçi sayısı artışından başka?

Bundan yıllar sonra olur da evlenip barklanırlarsa ne olacak çoluk çocukları bu fotoğraf ve videolara ulaştığında hiç mi utanmayacaklar şimdi yaptıklarından ya peki o sabilerin durumu ne olacak

Ha eğer niyetleri zengin abazaları paralarını sömürmek amacıyla kafalamaksa yayınladıkları erotik fotoğraflar pek işlerine yaramaz zira fotoğraflarda sebeplenecek olan sadece yurdumun abazan ergenlerinden başka kimse olmayacak.

Allah Akıl fikir versin ne diyeyim.

30 Kasım 2011 Çarşamba


Adsız

1 Yorumgaçlı Okurcan
Gittin.
Mevsimler bile kuşlar misali göçerken sıcak iklimlere,
Kal diyemedim ardından...

01.12.2011
Cemo

İçimdeki ses

4 Yorumgaçlı Okurcan
garfield
Öylesi yorgun hissediyorum ki kendimi şu an, tarifi imkansız anlatamam...

28 Kasım 2011 Pazartesi


Zamanlama problemi ve ahalinin ahvali

2 Yorumgaçlı Okurcan
penguenGeçen gün Kızılay'a indim öyle çok mühim işlerim var zannetmeyin sadece sıkıldım sırça köşkümde bakayım ahali ne yapıyor,ne yiyor, ne içiyor bensiz diye indim.Tabi ben inersem mutlaka bi enteresan durum yaşanır sırça köşkümden çıkıp belediyenin bana tahsis ettiği MAN otobüse doğru yol aldım lakin sadece birkaç saniyecik bir farkla yetişemedim kendisine gözgöze geldik ama ayrılmak zorundaydık zira trafik beklemezdi.Neyse efenim çok dert etmedim nasıl olsa bana tahsisli bir diğer MAN gelirdi arkadan lakin bu sefer bahtımıza mini otobüscüklerden çıktı halkımı daha fazla bekletmemek adına ona bindim şöförümüz yolun yarısını kağnı diğer yarısını NFS drift modunda tamamladı lakin Eskişehir Yolu'na çıktıktan sonra Kızılay'a gelene kadar otobüstekiler yol boyunca bembeyaz benizlerle hepbir ağızdan salavat getirdik.

Kızılay'a iner inmez daha önce kendime defalarca söz verip parmaklarıma çaput bağladığım halde aklıma birtürlü gelmediğinden mütevellit almadığım gitar tellerimi aldım.Eğer tel almadan cafeye falan uğrasaydım muhtemelen yine unutacaktım :)

Yolda eski mahallemizin yıllarca kasaplığını yapmış hüseyin amcanın oğlunu gördüm ama onuda otobüsü kaçırdığım gibi birkaç saniye farkla kaçırdım.Yaşlanmışız garibimin kafasında saç kalmamış sarışın ve açık tenli olduğundan büsbütün 9 numaralı bilardo topu gibi olmuş siması :)

Neyse teller cebimde mutlu mesut cafe'nin yolunu tuttum ama o da nesi cafede oturcak değil ayakta duracak yer bile kalmamış bende biraz daha tenha bir mekana yöneldim.Bu cafede arkadaşlar dışarıya insanlar ısınsın diye sadece 2 adet tüplü dandini ısıtgaçlı oturgaç koyduklarından bahçe tenha içerisi ise mahşer yeri gibiydi.Hemen bahçeden kendime ısıtgaçlı oturgaç'a nazır bir masa gözüme kestirdim ve konuşlandım kahvemi aldım ki yan masama 2 adet afet'i devran rus gelmesin mi bır bır bır rusça beynimi yediler yarım saat içinde.Tabi benim ayağım bereketlidir hemen ardından 2 öğretmen hanım daha yanaştılar ısıtgaçlı oturgaçın yanına.İnsan ister istemez tek oturduğunda çevresinin muhabbetlerine kulak kabartıyorlar.Gençlerin neden sınav ve ödev manyağı olduğunu öğretmen hanımlar sağolsun anında kavradım.Yazık üzüldüm çocuklarına elemanları resmen ders beygirine döndürmüşler okul-dershane-özel ders üçgeninde beyinlerinde nöron kalmamıştır elmayı göstersen hacmini hesaplamaya çalışmaktan yemek akıllarına gelmez.Birde çocukların arada bir aldıkları zayıf 80-85 gibi notlar için hayıflanıyordu öğretmen hanımlar ki benim kahvem bitti şükür az daha kalsam sanırım bende yan masadan sirayet eden fotosellileştiren enerji dalgasından etkilenecektim.

Biraz daha gezmeye vaktim vardı ama Ankara'nın ayazı büsbütün bastırmadan eve dönmeye karar verdim dönüş yolunda murphy amca bana son kıyağını yaptı durağa ben gelmeden duraktan bana tahsisli bir MAN daha kalktı upuzun kuyruk ve ben başbaşa kaldık haklımla biraraya gelmek için bundan daha iyi bir fırsat daha olamazdı ah keşke önümde fosur fosur samsun içen amca olmasaydı gemi bacası mübarek açık havada dumanaltı oldum yarım saat sonra allahtan diğer otobüs geldide yırttık paçayı.

