Ne Mutlu Türküm Diyene

3 Aralık 2011 Cumartesi


Adalet mi o da nesi?

Bazen atarım tutar Rahmetli Aziz Nesin'in şu sözü aklıma gelir "Bir gün bu memleketin yanağına öpücük, başucuna da bir not bırakıp gideceğim: “Öyle güzel uyuyordun ki, uyandırmaya kıyamadım!”" cidden gidesim var buralardan öyle böyle değil ülkeme ve sisteme olan inancım hızla azalıyor.

Eğer herhangi bir nedenden mahkemelere düştüysenizsize sabırlar dilerim.Zira artık ülkemizde adalet mekanizmasıyla ufak bir temasınız varsa bile zulme uğramanız işten bile değil.Hapishanelerinizde yatan 120.000 (yüzyirmibin) kişiden 50.000 küsürü (ellibin) mahkum değil tutukluysa Allah muhafaza eskaza dandik bir gerekçeyle sizde bir gün ellibin kişiden biri olabilirsiniz.Tutuklu yargılanma istisnai bir durum olması gerekirken bizde maalesef tam tersi.

Bu zamana kadar defaatle söyledim ve benim gibi düşünenlerde söyledi hala ayılamadınız.Tutukluluk bu ülkede artık cezalandırma mekanizmasının bir parçası.Ergenekon davasında hakkında hiç bir somut delil bulunmadan içeride olanları gördük bir kısmı 1000 küsür günü devirdiler çoluk çocukları onları göremeden büyüdü,Parasız eğitim pankartı açtıkları için terör örgütü üyesi olmaktan tam 19 ay içeride tutulan Berna Yılmaz ve Ferhat Tüzer daha yeni çıktılar içerden dile kolay tam on dokuz ay.Ömründen haybeye 19 ay çalınan kişinin mağduriyetini nasıl telafi edebilirler?

Sözü nereye getireceğim zamanlama itibariyle aşşağı yukarı anlaşılmıştır herhalde tabiki Adalet Mekanizmasının son kurbanı temmuz ayının ilk günleri onuru lekelenen Fenerbahçe'ye.

Ortada şike varsa mutlaka cezasını çeksin yapanlar eğer ciddi somut deliller varsa amenna boynumuz kıldan içce lakin dosyadan sızanların alayı fos çıktı.Savcıların maç sonuçlarını bildikleri,Emenike'nin para sayma görüntüleri üfürmece, Ümit Karan'ın para aldığı önesürülen poşette saat olduğu ortaya çıktı, hele Korcan'ın ablasına alınan araba tamamen hayal mahsulü zira garibimin ablası bile yok.Kısacası nerden tutsan elinde kalıyor.

Şimdi iddaanamede açıklandı tek suçu Fenerbahçe'yi üst seviyelere çıkarmak tesisleşmede avrupa takımlarını bile geride bırakmak olan sevgili başkanımız Aziz Yıldırım tam tamına 49 yıldan 132 yıla kadar cezalandırma istemi ile yargılanacak sadece insafınız kurusun diyorum yahu vatan haini olsan bu kadar yıl ceza istenmez.Dolandırıcılıkta alt ceza 1 yıl nitelikli dolandırıcılıkta 2 yıl şike olduğu zaman cezada alt sınır 5 yıl kulüp başkanı vs iseniz 7.5 yıl oluyor.Hukuk bilgim maalesef sınırlı bildiğiniz gibi bir hukukçu değilim ama cezalandırmanın ölçülü olması gerekmez mi yahu şike dediğin bir nevi nitelikli dolandırıcılık peki neden alt sınır bakımından bu kadar fark var ikisinin arasında? İzah edebilecek biri varsa beri gelsin.

Bu absürt cezalandırmaya karşı meclis yeni bir yasa yaptı ve cumhurbaşkanına gönderdi.Lakin bu zamana kadar noter edasıyla çalışan cumhurbaşkanı yeni yasayı beğenmedi kendine göre gerekçeler sunarak iade etti.Şimdi 2 yol var ya meclis yeniden aynen geri yollayacak yasayı ki cumhurbaşkanı veto edemesin gerçi yine anayasa mahkemesine götürme hakkı baki ya da meclis yasada ufak değişiklikler yapıp cumhurbaşkanına gönderecek o da yeniden inceleyecek vs vs.Ölme eşşeğim ölme.

İhtimal dışı değil belki yasa yeniden gündeme bile gelmeyecek.Yanan yandığıyla kalacak.

Sayın cumhurbaşkanımız kusura bakmasınlar ama gerekçeleri hiçte mantıklı değil.En azından benim mantığıma yatmadı aptal bir insan sayılmam, iyi kötü mürekkepte yaladık, eh Allahın verdiği azcık aklımızdan kalanlara dayanarak fikir yürütmeye hakkımız var.

