Günlerdir mevzu hep aynı Aşk-ı Memnu.Ne kadar çok izleyeni varmış meğer.İzlemiyorum diyenlerin bile dilinden düşmüyor arkadaş.Aynı seçimlerde kime sorsan ben oy vermedim dediği halde AKP'in %47 alması gibi.Millete ne kadar dert olmuş bihterle behlülün halvet olması kıçın açıkta yatarsın, sofranda yiyeceğin ekmek olmaz aklın fikrin bu hafta behlül bihteri nerde götürecek.Sanırım bu toplumsal bir fantezimiz erkekler için zengin bir mirasyedi olup önüne gelen hatunla bafileşmek.Hatunlar içinde Bihter gibi çekici olup her türlü hile ve desise ile istediğini elde edebilmek.Güç sahibi bir ednan bey bulup yakışıklı civanlarla gününü gün etmek bu arada zengin herifide elden kaçırmamak.
Biz dizi işini hakikaten abartıyoruz zamanında Kurtlar Vadisinde Oktay Kaynarcanın canlandırdığı Çakır karakteri öldüğünde Karton bir karakter için temsili cenaze namazı kıldıranda bizim toplumumuz değilmiydi.Televizyonun karşısına geçip o beyaz kutuya kitlenince kendi dünyamızı unutup oradaki karton karakterlerin gerçekten aramızda yaşadığına inanıyor ve geriye kendi dünyamıza dönemiyoruz.Ya dizilerimiz gerçekten çok başarılı ya da biz gerçekle sanalı ayırdedemiyoruz.Beyaz kutunun içinde hapsoluyoruz adeta.Sağlıklı bir kişi karşındaki karakterle kendini özdeşleştirebilir normaldir ama pokemon olduğunu zannedip uçucam diye camdan atmaz(Bu ülkede yaşandı bu hadise)
Hayatı unutturuyor diziler bize belkide yeterinden çok stresli hayatımızdan bir kaçış noktası oluyordur...
25 Haziran 2010 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorumgaçlı Okurcan:
Yorum Gönder
Dök içinden geçeni