Şimdi ne mi yapıyorum yeni telleri gitara alıştırdım hamlayan ellerim ve kulağımla fade to black'in aklımda kalan riflerini çalmaya çalışıyorum tabi haliyle çalamıyorum sanırım 1-2 ay daha egzersiz yapar ve sabredersem eski günlerdeki seviyeme dönebilirim :)

25 Kasım 2011 Cuma


Satanist gençlerini yürek burkan dramı

6 Yorumgaçlı Okurcan
satanist
Dün televizyonda gezinirken karşıma Hayatın Şifreleri programı çıktı mevzu ilginçti Türk televizyonlarında ilk defa satanist gençler çıkıp satanizm'i ve kendilerini anlatacaklardı.Tabi mevzu bu olunca ilgimi çekti hemen seyre daldım.Aman Allahım sanki gençleri oraya hayat görüşlerini ve inançlarını anlatmaları için değil de linç etmek maksadıyla çıkarmışlar yazık garibanlar başka bir stüdyodan sürekli söz söylemeye çalışıyorlar ancak karşılarında Mustafa Karnas namlı ezoterizm vs uzmanı olduğunu söyleyen bir şahıs ne dedilerse ağızlarına tıkmakta.Tabi böyle olunca programın diğer konukları biraz pasif kaldıklarını hissettiler arada Zekeriya Beyaz Hocu hatta Ömer Çelakıl birkaç lakırdı etti ama o da gürültünün içinde kayboldu gitti :)

Sapıklıkla, putperstlikle suçlamalar, hakaretler gırla gitti başlarına geleceği bilseler sanırım o gençler orada olmazlardı.

Rezzan Kiraz'ın sürekli beyler sakin olun durun dinleyin sözlerine aldırış etmeden gençleri linç faaliyetlerine devam ettiler.Hatta içlerinden birisi tam olarak kim hatırlayamıyorum gençlere yüzlerini neden açmadıklarını sordu sanırım muhteremin dünyadan haberi yok Allah yazan dövmesi var diye telef edilen insanların yaşadığı bir ülkede alenen tv'de satanist olduğunu yüzünü göstererek açıklayan birinin yaşama ihtimali nedir?

Gerçi arkadaşlar satanist değil spritüalist olduklarını söyleselerde sanırım kafaları epeyce karşımış ne olduklarını bilmiyorlar bi sümer tabletlerine uzanmalar bi azazelin çocuklarıyız ,enki menki derken reklam arasından sonra uçurdular çocukları.

Bence iyi de oldu yoksa daha ilerisi Mustafa Karnas gibi biriyle daha vahim sonuçlarla neticelenebilirdi.Bi ara monitörden uçup diğer stüdyodaki çocuklara dalacak gibi bir his oldu bende.Bütün yayın çorba oldu sayesinde ama bol bol güldüğümü hatta zaman zaman sandalyeden düşercesine koptuğumu da inkar edemem :)

Programın devamında yeraltından gelen sesler cehennemden mi geliyor uzaydan gelen ses sur borusunun sesimi gibi geyik ötesi mevzularla vakit öldürdüler ama arkasından muhteşem bir konu peyda olmaz mı subliminal mesajlar.Güya İlluminati ve benzeri oluşumlar çocukları çizgfilmler ve filmler yoluyla subliminal mesajlar vererek seks ve tembelliğe itmek suretiyle aptallaştırmaya çalışıyormuş :) Gülsem mi ağlasam mı bilemedim açıkçası.Hani bir söz vardır "Elinde çekiç olan herşeyi çivi sanır" almışar ellerine bir subliminal mesaj mevzusu her yerde illuminati sembolleri ve sex sözcüğü aramaktalar tabi kafa buna fikslenince mutlaka ite kaka zorlaya zorlaya bişeyler buluyorsun.

Bazı filmlerde bu sembollerin kasten yer aldığı bir gerçek inkar etmenin bir anlamı yok ama bu işi çizgifilmlerle millete subliminal mesaj vermekle bir alakası olduğunu düşünmüyorum.

Yalnız bir tek Mustafa Karnas'ın asabiliğine ve illuminati takıntısına anlam veremedim adam ağzını kapatıyor illuminati açıyor illuminati :) Allah çevresindekilere sabır versin ne diyeyim :)

23 Kasım 2011 Çarşamba


Bedelli Askerlik

3 Yorumgaçlı Okurcan
bedelli askerlik
-Şey pardon ben vatan borcumu ödemek için gelmiştim ne yapmam gerekiyor?
-Nakit mi kredi kartı mı? Eğer yeterli paranız yoksa bankamız size vatan borcu için gerekli krediyi 60 aya kadar vadelerde ödeme imkanı sağlıyor.


Aslında söylenecek çok şey var ama söylemeye dilim varmıyor yüreğim yaralı önceden Peygamber Ocağı olan ordu artık devlete Banka Kasası oldu daha ne olsun...

Bedelli Askerlik yapan parasını verir en azından 21 gün kamuflaj giyer talim yapar karavana yerdi şimdi o da yok doğrudan teskere satışı bu.Dini imanı para oldu devletin.Bastırdın mı parayı her kapı sonuna kadar açılıyordu askerlik hariç nihayet ondanda kurtuldunuz.

Fakirsen yat,kalk,sürün zenginsen teskeren anında ayağına gelsin.

Seçimden önce bedelliyi referanduma götürürüm diyorlardı noldu? Paranın yeşilliği gözlerini kamaştırdı.

Kılıfta hazır şehit ailelerine verilecek tabi canım getireyim külahımı ona anlat sen daha önce deprem vergilerini nereye harcadıysan bunu da oralara harcayıp çarçur edeceksin.

Bundan sonraki hamleleride hapis cezalarını paraya çevirmek olur herhalde ne yaparsan yap bastırıp parayı elini kolunu sallayarak gezersin.

Eee boru mu bütçeyi büyütmek gerek süper devlete süper para lazım masraf çok bölgesel süper güç olduk arık dünya önümüzde titriyor heytt be heyyttt

At be martini debreli hasan dağlar inlesin.

Durmak yok uyumaya devam yeşil yeşil paralar çok güzel vesselam.
Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa