Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeğe de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
7 Yorumgaçlı Okurcan:
"demeğe de dilim varmıyor ama kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!" çok güzelmiş. insan böyle işte kabahatin çoğunun kendinde olduğunu bilir de demeğe dili varmaz.
Tam memleket insanına içimden saydırırken ne güzel gitti üzerine bu Nazım Hikmet şiiri. Sağolasın :)
Bitmeyen Günün Ortasından ah bir anlayabilsek zaten çok şey değişecek ama nerde :D
Lou Salome bende tam saydırıyodum ki aklıma geldi paylaşayım dedim :)
Eneee :) Seninle aşağıdaki tartışmamızdan sonra bu şiir ne güzel geldi :)
Beğendiğine sevindim :)
begendim
sola alttaki popcorn yiyen junior cemoya nolduuuuu!?
Belediye zehirledi :(((( Ne olcak arada bir değişiklik yapmak lazım görsellerde o yüzden fırat yaptım onun yerine :D
Yorum Gönder
Dök içinden geçeni