Ne Mutlu Türküm Diyene

9 Kasım 2014 Pazar


Ben küçükken cumhurumuz çok fakirdi

Öyleki 1000 odalı bir sarayımız bile yoktu ağaçların yükselmesi gerektiği yerde aoç toprakları üzerinde.

Sonradan çook ama çook zenginleştik neredeyse 1 milyar dolara cumhurun başına saray yaptırıp uçak alabilecek kadar hemde.

Yetkili kişilere israf değil mi bu diye sorulduğunda cevap gecikmedi "Ak Saray, milletimize layık standartlara uygundur" evet haklılardı bir yerde milletimize layık standartlardaydı belki de ama ya milletin ihtiyacı olan diğer hizmetlerde neredeydi bu "bizlere layık standartlar"

İşçimizin madenlerdeki güvenliği sözkonusu olduğunda bu standartlara ulaşmamızı araya giren 50 kişi engelliyordu mesela "Dünya 5 ten büyüktür" diyen devletimize göre 50 muhterem egemenliğin kayıtsız şartsız sahibi olan necip milletimizden daha büyüktü. Herşeyi engellemeye kadirdiler zira. 

ve en acısı madenlerde ölenler konusunda işyerlerinin gerekli çalışma koşullarını ve işçi güvenliğini sağlamasını denetlemekle yükümlü devletin hiç bir sorumluluğu yoktu makamında oturan zat-ı âlilerine göre

Çalışanlarımızın ekonomik zoruklar karşısında ezilmesini engelleyecek ücret tespit edilirken vekillere kepçeyle milletin aslına çay kaşığıyla vermek şeklinde tezahür ediyordu her zaman. Araya giren büyükler kârdan zarar etmemeliydi işçiler yerine onların cepleri daha çok dolmalı hatta taşmalıydı.

Kıdem tazminatı ise çoktan beridir sürdürülebilir olmaktan çıkmıştı patronlar işçilerini bile kovamıyorlardı ağız tadıyla hemen bu yük üzerlerinden alınmalı işçinin hakettiği tazminat kadük edilmeliydi.

Doğal tahribat ise bu standartlar içinde yeralmıyordu besbelli yoksa bir gecede güya "çevre hassasiyeti olan "bir şirket tarafından yırca'da kesilen 6000 zeytin ağacı nasıl açıklanabilirdi bir termik santral uğruna.

Çocuklarımızın sağlıklı ve güzel bir doğaya sahip olması lükstü bizler için, para getirmeyen herşey gereksizdi yokedilebilir sömürülebilirdi onların nazarında.

Sağlığımız o kadar önemli değildi kafalarına göre yaptıkları kesintiler yüzünden yarım kalan ameliyatlar, sağlığından olan vatandaşları kimsecikler umursamıyordu anlaşılan

Eğitim ise "şu mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdim" kafasıyla yapboz tahtası olur muydu milletimize layık standartlar içinde olsa 

ve daha neler neler...

İşte böyle benim penceremden hal-i pür mealimiz sayın cumhur sen yine itiraz etme bunlara evinde asgari ücretle alabildiğin yegane şey olan çekirdeğini çitleyerek otur ve yapılan görkemli sarayın eşsiz güzelliğinde zenginlik hayallerine dal olur mu?

Sürç-ü lisan ettiysek affola...

0 Yorumgaçlı Okurcan:

Yorum Gönder

Dök içinden geçeni

Yeni kayıtlar Önceki kayıtlar Anasayfa