10 Ekim 2013 Perşembe
Kimseye karıştığımız yok ama sıkıyorsa benim istemediğimi giy
Gözde Kansu'nun başına gelenlerin kısaca özeti bu. Muktedir neye onay verirse artık onu giyecek kadınlar. Onların onayladığı kadar düşünüyorduk (aksi durumda hapislerde sürünüyorsunuz), onların onayladığı zamana kadar içki alabiliyor onayladıkları yerlerde içebiliyorduk (yasayla yasaklandı kibarcası düzenlemeye gidildi 4.Muratın gözleri yaşarıyordur eminim), şimdi sıra kıyafete müdahil olmaya geldi. Bundan sonra heralde belirli günlerde yolda tek ayak üzerinde zıplayarak gitmemiz gerektiği ya da onlardan değilsek kıyafetimize sembol dikmemizin zorunlu olacağı günler gelir kim bilir !!!
Muhterem şöyle buyurmuş;"Dün bir bu merkez medyadan bir kanalda bir yarışma programı vardı. Bir baktım, bir sunucu, yani öyle bir kıyafet giymiş ki; olmaz böyle bir şey. Dünyanın her yerinde umuma açık yayın yapan televizyonlarda bunun bir hassasiyeti vardır. Kimsenin kıyafetine karıştığımız yok. Ama böyle çok aşırı nerdeyse bir gece kıyafetiyle gelip de sen böyle çok seyredilen bir kanalda sunuculuk yapabilir misin? Dünyanın hiçbir yerinde hoş karşılanmaz. Hollywood'da bile 'uçuk olmuş' derler." bu cümlelerden sonra kalkıp biz kimsenin hayat tarzına karışmıyoruz bla bla diye konuşurlarsa kusura bakmasınlar alacakları tek tepki "yav he he" olur ancak. Olayın komik tarafı ise "Dünyanın hiçbir yerinde hoş karşılanmaz" cümlesi gülsem mi yoksa başbakan yardımcısı seviyesinde bir insanın dünyadan bu kadar bihaber olmasına ağlasam mı bilemedim. Hangi dünya da hoş karşılanmaz acaba? Muhteremin dünya algısı muhtemelen sadece kendi fikir yapısından olan insanları kapsıyor ki bu kadar kesin kanaat bildirmiş. Üstüne cila olarak söylediği "Hollywood'da bile 'uçuk olmuş' derler." sözleri ise düpedüz komedi kendisi oscar ödül törenlerini kırmızı halıları falan izlemiyor olabilir gel gelelim devleti yöneten insanların en azından kültürel emperyalizminden nasibimizi aldığımız Amerika'nın en göz önünde bulunan tabiri caizse vitrini olan Hollywood camiasının hayat tazından haberdar olması gerekir diye düşünüyorum.
Muhtemelen Gözde Kansu bundan sonra iktidarın etkisindeki hiç bir ana akım medya kanalında ekmek bulamayacaktır zira kara listeye girdi büyük ihtimalle.
Bir zamanlar kılık kıyafet konsunda sıkıntı çekenlerin güç kendilerine geçtiğinde diğerlerini aynı şekilde mağdur etmeleri ne kadar ironik.
Dehşet verici olan ise bir siyasinin ağzından çıkan iki kelimeyle bir başka vatandaşın ekmeğinden ve kariyerinden olabilmesi. Her ne kadar kendisi ben kimseyi hedef göstermedim işaret etmedim minvalinde konuşsa da kendisinin kimi kastettiği kabak gibi ortadaydı ve gereği yapıldı. Eskiden asker tak diye emreder gereği şak diye yapılırdı şimdi muhteremler tak diye emrediyor gereği şak diye yapılıyor sorgu sual olmadan. Yazılı ve görsel medyada kaç kişi onlar yüzünden ekmeğinden oldu yıllarca çalışıp emek verdiği kurumdan kovuldu sayısını hatırlamıyorum bile. Sayelerinde ekranlarda doğru düzgün siyasi tartışma programı bile kalmadı. Bize tartışma programı diye sunulanlar ise hep aynı kafadan insanların koro halinde aynı görüşleri savunduğu Joseph Goebbels'e rahmet okutturacak derecede ağır propaganda bültenlerinden pek farklı değil.
Aralarında bağlantı var diye değinmeden edemeyeceğim;
Yepis yeni demokrasi paketimizden çıkan kamuda Kıyafet "Türban" Özgürlüğü (nasıl bir özgürlükse ben bilmiyorum ama onlar öyle diyorsa saygı duymak zorundayım) bile diğer çalışanlara pek rasgelmedi yine memure hanımlar yine kısa kollu ya da diz üstü etek giyemiyecek ha özgürlük geldi oh ne güzel kafasını yaşayanlardan deneyen olursa başına gelecek belli anında soruşturması açılır garanti.
Bilmiyorum farkında mısınız gittikçe bizim "modern" diye nitelendirdiğimiz yaşam tarzı gettolaşmakta büyük şehirlerin belirli semtleri dışında bizlerin nasiplendiği özgürlük maalesef çok kısıtlı hatta hiç bulunmuyor. Benim gibi düşünen insanların pek çoğu üzerlerindeki bu baskılardan bunalmış durumda bu böyle nasıl devam eder bilemiyorum pek çok insan fırsatını bulduğu anda "batı" ya kapağı atma derdinde yaşadığımız güya "demokratik" gelişmelerde kimsenin endişelerini gidermeye yetmiyor.
Bazı liboşların "Endişeli Modernler" diye nitelendirerek hakir gördükleri insanların endişelerine hak vermeye başlamaları ise gözlerimi yaşartıyor ne diyeyim bizim 10 senedir söylediğimize yeni geldiniz ama olsun bu da bir gelişme :)
Gökten üç elma düştü.Biri tepkisiz kalanlara, biri gözdeyi kovanlara diğeride bu ülkenin demokratikleştiğini zanneden saftiriklere.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorumgaçlı Okurcan:
Yorum Gönder
Dök içinden geçeni