Kurşun

Rus ruleti oynuyordum sevdalarla

Sekiz toplu silahta sekiz kurşun

Her kurşun bir sevda

Seni seviyorum dediğim her seferinde

İntihar ediyordum aslında....

31.08.2009

Bir rezilliğin anatomisi

Facebookta gezinirken karşıma çıktı ahanda bunu bloğuma koymazsam bende buna benzeyeyim dedim anında.Gülben Ergen ve Oğuzhan Koç imzalı "Giden Günlerim Oldu" şarkısına vatandaşın biri kendi çapında klip çekmiş mutlaka görmeniz lazım.Bir insan kendini nasıl rezil eder diye ders olarak üniversitelerde kürsülerde okutulmalı ve örnek olarak gösterilmelidir kanımca.Şimdi bu muhterem neden klip çekmiş meşhur olmaksa amaç bravo rezillik yoluyla sanal alemde bir numara olmaya aday,Kaset çıkartmaksa amacı ajdar'ın kaset çıkarmak için ne kadar şansı varsa o kadar bile şansı yok zira ajdar'da en azından bir ışık var bu arkadaşta oda yok :) Bir hatuna mesaj vermekse eğer amaç klipten hangi mesajı alınacak, klipte verilmek istenen mesaj nedir? Bu klibi izledikten sonra eğer bu arkadaşla olan münasebetlerini sıfırın altına indirmezse ben o hatunun beyninden şüphe ederim.Defolsun gitsin memleketten bir angut daha eksilir.Yakın çevremden biri olsa bir daha asla konuşmam eminim bundan.Birde merak ettim neden duşun altında çekmiş eğer ekoya ihtiyacın varsa gir banyoya sen ıslanmasanda ses eko yapar bildiğim kadarıyla.Neyse daha fazla tadını Kaçırmayayım izleyin görün şaheseri :D

Pörsınıl Note:Söylemezsem içimde kalır böyle internet hizmeti veren şirketin ta..... ulan 1.5 dakkalık klibin yarısına bile gelmedi ben bu yazıyı yazana kadar.Hem kol gibi fatura yolla hemde içine et verdiğin hizmetin.

Vasiyet

Unut diyorsun ya unutulmuyor dostum
Sıkıyorsa sen unut
Yüreğinde hala dururken sevda kırıntıları
Unut sevdiğini,unut sevildiğini
Kolay söylemesi yapta görelim seni
Olurda bir gün bu sevdadan ölürsem eğer
Vasiyetimdir sana
Yaz bu satırları boş beyaz bir kağıda
Yastığımın altına koy
Üç gün kalsın orada
Nefesim koksun,son nefesim
Ona teslim et, o vefasıza
Bilsin ah etmediğimi ona
Ölürken bile onu sayıkladığımı söyle
Sevildiğini bilsin yine
Söyle üzülmesin ardımdan
Onsuz yaşamaktansa
Sevinsin kurtulduğuma bu hayattan

30.08.2009

Hayko Cepkin'den İlahi açılımı

Geçen gün televizyondan gelen ses bana biraz tanıdık geldi içeri gittim birde ne göreyim TRT'de Hayko Cepkin "demedim mi" adlı ilahiyi söylüyor.Gözlerime inanamadım şaşkınlıktan küçük dilimi yutacaktım desem yeridir.Ramazan dolayısıyla TRT'nin hazırladığı bir süpriz sanırım.Aslında işin özüne girersek Ermeni kökenli bir Hristiyan Türk'ün ilahi söylemesi hoşuma gitti.İlahiye kendi tarzından da birşeyler katmış ve oldukça güzel olmuş.Sakallar biraz bozmuş haykoyu ama olur o kadarcıkta.Son günlerdeki açılım trendinde son halka bu olsa gerek.Bakalım sizlerde beğenecekmisiniz...

Alaca Geceler

Leylak kokan geceleri severdik
Bir de başak sarısı saçlarında yakalamayı sevdayı
Aşkı unuttuk
Unuttuk ustam yaşamayı
Kadehlerin dibinde arar olduk mutluluğu
Yalın ayak caddelerde koşturduk
Ham sinelerde tav olduk
Alaca gecelerde kaybolduk,bitap olduk
Hıçkıra hışkıra ağlamak isterken
Gizliden, kuytularda sessizce gözyaşı dökenlerden olduk
Sırtını dönüp gidenlerden olmaktansa
Terkedilip acı çekenlerden olduk.
Velhasıl-ı kelam acılara dûçâr olduk

29.08.2009

İçimdeki Çocuk

Çok isterdim tanışmanızı

Beraber eğlenmenizi

El ele tutuşup dans etmenizi izlemek ne kadar keyifli olurdu

Ya da şarkı söylemenizi

Çığlık çığlığa kimseye aldırmadan avaz vaz

Oyunlarda oynardınız

Saatlerce,bıkıp usanmadan

Yorulduğunuzda ise

Birbinize yaslanıp soluklandığınızı

Bazen cilvelenmenizi,göz göze gelmenizi,

Hatta kaçamaktanda olsa birbirinize dokunuşunuzu

Görmek isterdim

Ne yazıkki artık mümkün değil

Çünki sen

İçimdeki çocuğu öldürdün....

28.08.2009

Ekim

Ekim'di aylardan,
Akşam vaktinde bir gün,
Sesin duyuldu buralarda .
Esamesi okunmuyorken aşkın,
Nedensiz sevdalar içindeyim...

26.08.2009

Yoksun

Bak yine kifayetsiz kaldı sözler
Yetişmiyor gece sabaha
Yapayalnızım
Gece karanlık,kapkara oluyor gittikçe
Biliyorum sonu aydınlık
Ama sen yoksun yanımda
Olmasın sabahlar,doğmasın güneş
Sensiz gün doğmuş neye yarar.
Bak yine esiyor lanet olası rüzgar
Demedimmi sana az önce esme diye
Yansın,kor olsun
Küllerinin içinde köz olsun
Yansın bu yürek
İçinde sen olmayınca neye yarar

25.08.2009

Antin Kuntin İşler

Hava acayip sıcak bunalmış durumdayım.Ramazanda geldi kimse çekilir bir halde değil oruç başına vuran insanlar saatli bomba gibiler ortamların tadı tuzu yok.Sağda solda sörf yaparken bi dünya materyal buldum üzerine yazacak lakin yazasım gelmiyor.İşin aslı keyfim yok.Kısa bir süre için bile olsa tatile bize gelen kuzenler gitti,ev bomboş kaldı,aldığım balıklardan 3 tanesi telef oldu hele ki bir tanesi ayıla bayıla aldığım Botia macracanthus cinsi balığım.Acayip üzüldüm yahu.

Neyse onlara vitamin aldım yemlerine karıştırmam gerekiyormuş ama pond cinsi yemlere o vitamini nasıl karıştıracağımı kestiremedim ne yapayım bende yemleri ufalayıp üzerlerine damlattım ve kurumalarını bekleyip öyle verdim palucuklarıma...Bakalım 1 hafta içinde belli olur vitaminler işe yarıyor mu yaramıyor mu :) Aslında bitki takviyeside yapmam lazım amma velakin para durumları sakatta açıkçası korkuyorumda o kadar cebelleşip kurduğum akvaryum'a dışardan hastalık gelir diye birde mango kökü bulsam fena olmayacak vatozlar yapışsın pek seviyolarmış keratalar.

Depremzedelerin çilesi

Saddam Hüseyin denen "rahmetli" lavuğun şu alemde belkide hayırla anılabilecek tek yapıtı olan izmit'in arızlı ilçesindeki deprem konutlarında vukuat var efenim.Güya bu konutlarda oturma süresi varmış ve bu dolmuş e dolunca ne yapacaksınız depremle zaten yeterince zedelenmiş psikolojisi ömrü billah düzelmeyeck halkı konutlardan atarak hepten manyak edeceksiniz.Sıkı duralım bu konutlardan çıkacak insanların yerine Emniyet Müdürlüğü ile ve kamu kuruluşları yöneticileri yerleştirilecekmiş.Breh breh breh yani bu mevkilere gelmiş adamlar eğer depremzedeler için yaptırılmış konutlardan cebren çıkartılmış olan depremzedelerin yerine oturmayı içlerine sindirebileceklerse söyleyecek bir söz bulamam ben.Eğer onların yerinde olsam mümkün değil o konutlarda ikamet etmem.Çaresiz hatta bazıları kimsesiz kalmış insanların acılarının üzerine koltuğumu ,kanepemi,yatağımı koyamam o evde uyku girmez gözlerime,yediğim lokma boğazıma durur kimse kusura bakmasın vicdan denen bişey var.Acıların üzerinde saadet olmaz.

