Epeydir yazmaya karşı bir hevessizlik var içimde sebebi belki geleceğe dair kaygılarım belki içinde bulunduğum ülkeme dair karamsar ruh halidir bilemiyorum. İçimde birikenleri yazmak isterken ucundan döndüğüm ,neredeyse yazının yarısındayken bıraktığım, hatta yayınla düğmesine basacağım yerde tümden sildiğim yazı çok oldu. Umarım en kısa sürede geçer bu halet-i ruhiye zira gerçekten sıkıldım bu durumdan.
Birileri çıkar Allahın Takdiri belgesi basar, bir "milli" eğitim müdürü çıkar din kültürü öğretmenlerine “Sizler okul müdürlerinin başdanışmanısınız. Okul müdürü bir adım atacak, size soracak. Müdürler kusura bakmasın. Bundan sonra işler ve işlemler, din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerinin kontrolünde gerçekleşecek. Bunu Ankara da böyle istiyor. Bunu valilik de böyle istiyor. Milli eğitim müdürü de böyle istiyor. Biz de böyle istiyoruz. Allah da böyle istiyor” der nerden tutsan elinde kalır bu insanlara dinden haberleri yok demek istemiyorum zira ağır bir kelam olur ama yaptıkları düpedüz şirk sınırları içerisine girmekte bilmem farkındalar mı? Birey kendine müslüman diyorsa eğer haşa kendini Allah gibi konumlayarak onun adına hareket ediyor intibaa bırakamaz. Kalkıp Allahın Takdiri diye belge düzenleyemez ya da Allah böyle istiyor diye söylev çekemez kimseye, neyse bu sıkıcı mevzuları geçelim.
Bu arada bu gün 2 temmuz malum Sivas Katliamının yaşandığı meşhum gün ülkenin geldiği hale baktıkça yeni sivaslar olmaz diyemiyorum zira karanlık zihinler ve zihniyetler egemen artık.
Gelde geleceğe dair umut besle...
2 Temmuz 2013 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 Yorumgaçlı Okurcan:
Yorum Gönder
Dök içinden geçeni