*Pazar günü mevcudiyetiyle övündüğümüz dev bir kitle üniversite sınavlarına (YGS) girdi takriben 1.6 milyon genç kadın ve erkek hiçte eşit olmayan öğrenim hayatı şartlarının akabinde 153 üniversiteye (Çoğu Tabela Üniversite)yerleşmek için ilk adımı attılar.Aralarından 600.000'i bir üniversiteye yerleşecek ama sonuçta mezun olduklarında senelerce iş bulamayacaklar burası kesin.Neden diyecek olursanız üniversitelerimizin düzenli olarak yapılan dünya üniversiteleri sıralamasında ilk 500'e bile ıkına ıkına 1-2 tane sokabilmemiz yeterince açıklaycıdır umarım.Her yıl popülist yaklaşımlar neticesinde açılan yeni üniversiteler hiçbir yaraya derman olmazken anormal arttırılan kontenjanlar yüzünden üniversite eğitimi seviyeside liseye yaklaşmaya başladı.Ne yazık ki labaratuarı,eğitmeni eksik kalabalık sınıflardan mezun olan öğrenciler yarı vasıflı mezunlar olarak işgücüne katılıyor.İşvereninde bir işine yaramıyor.Üniversite eğitimi gibi nitelik gereken bir konuda niceliğe abanırsanız olacağı bu.Adam akıllı 50 üniversiteniz olur geri kalan öğrenciler için de yüksek okullar açarak hakkıyla meslek eğitimi verirsiniz sorun çözülür ama nerde o anlayış?
Gelecek yılların eğitimli işsizler ordusunun yeni neferleri hazır. Nereden çıkarttığımı sormayın piyasada yaratılan istihdam karşısında mezun olan ve arkadan gelen işgücü sayısı arasında devasa bir fark var.Eskiden üniversiteliler iş beğenmiyor derlerdi ama artık öyle bir aşamaya geldiki sıradan vasıfsız işçilik kontenjanlarına bile başvuranların %30-40'ı üniversiteli.
Allah yardımcımız olsun...
*Üniversite sınavında (YGS) enteresan bir tevafuk (tesadüf) yaşandı pekçok okulda sınava sadece kız öğrenciler girdi her ne hikmetse erkek öğrenciler bu okulları tercih etmemiş ya da bilhassa ösym sınava yerleştirme aşamasında ayarlar karışmıştı :) Ne dersiniz yaknda sınavlar komple haremlik selamlık yapılır mı? Valla bana sorarsanız ösym'yi elegeçiren zihniyetin yansıması yaşananlar.Baktılar ses çıkmıyor seneye daha fazla okulda aynı tevafuk yaşanabilir sonra bir gün bütün sınavlar aynı usulde yapılırsa hiç şaşırmam.Böyle giderse olur mu olur.
*Nükleer enerji konusunda bir iki kelam etmek lazım.İlginç bir durum var Hükumet Nükleer Enerji Santrali için normal ihale süreçlerin girmemek ve yargı denetimi dışında kalmak amacıyla Rusya ile Uluslararası Anlaşma yaptı.İster istemez insanın burnuna kötü kokular geliyor hele birde alınacak elektiriğin maliyetinin 2 katı bir fiyata alınacak olması ve uzun yıllar boyunca alım garantisi verilmesi şüpheleri daha da arttırıyor.Üstelik yapılacak santralin aynısı rusyada yapılmaya kalkılmış ve halk mahkeme kararıyla yapılmasını engellemişken ve üstelik kullanılacak teknolojinin oldukça güvensiz olduğunu belgeleyen mahkeme kararları varken bizim canımız patlıcanmı diye düşünmeden edemiyorum.
Hele hele son gelişme üzerine tuz biber ekti Başbakan'ımızı nükleer,kimyasal biyolojik saldırılardan korumak amacıyla dedektör almışlar bundan böyle konuşacağı mekanlar dedektörle taranacakmış.Halkına güvensiz bir nükleer teknolojiyi reva gör ama kendine geince heryeri dedektörle arattır maşallah :)
Ne vardı şu işi doğru düzgün şefaf bir ihale süreciyle halletseydiler.Ben nükleer enerjiye toptan karşı birisi değilim yeterince güvenlik tedbiri ve kontrolü bizde olduktan sonra bu teknolojiye askeri ve sivil her alanda ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
28 Mart 2011 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 Yorumgaçlı Okurcan:
bu ne biçim yazı cemo içim karardı ya yazma bir şey bu akşam milli maç oynansın kazanalım galibiyeti yaz da bi ağız tadı ile yorum yapayım
Hadi bakalım inşallah :)
Yorum Gönder
Dök içinden geçeni