Bu "süper-hiper dahiyane fikir" kimden çıktıysa aklı başında bir amir tarafından görevinden alınmalı zira böyle bir düşüncesizliğin altına imza atabilecek bir muhterem devlet bünyesinde barındırılmamalıdır.

Üstüne üstlük bu olaya karşı çıkan ve protesto eden depremzedelere de insafsızca üzerlerine çevik kuvvet sevkedilerek müdahale ediliyor.Bu insanlar terörist ya da arpası fazla gelmiş laf olsun diye protesto yapan kişiler değil.Çoğu işsiz güçsüz işi gücü olanında (ülkemizdeki ortalama bir çalışanın maaşı gözönünde bulundurulunca) yeterince kazanmıyor.Eğer devlet böylesi zor durumdaki çaresizlere,bedbahtlara merhamet göstermeyecek ve huzur vermeyecekse neye yarar? Bu garibenlerın günahı ne ? Gidin kaçak göçek binalara el koyun ya da ne bileyim oralara lojman yapın (lojman için ayrılacak parayla ülke batmaz her halta para bulurken bu işe para bulunamaz mı?),başka bir devletin "depremzedeler" için yaptırdığı konutları hangi mantıkla bir devlet resmen "gasp" eder? Dürüst namusuyla yaşayan insanların huzurunu kaçırmak niye ?

Bu gerilim epeydir sürmekte "merhameti" ve "demokratlığıyla" meşhur "Sayın" cumhurbaşkanı ya da başbakan neden müdahale etmiyorlar bu garabete ? Yoksa oralardan bekledikleri oylar gelmedi mi,orada oturanların içinde iktidardaki partinin milisleri yaşamıyor diye mi yoksa bu vicdansızca tutum? Kendilerine dokununca mı işliyor bu merhamet ve demokratlık mevhumu? Açılım yapa yapa açılmaktan bir haller gelmiş devletimiz bu depremzedeler için de bir açılım yapamaz mı hala pek çok depremzedenin ve pek çok depremin yaraları sarılmamış haldeyken?

Bir zamanlar bir vicdansızın 7.4 Yetmedi mi ? pankartı açmasından daha acı tablodur bu gün yaşananlar.Nede olsa aynı zihniyetin mamulü bu günki iktidar.Şimdi soruyorum, vicdanınıza sesleniyorum Orada Kimse var mı?

Bir Pagerank Macerası

Şeytan dürttü (aksi düşünülemezdi zaten) antikalığım tuttu dedim bloğun pr'ına neyin bakıvereyim uzun süredir bakmıyorum belki değişmiştir.hemen google'a duhul olup arama kutucuğuna pagerank diye yazıp arama şeyettim karşıma çıkan ilk pr ölçme sitesine bir pencere açtım bloğun adresini girdim o da nesi pr sizlere ömür ula bende bir panik bir panik kim aldı benim pr'ımı diye düşünmekteyim amma velekin hepi topu 1 bilemedin 2 olan pagerank'ımı kim ne etsin diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım.Derken ampul yandı başka sitelerede bakayım dedim ne göreyim hangi adresi girsem pagerank 0 "sıfır" bu anı ölümsüzleştirmek adına 2 ayrı siteden screenshot (ekran görüntüsü) aldım :)

Sıkı durun google efendinin bile pagerank'ı sıfır gözüküyor.Sanırım sistem cortingen efenim sizlere ömür bir süreliğine pr ölçebilitemiz yok.Yakında düzeltirler..Panik yapmayınız, sakin olunuz, eğer kapalı alanda değilseniz cigaranızı tellendiriniz.

Şekil 1a

Şekil 2a

Resimlere tıklamak suretiyle büyütünüz...

Knorr Üniversite Harcı Da Yapsın

Knorr Üniversite Harcı Da Yapsın

Bir garip vali portresi

Haberleri izlemeye ,gazete okumaya tövbe edip bırakmaya karar verdim yahu okuyup izliyoruz gündemi yakalayalım ne olup bitiyor bilelim diye stres manyağı olup çıkıyoruz güzelim ülkenin içine yuvarlandığı çukuru gördükçe heder olmamak içten bile değil bünye gayrisini kaldırmıyor bir yaştan sonra.Geçtiğimiz günlerde Ordu Valisi Ali Kaban müthiş işlere imza atmış efendim ordu'daki camiilerde pisuvarları kaldırtmış gerekçeyi kendisi şöyle söylemiş:

“Bazı arkadaşlarımız ‘Ayakta bevletmek (çiş yapmak) bizim itikadımızda doğru değildir' dediler ben de ‘O zaman kaldırın. Yani senin itikadına ters bir şeyi kendi şeyine koyuyorsun, böyle saçmalık olmaz' dedim ve kaldırdık. Bazıları dananın altında buzağı arıyor.”

Şimdi böyle bir söze ne dersek boş heralde bir vali böyle şeylerle uğraşmamalı ordu gibi bir şehirde uğraşacak başka bir konu kalmadı mı? fakir öğrenciler,okula gidemeyen kızlar,aç insanlar,işsiz gençler vs yok mu orada bütün bunları ordu aştıda biz mi geride kaldık.Vali bey bununlada yetinmeyip yine güzide şeyler vecizlemiş

Varan 1:“Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir.”
Varan 2:“Çağdaş uygarlık gibi saçma sapan kavramları söylemeyeceğim.”

Görüldüğü üzere durum böyle.Atatürk'ün Türkiye'sinin geldiği duruma, valilik gibi bir makamda bulunan insanlara bakın ağlayın halimize...Vali bir ilin en yüksek dereceli memurudur halka örnek olması gerekir bu sözlerle Türkiye'de değil ancak Afganistandaki bir ile örnek teşkil edebilirsiniz.Hedefi çağdaş medeniyetlerin üzerinde uygarlık seviyesine ulaşmak olan bir devletin valisi çağdaş uygarlık kavramına saçma sapan dermi?Ancak suç valide değil onu oraya atayanlarda.Liyakati değil itaati gözönünde tutarsanız atamalarda böyle olur.Bu konuda Mehmet Y.Yılmaz ve Tufan Türenç şahane yazılar yazmışlar benden tavsiye okuyun.

Mehmet Y.Yılmaz'ın Yazısı

Tufan Türenç'in Yazısı

Sıkılganlık

Bu ara pek bir sıkılganım.Halbuki hiçte fena olmayan bir hayatım var.Belki istediğim kadar iyi değil ancak halime bakarak şükretmemek ayıp olur.Elimiz ayağımız yerinde,sağlığımız ehh işte herkes kadar,aç değiliz açıkta değiliz,Antalya gibi yurdumun cennet köşelerinden birinde denize yakın bir evde ikamet ediyorum ne istiyorum daha ulan :D Düşünüyorumda herhalde artistliğim tuttu anlamsızca.Büyük olasılıkla bu artisliğim kapalı ve nemli boğuk havadan kaynaklanıyor,birde birtürlü düzenine,havasına,suyuna,insanına alışamadığım bu Antalya denen şehirden.

Sabah şehir merkezinde birtakım işlerim vardı (Ayıptır söylemesi geçenlerde yaptırdığım akvaryuma balıklar aldım - Ahanda Burada Bahsetmiştim hemde) Antalyanın en işlek yeri olan ışıklar'a gittim kasabaya dönmüş her taraf toz duman sağolsun Menderes Türel tranvay yapacağım diye sokak düzenini altüst ettirmişti hala düzeltilememiş şahane şaheseri.Dolmuşlar otobüsler karman çorman yollardan gidiyor, yolun ortasına koca koca kazıklar dikmişler vs vs neyse anlayacağınız şehircilik anlayışı bakımından yerlerde sürünen bir ortam var millet abidik gubidik kaldırımlara takılıp düşüyor tam komedi.

Amcamdan aldığım adres tarifi üzerine Akvaryumcular nerede diye bakınıyordum.Bir türlü adresin tam yerini bulamadım (adres bulma özürlü olduğumu zannetmeyin şıppadanak bulurum normal bir yerde) bir esnafa danışayım dedim yakınlarda bulunan cafemsi bir yerden adresi sorduğum garsonlardan ikiside bilemedi Allahtan dükkanın kıdemli elemanı geldide tarif etti ula 50 metre ötesindeki yeri bilmezmi bir insan Akvaryumcular çarşısı birde yani o kadarda kolay akıldan çıkacak bir mekanda değil neyse efenim adresi bulur bulmaz daldım çarşının içine uygun bir dükkan varmı diye bakındım.Hemen hemen tüm akvaryumcular istisnasız ciklet denen türe geçmiş eski düzen canlı doğuran satan bir yer bulmak neredeyse imkansız.İşin tuhafı deniz kıyısındaki bu koca kentte ankaradaki orta büyüklükte bir akvaryumcuda bile rahatlıkla bulabileceğiniz materyallerin,donanımların bulunamaması koca çarşıda doğru düzgün akvaryum bitkisi yok alayı plastik yahu akvaryumcuda canlı bitki olmaz mı hiç.Sonunda aradığım yeri buldum girdim içeri alışverişimizi yaptık paramızı bayıldık.Haftaya yine gideceğim bakalım istediğim kiraz karides ve tatlı su yengecini temin edebilecekler mi ?.Dolmuştaki maceramızı hiç anlatmayayım insanlarımızın ne kadar yüzsüz olduğunu bilmeyin...

Botia macracanthus

Eve geldikten sonra balıkları akvaryuma koydum ancak içlerinden türü Botia macracanthus olan bana bir tuhaf geldi sanırım henüz adapte olamadı ya da akvaryumcuda eleman yakalayayım derken biraz örseledi hayvancağızı.Kayaların içinde sürekli inşallah düzelir büyüyünce çok sevimli oluyorlar.Bu arada akvaryumcudan aldığım dişi lepistes eve getirdikten 3-4 saat sonra doğurmuş görebildiğim kadarıyla 2-3 adet yavru kalmış yediler heralde :( Bu günlük bu kadarus....

Merak Ediyorum

Yıllar önce söylenen bir söz
Kaderini belirleyebilir mi insanın?
Gitme diyebilseydim eğer
Yanımda olurmuydun bu gün?
O güzel ama keskin dörtlük olmasaydı arada
Yeniden dönermiydin?
Bir Kelebeğin kanat çırpışından
Koskoca fırtınalar çıkarmış diyorlar
Küçücük sözden, büyük bir aşk doğarmıydı?
Merak ediyorum...

10.08.2009

Eski Sevgiliyle Bekarlığa veda partisinde basılmak

Yurdumuzda yaşanan bir olayı daha kendi gönlümden geçen şekilde yorumlayayım dedim bu gün Cengiz Semercioğlu köşesinde yayınlamış aklıma karpuz kabuğunu düşüren etkenlerden biride bu :) Şimdi olayımıza gelince izmirde nişanlı bir genç evleneceği hatunun evinde verdiği bekarlığa veda partisine gidiyor kapıyı çalıyor bu sırada evden tuhaf sesler gelmekte ve bir süre sonra kapı açılıyor,nişanlısı evde yalnız zannederken içeriye giriyor birde ne görsün nişanlısı olan kızın eski sevgilisi evde ve üstü çıplak.Orada halk deyimiyle kan çıkardı.Ancak delikanlı kendini bozmamış tokadı kıza basıp çıkmış ve evlenmekten vazgeçmiş.Akabinde de okkalı bir tazminat davası açmış

Hatun birde kendini savunmuş mazerete bakamısınız :“Yatakta da olsak eski sevgilim sadece arkadaşımdır artık, aramızda bir şey yoktu” buna kim inanır.Bana oldukça saçma bir mazeret gibi geldi.Nişanlanacak bir kızın bekarlığa veda partisinde (ulan kim getirdi bu olguyu memlekete amerikan özentiliğinden başka bişey değil) ne işi var eski sevgilinin.Ha tamam çat kapı gelmiş olabilir kovalarsın gider, gitmemekte ısrar edersede evde başkaları mutlaka vardır onların yardımıyla bir şekilde kurtlursun gelenden,olmadı nişanlına haber verirsin gelir ortama müdahale eder.Evde başbaşa oturulmaz hele birde o evden garip sesler geliyorsa ve eleman yarıçıplaksa burada bir çarpıklık var demektir.Evlenmekten vazgeçen delikanlıyı gerçekten takdir ettim yerinde olsaydım (olmak istemem ,Allah yazdıysa bozsun) mutlaka çıngar çıkardı.Direk namus meselesidir bu.Bayan arkadaşlar kızmasın siz olsanız o erkeğin yerinde ve evlenmek üzere olduğunuz gencin bekarlığa veda partisinde eski sevgilisiyle başbaşa bassaydınız .....

BurnAware Macerası

Bu gün arkadaşın ricası üzerine cd kopyalamak gerekti verdiği cd de sanırım bir problem vardı bir türlü kopyalıyamadım , nero kullanmaktan gına gelince burnaware'yi indirdim .İndirmişkende tanıtmamak olmaz dedim.Öncelikle en temel cd kopyalama işlerinizi görmeye yeter diyeyim ancak video cd vs gibi ekstrem işlere bulaşacaksanız uzak durun, böyle bir işlevi varsa bile o kadar kurcalamama rağmen bulamadım..Ancak HD-DVD ve Blue-Ray formatlarında yazabiliyor.Hemen hemen tüm işletim sistemlerinde naz poz yapmadan çalışıyor.Adware,spyware gibi şeyler bulunmuyor kurulum esnasında ask toolbar kurmaya niyetleniyor ama isterseniz kurmasanızda problem çıkmıyor.Kısacası basit olsun kolayca kullanayım işim gücüm mp3 basmak diyorsanız burnaware sizin için ideal diğer fonksiyonları bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacaktır.

http://rapidshare.com/files/264464316/burnaware_free.rar

şifre:turkiyebb.com

Tecavüz Mağduru Damacana

Akıllara ziyan bir mevzu daha aslında bu haber biraz eskidi sayılır ancak napalım ancak bu gün yazabilecek boşluk bulabildim.Malesef bu ara omuzlarımdaki (internette) yük biraz daha arttı öncelikle yeni bir forum açtık zaten hali hazırda adminliğini yaptığım bir forum daha vardı böylece forum işini ikilemek suretiyle işin b.kunu çıkardım bununla beraber bir sitem daha var etti üç ve takip ettiğim birkaç site daha var bu gibi sebeplerden dolayı bloğuma fazla vakit ayıramıyorum anca haftada birkaç yazı çıkıyor.

Neyse konumuza gelelim Bursa'nın Nilüfer ilçesinde geçiyor olay.Su dağıtıcısı vatandaş almış eline damacanayı asansörde kendini tatmin ediyor.Apartmanın yöneticisi de güvenlik kamerası kayıtlarından durumu tespit ederek polise bildiriyor.Böylece Yurdumuza bomba bir haber daha mal oluyor.

-Nasıl bir abazanlıktır ki bu eline geçirdiği ilk deliğe duhul olma ihtiyacı hissettiriyor,
-Bu dağıtım elemanı daha önce bu tarz başka eylemlere de imza atmışmıdır acaba?
-Öyleyse bu muhitte su içen insanların kullandığı damacanalardan kaç tanesi bu durumun mağduru olmuştur.
-Bu mağdurlardan hamile kalan ve doğuran olmuşmudur?
-Damacana mundar olmuşmudur
-Damacananın psikolojisi bozulmuşmudur?

Gibi tuhaf sorular beyninde yankılanıyor insanın ister istemez.Buna benzer mahlukatların yaşadığı yurdumda insan nasıl güvenipte bacısını,manitasını,karısını,kızını sokağa bıraksın? Geçenlerde Habertürk'te Cübbeli Ahmet Hoca çok büyük bir günah değildir diyerek bu işede hafiften cevaz verdikten sonra bu gazla yurdum insanından çok daha değişik fantaziler uygulamasını bekleyebiliriz.(Bknz.Antalyada Vitrin Mankeniyle sevişen adam hadisesi) Gerçi mümtaz insanlardan mütevellit memleketimizde Eşşek,koyun,at,tavuk vb canlılarda böylesi sapıkların mağduru olmuşken damacananın lafı mı olur :D Yakında arabasına,bisikletine,çöp öğütücüsüne musallat olanlara dair haberlerde çıkarsa şaşırmam yurtdışından bir kaç olay hatırlıyorum eksik kalmayız yakında bizede sirayet eder.Malum uçkur konusunda saçmalama liderliğini kimseye bırakmayız vesselam...

Unutulmuşlara Ağıt

Aramayan, sormayanlar
Vicdandan haberdar mı acaba ?
Yoksa onlarda unutulmuşların derdini unutmuşlaramı karışmışlar?
Kaybolup gitsen aşkın çıkmazlarında.
Üzerine yağsa gözyaşından muhteva ağır bir sağnak yağmur,
Islansan, delice titresen bir meczubun tutulduğu gibi
Derdine derman olurmu vefasız yar?
Hatırlar mı yine seni?
Bir an olsun...
Ihlamur kokan aşk söyle neredesin
Estinmi yine bir başka bedene bana estiğin gibi
İçinden,canından kopardın mı canını bana ettiğin gibi
Yoksa dermansız mı kaldın ,derdinden berhava olan mecnun gibi.....

05.08.2009

Akvaryum Kurasım Geldi

Evet yalnış duymadınız evde oturup ah ne yapsam ne yapsam diye fikir jimnastiği sporuyla iştigal ederken aklıma geldi ulan ben eskiden balık beslerdim şimdi niye beslemiyorum hadi gideyim Akvaryum alayım içine 3-5 balık koyayım dedim.Akabinde ev ahalisiyle paylaştım fikrimi Babam yine her zamanki gibi baştan direndi evladım alıp napcan "Bir yere giderken falan kime bırakıcaz" bahanesini öne sürdü amma velakin bu bahane baştan çürüdü zaten senede en kabadayı bir sefer şehir dışına çıkan ahali için evde olmamak, balığı yemleyememek gibi bir bahane olmazdı.Annem de geleneksel olarak hala hayır demekte direnmekte amma velakin o da emri vaki durumunda birşey diyemeyecek.

Neyse efenim ilk olarak Akvaryum'u nereye koyacağımı düşündüm odam ardiye pozisyonunda olduğundan dolayı fazla bir seçeneğim yoktu,salona koysam elimde cigaramla rahat rahat oturup izleyemeyecektim ne yapalım yine mecburi istikamet odam oldu.Gözüme şifonyeri kestirdim Akvaryum için ölçülerini aldım.Babamın koluna girip camcıya kadar gittik fiyat aldık.Efenim ölçüler Boy:55 cm, En:45 cm, Yükseklik:50 cm bu boyuttaki Akvaryum için 6 mm cam ve en kaliteli silikon kullanılırsa doğrama hariç 50 TL ediyormuş yok eğer kalitesiz silikon olursa camcı bizden silikon parası almayacak ve 35 TL maliyetli olacak düşünüp, taşınıp, birazda kaşındıktan sonra en iyisinden olsun bari dedim.Kalitesiz silikonda akvaryumun içinde boş yere 2-3 gün su bekletmem gerekecek,kaliteli melzeme ile ise silikon kuruduktan hemen sonra bile içinde balık beslemeye başlayabilecekmişim.Risk almaya gerek yok sonuçta besleyeceğim canlıların vebali sorumluluğu üzerimde olacak...Başlarına sırf silikon yüzünden bişey gelirse çok üzülürüm.



Neyse efenim daha sonra geldi içinde ne besleyeceğim sorunsalına.Önceki akvaryumumda yaklaşık 1.5 - 2 yıl boyunca chiclid beslemiştim ahli, sarı prenses,zebra gibi türleri denemiştim zaten,canlı doğuranlar (lepistes,plati,moli) konusunda uzman sayılırım en güzeli onlara geri dönmek böylece ekstradan beslemek istediğim Ayışığı Yengeç(solda),Kiraz Karides(sağda) gibi yan türleride gönül rahatlığıyla Akvaryum'umda bulundurabilirim belki bakarsınız içine bulabilirsem semender bile koyarım.

Pinhani - Ne güzel güldün

Dinlerken büyük keyif aldığım son zamanların ve Pinhani'nin en güzel pop-rock parçası,(Ne güzel güldün)Kavak Yelleri dizisinde de bol miktarda yer almaktaydı.Nerden estiyse bu gün bilgisayarı açar açmaz dinleyesim geldi.Sizde dinleyin tavsiye ederim strese,aşk acısına karşı bire bir...