Ne Mutlu Türküm Diyene

5 Kasım 2011 Cumartesi


İki fincan kahve

dedi adam garsona biri sütlü diğeri sade lütfen.Garson şaşırdı üç kişilik yuvarlak masada tekbaşına oturan adamın isteğine.Birisi kendineydi diğeri beklediği kadının güzelliğinin şerefine afrodit'e

Gelince kahveler usulca doğruldu adam yerinden 3 şeker aldı ve karıştırmaya başladı sade kahvesini.İlk yudumunu aldı ve etrafı seyre daldı ne çok insan vardı sokaklarda ne yapıyor nereden gelip nereye gidiyorlardı, belkide çoğu amaçsızca dolanıyorlardı sadece, merak etti ama en çok gelmeyeceğini bildiği halde gelir diye ümitle beklediği kadını.

Akşam büsbütün çökmekteydi şehre ve hala ses seda çıkmamıştı kadından.Telaşlanmadı, elbet önemli bir işi vardır ondan bakmıyordur telefonlarına diye düşündü.Aklında kadın, diğer arkadaşlarını aramaya koyuldu belki birileri boştur ve gelirler dertlerini bölüşmeye.Hayret hepsinin işi vardı kalakalmıştı yapayalnız alışkındı ama dokunmuştu kanına besbelli.

Bir yerlerde duymuştu "Yalnızlık kader değil yalnızca kederdir" diyordu şair.Kederinden bir lokma kopardı adam kahvesinin son yudumuna katık etti.Fazla beklemeden eini kaldırdı ve

-Hesap lütfen

İki fincan kahvenin parasını ödedi cafeden çıkıp usulca kalabalığın arasında kayboldu kadını düşünerek.

2 Yorumgaçlı Okurcan:

Adsız dedi ki...

yalnızlık kederdir :(

cemo on 6 Kasım 2011 13:14 dedi ki...

Yaa maalesef öyle :(

Yorum Gönder

Dök içinden geçeni

Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa