Ankarada küçücük bir parkta
Gözlerin gözlerime değdiği ilk anda
Kopardın beni bu dünyadan
Adımı söylediğinde o tatlı dillerin
Başka alemlere taşıdın
Ben sen oldum sende ben
Ölüm yoktu artık
Ne de hayat
Yalnızca umut
Umudu ektin içime
Yıllar geçti aradan hiç silinmedi o an aklımdan
Sapsarı saçların
Yaprakların hışırtısıyla karışan
Esen rüzgarın sesi
Güzel yüzün
Ne de o gün yüreğimde ektiğin tohum
Hiç ölmedi
Biliyormusun ?
Nerden bileceksin bu satırları okumadan
Benimkide soru işte boşver
Şimdi o tohumdan çıkan
Koskocaman bir gül bahçesi var
Herbiri ayrı bir umut
Hayata dair.
Bunu bil
Yeter.
17 Eylül 2008 Çarşamba
15 Eylül 2008 Pazartesi
Ziyade olsun
Şafaksız gecelerimdin
Beni sarıp sarmalayan
Kutup yıldızımdı gözlerin
Karanlık gecelerde yolumu bulduran
Unut dediler defalarca
Unutmadım,unutamadım
Sen unutulacak kadın mıydın
Egenin incisinin bağrından kopan
Mutlumusun diye sorma sakın
Söyleyemem
Mutsuzda değilim hani
Gözyaşı dökmüyorum artık
Tam bir yıl geçti o güzel gecenin ardından
Seviniyorum ki nasibimi aldım senin aşkından
Benden sonra gelenlere ziyade olsun
Beni sarıp sarmalayan
Kutup yıldızımdı gözlerin
Karanlık gecelerde yolumu bulduran
Unut dediler defalarca
Unutmadım,unutamadım
Sen unutulacak kadın mıydın
Egenin incisinin bağrından kopan
Mutlumusun diye sorma sakın
Söyleyemem
Mutsuzda değilim hani
Gözyaşı dökmüyorum artık
Tam bir yıl geçti o güzel gecenin ardından
Seviniyorum ki nasibimi aldım senin aşkından
Benden sonra gelenlere ziyade olsun
9 Eylül 2008 Salı
Hayat
Hayat ne diye sorma sakın bana
Hiç yaşamadım ki nerden bileyim
Ellerinden tutamadığım
Gözlerine bakamadığım
Hayatı ben neyleyeyim
Sabahleyin uyandığında aldığın ilk nefesin keyfini
Yada ilk doğduğunda ciğerlerini yakan o havanın
Aslında seni hayata bağlayan tek şey olduğunu
Soluk almayan bir taş bilebilir mi ?
Hiç yaşamadım ki nerden bileyim
Ellerinden tutamadığım
Gözlerine bakamadığım
Hayatı ben neyleyeyim
Sabahleyin uyandığında aldığın ilk nefesin keyfini
Yada ilk doğduğunda ciğerlerini yakan o havanın
Aslında seni hayata bağlayan tek şey olduğunu
Soluk almayan bir taş bilebilir mi ?
6 Eylül 2008 Cumartesi
Seni bekliyorum
Seni bekliyorum
İçimde garip bir huzur
Gözlerim umut dolu
Sesssiz ve sakince
Gecenin bile benim kadar sessiz değil
İnceden ağustos böceklerinin aşk dolu çağrıları yırtıyor sessizliği
Kalabalıklar geçiyor etrafımdan sanki ben yokum
Aslında ben değilim olmayan
Sen yoksun
Bir yarım eksik,çok yanım eksik
Hiç bütün olmamışım gibi
Ve ben hala Seni bekliyorum
Varolabilmek için
Seni bekliyorum
Yalnızca seni...
İçimde garip bir huzur
Gözlerim umut dolu
Sesssiz ve sakince
Gecenin bile benim kadar sessiz değil
İnceden ağustos böceklerinin aşk dolu çağrıları yırtıyor sessizliği
Kalabalıklar geçiyor etrafımdan sanki ben yokum
Aslında ben değilim olmayan
Sen yoksun
Bir yarım eksik,çok yanım eksik
Hiç bütün olmamışım gibi
Ve ben hala Seni bekliyorum
Varolabilmek için
Seni bekliyorum
Yalnızca seni...
Bazen
Bazen çok tatlı gelir hayat
Mutluluklar sonsuzmuş gibi gelir
Bu saadetin sonu yok dersin
Hiç ölmek istemezsin
Bazen kahredersin kendini
Dertlerin sonsuzmuş gibi gelir
Kederlerin sonu yok dersin
Hiç yaşamak istemezsin
Bazen hayat bazenlerle dolu olur
Çoğu zaman keşkeler kaplar tüm düşüncelerini
Yaşamak mı zor ölmek mi bilemezsin
Hayatın akışına bırakırsın kendini öylesine...
Mutluluklar sonsuzmuş gibi gelir
Bu saadetin sonu yok dersin
Hiç ölmek istemezsin
Bazen kahredersin kendini
Dertlerin sonsuzmuş gibi gelir
Kederlerin sonu yok dersin
Hiç yaşamak istemezsin
Bazen hayat bazenlerle dolu olur
Çoğu zaman keşkeler kaplar tüm düşüncelerini
Yaşamak mı zor ölmek mi bilemezsin
Hayatın akışına bırakırsın kendini öylesine...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)