İlk gerekçesi yasa değişikliğinden dolayı halkın adalete olan güven duygusunun sarsılacağı :) Cidden komik Türkiyede kim adalete güveniyorum diyebilir ki hangi güven sarsılacakmış insanlar sorgusuz sualsiz suçunu bilmeden aylarca içerde tutulan bir ülkede hangi adaletten bahsediyorsunuz sayın cumhurbaşkanı.Kamuoyuna malolmuş tecavüz davalarından yırtan şerefsizler yüzünden,korunmadığı için kocaları tarafından katledilen kadınlar yüzünden adalete güven sarsılmıyor da bundan mı sarsılacak.

Bir diğer gerekçede ise kişiye özel yasa çıkartılıyor havası doğduğundan bahsetmekte ve kişiye özel yasa yapılmasının doğru olmadığından dem vurmakta lakin kendisi bizzat 2 adet kişiye özel değiştirilmiş yasada imzası bulunduğunu unutuyor sanırım birincisi Tayyip Erdoğan'ın meclise gireilmesi için yapılan anayasa değişikliği bir diğeride merhum Necmettin Erbakan'ın hapis cezasını evinde çekebilmesi için yapılan kanun değişikliği peki bunlar ne kişiye özel değil mi? Ya da önceden kişiye özel yasa yapmak caizdi de şimdi mi caiz değil? Merak ediyorum eğer bu yasa değişikliği Deniz Feneri davasından içerde olanları dışarı çıkartacak olsa aynı gerekçelerle veto edermiydi?

Başka bir gerekçe cezaların caydırıcı ve ölçülü olması gerektiğine dair yukarda belirttim nitelikli dolandırıcılık 2 yıl dolandırıcılığın türevi olan şike 5 ila 7.5 yıl hani nerde ölçü ? Cezaların caydırıcılığı ise ayrı bir komedi bildiğim kadarıyla cezalar insanları sadece caydırmak için değil ıslah etmek için konulur amaç sadece caydırmak olsaydı en ufak kabahatler kanununda bile ceza tek olurdu idam kimse korkusundan evinden çıkamazdı al sana caydırıcılık.

Sayın Cumhurbaşkanı bu hareketiyle koca camiayı derinden yaraladı.İçerde saçma sapan gerekçelerle tutulan insanların yeni kanunla çıkacaklarına dair hayallerinin yıkılmasına halini hele hiç düşünemiyorum.Ne acılar çekiyorlar kim bilir aman o insanlar zengin bilmemne triplerine girmeyin sadece garibanın canı yanmıyor onlarda insan.

İddaanamedeki en son bomba ergenekon davasından bir gizli tanığın şike davasında da gizli tanıklık yapacak olması.Gidişata bakılırsa 3 vakte kadar şike davasını ergenekon'un futbol ayağı olarak davayla birleştirecekler.Asıl korkum o zaten öyle olursa küllim içerden çıkamazlar nasıl bir sistemse her bulduğunu aynı çuvala atıyor.

Fenerbahçe düşmanlarına ise gün doğdu zil takıp oynuyorlar haliyle ama anlamadığım bir mevzu var tabi bu mevzu şike davasında bir çapanoğlu var diye düşünmemde en büyük etkenlerden biri de o.Hayatlarında futbolla yakından uzaktan alakası olmamış çim sahaya girse inek gibi otlamaya çalışacak, futbol topunu görse bomba zannedecek kimi tetikçi yazarların televizyonda şike ve futbol konusunda ahkam kesmeleri.Hepsinin aynı anda aynı yönde hareket etmeleri aşşağı yukarı aynı sözlerle ellerini ovuşturmaları çok enteresan ve kuşku uyanıracak cinste.İsimlerini zikretmeye gerek yok kim olduklarını tahmin edebiliyorsunuzdur yolda görsen adam yerine koyup suratına tükürmezsin gel görki herifçioğulları her gün görsel medyada boy göstermekte.Bilmedikleri konularda atıp tutmakta insanların günahına girmekte.

Eskiden şimdiki kadar fanatik değildim ama gördüğüm haksızlıklar beni takımıma daha da yaklaştırdı önceleri gülüp geçtiğim espirilere artık gülemiyorum ister istemez sinirleniyorum.

"Darağacında olsak bile son sözümüz Fenerbahçe" işte şu anki ruh halimi yansıtan cümledir bu.

Kısacası Fenerbahçe'ye yapılanlar ayıptır,günahtır,zulümdür...

2 Yorumgaçlı Okurcan:

Gözde GÜL on 4 Aralık 2011 12:33 dedi ki...

vay arkadaş!
oturup zorla bi anlam yüklemeye çalışıyorum iyi mi?

cemo on 4 Aralık 2011 12:54 dedi ki...

Ben anlam yüklemeye çalışmayı çoktan bıraktım gelişine yaşamak daha uygun nasıl olsa anlamsız bi memleketteyiz

Yorum Gönder

Dök içinden geçeni

Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa